Evlilik :D
"Elbette, bence de gerekli hem de çok, insan zaten bir bela, herkesi birbirine çatacaksın ki birbirlerinin belası olsunlar da etraf rahat etsin, hem de bela arayan bunu evinde yanında bulsun da bir an eksik kalmasın. Şarttır. Beladan halis olması gereken kaç kişi var şu dünyada, acaba kaç kişi, kim bilir ne kadar az. O yüzden mümkün mertebe de erken evlenmeli. Nasıl her veliyi başka bir veli meşhur ederse her insanı da başka bir ya da benzeri ya beteri durdurur. Kim bilir evli bir kadın kaç kadının ırzını koruyor, kaç kişinin rahat uyuyup sokağa çıkmasına sebep oluyor, bilmediği ne sevaplar kazanıyordur, keza evli adam da öyle, kendine ve hanımına değil ama etrafa ne faydalıdır. O evinde hapisken dışarısı salâh buluyordur. Bütün çekişmesini yanındakiyle gece gündüz yaparken ot çöp bile nefes alıyor, gece kuşlar ötmeye başlıyordur, sırf evli evinde, çok şükür diye. Zaten insanın böyle göze görünmez faydaları da yoksa neyi var, mikroplar için diyorlar ya, 'Mikrop, bakteri falan amma kim bilir ne faydalı,' diye, işte benzer hesap."
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
İKİ ŞAMDAN VE AHDE VEFÂ
Fransız edebiyatının en ünlü kalemi
Victor Hugo
Victor Hugo
ve yaklaşık 17 yıl üzerinde çalıştığı düşünülen
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)
… Bir insanın serpilip gelişmesiyle aynı zaman dilimi olan bu rakam, tek başına düşününce şaşkınlık verici ama eseri okuyunca oldukça anlamlı… Oldukça anlamlı çünkü Victor Hugo sadece bir yazar ve şair olmanın ötesinde politikacı, araştırmacı ve oyun
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202492,4bin okunma
Reklam
Tekfirin Şartları Ne Demek?... Dördüncü Şart: Yanlış Te'vili veya Şüpheyi İzale Etmek... __Yani kişide bulunan yanlış te'vili veya şüpheyi ilk önce izale etmek gerekir. Bazı kişiler ayetleri yanlış anladıklarından dolayı küfür ameli yapabilirler. Onların kendilerince Kur'ân ve sünetten (yanlış anladıkları) delilleri vardır.
SESSİZ MELODİ {YAKAMOZ-PAPATYA} [1-20]
Hepsini okumak isteyenlere.. Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini
İnsanların en az yarısının aşırı ya da içe itilmiş arzuları var. Arzularını kapıp koyuverseler, su yüzüne çıkarsalar, birbirlerini öldürür, kendi canlarına kıyarlardı, ama birbirlerini öldürmeleri, arzularını kapıp koyuvermeleri olanaksızdır, çünkü polis engeller. Polisler de arzularını kapıp koyuvermedikçe, bu çözüm olanaksızdır, insanların yaşamalarını, daha iyi yaşamalarını sağlamak için devrim yapıyoruz diyerek herkesin birbirini öldür­düğü devrim dönemleri dışında böyle şey olmaz. Devrim zorbalığı getirir, tez elden yerleştirir, işte o zaman en şiddetli arzular zinci­rinden boşanır. Ama insanların büyükçe bir kesimi arzularını kapıp koyuvermek istemez, çünkü ya bu arzuları kendi kendilerine itiraf etmezler, ya yeterince güçlü değildirler ya da arzuları falan yoktur.
Dünya; duyumsama, ev, manzara ve amellerimizin hepsiyle bera­ber sayısız küçük bulutçuğun üstünde gezinmez mi? Her algının altında müzik vardır, şiir vardır, duygu vardır. Ama zincirlenmiştir, değiştirilemez bir hale getirilmiştir, kapatılmıştır, çünkü biz eşyayı hakikatiyle, yani duygu olmadan almak isteriz ki onlar bize uyacağı­na biz onlara uyalım fakat bu da, bilindiği üzere aşağı yukarı şu an­lama gelir: Bizden önceki bin yıllarda olduğu gibi uçmanın yalnızca hayalini kuracak yerde biz sonunda, apansızın ve gerçekten uçmayı öğrenmişizdir. Eşyaya zincirlenmiş bu duyguya şahsi cihette denk düşen, bütün tutkuları, artık hiç algılanamayacak bir duruma geri yollamış olan objektiflik ruhudur, öyle bir geri yollamıştır ki her insanda o ruhun değeri, faydası ve önemine dair uykuda bekleyen ve ellenmemesi gereken bir duygu bulunur, işte söz konusu bu duy­gu, o ruh ile dünya arasındaki temel denge hissidir. Fakat bu dengeyi herhangi bir noktasından bozmayagörün, zincirlenmiş bulutçuklar dört bir yandan üzerinize uçuşmaya başlarlar. Biraz dermansızlık, biraz zehir, biraz heyecan fazlası demeye kalmadan insan, inanmak istemediği şeyler duyar ve görür, duygusu ürperir, dünya vasat konu­mundan bir uçuruma doğru kayar veya hareketli, emsalsiz, hayalim­si ve artık kavranamaz bir biçimde yükselişe geçer!
Sayfa 412
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.