Bir öfkeyle numaramı değiştirdim bir gün. O zamana kadar aramadın. Belki de ondan sonra da hiç aramadın. Her gün bir fotoğrafını sildim. Her gün senden kalan bir anıdan kurtuldum. Tam iki yıl sürdü. İşte o ilk iki yıl canım çok yandı. Ama evimi değiştirmem çok daha uzun sürdü. Çünkü ne zaman istesen, beni burada bulabilirdin. Belki özlersin. Belki dayanamazsın. Belki aklına eser de çat kapı gelirsin diye, gidemedim bu evden. Sen benim bir zamanlar canım, kanımdın. Artık, hatıram bile değilsin...
Uzak Bir Masal Haftası başlıyor...!
Bahar şenliklerimizde, ilk söyleşimizi dün akşam harika bir atmosferle tamamladık. Muhteşem bir söyleşi ve sunum gecesini geride bıraktık. Ne kadar geride bıraktık desek de anılarımızda çok güzel bir gece olarak kalmaya devam edecek.
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masal
ile söyleşi yolculuğumuza devam ediyoruz.
İrem Uzunhasanoğlu
İrem Uzunhasanoğlu
, “Her şeyden önce uzak
Reklam
-Neden ölüme bu kadar takmış durumdasın sence? •Ben olsam 'takmak' kelimesini kullanmazdım. -Sen ne derdin? •Takmak fiilinin yargılayıcı bir özelliği var, değil mi? Sanırım 'kararlı' kelimesi daha iyi betimliyor durumu. Periyodik tabloda, alttaki elementlerin en sevdiğim özelliği ne biliyor musun? Bazıları sadece saniyeden de
üslup insanın kimliğidir derler Zehk... tatlı dilli konuşan, güzel, tatlı bir kimliğe sahiptir. sert, kaba saba konuşan,
Bulmak Şiiri
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
open.spotify.com/episode/5ymEMqM... Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin
ölümüne savunduğum özgürlüğümle varlıkların ve gerçeğin bütün anlamlarını, bütün yüzlerini görmek isterdim… Kendilerinden tiksinen insanların o sıkıcı gölgesi vurunca günlerime artık uzaklara gitme vaktinin geldiğini anlardım… O sıkıcı gölgeyi çocukluğumdan bilirdim. Çünkü bütün vaatleri anlamsızlaştırmaya başlardı o sıkıcı gölge. Zaten hep aynı
Reklam
İnsanlar da arabalar gibi yakıt kullanır. Adı Sevgi...
Bazı kötü insanlar var onlar canları yandığı zaman iyi kalp insanları benzinlik olarak kullanırlar nasıl mı sevgiye ve ilgiye muhtaç kaldıkları zaman iyi insanları kullanırlar ve depoları full olduğu zaman yeniden ayağa kalktıkları zaman artık o iyi insanla işleri bitmiştir artık o insana ihtiyaçları yoktur bu hayatta bazı insanlar var ki onlar sadece bir ihtiyaçtır nasıl mı kötü bir insan düşünün boşluğa düştüğü zaman sevgi ve ilgiye hasret olduğu zaman kendilerini bir av belirlerler bu insanlar iyi kalpli insanlar olur çünkü kötünün kötüye bir faydası olmaz birbirlerine zararı olur o yüzden kötü insanlar da iyi insanları kendilerine bir ihtiyaç olarak görürler ve işleri bitene kadar her şeyinden faydalanırlar bittiği zaman da hani bir eşya düşünün Örneğin : takım çantası gibi sadece işiniz düştüğü zaman kullanırsınız işte kötü kalpli ciğeri beş para etmez insanlar da iyi kalpli insanlara böyle yaparlar Rabbim kimseyi öyle kötü kalpli ciğeri beş para etmez insanlara denk getirmesin inşallah iyileri iylerle karşılaştırsın kötülerinde kalbine sevgi ve merhamet versin inşallah...
Hayatında kimseyi o kadar çok istemiyorsun ki , kendin bile fazlalıkmışsın gibi geliyor . Bir işin ucundan tutsan hemen bıkıyorsun. Bir şehre gitsen bunalıyorsun. Açsın ama yiyemeden doyuyorsun. Sonu yok . Soğuyorsun işte her şeyden. Mevsim soğuğu değil ki bu bir hırkayla geçsin.
Rüyamız
Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz; Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz. Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz, Açılan güller gibi suda gönüllerimiz. Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz. Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz, Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz. Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan? Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an, Biz o kadar sarhoşuz, o kadar sarhoşuz biz! İşte gözlerimizde bu suyun derinliği, İçimizdedir işte bu suyun serinliği; Biz o kadar, o kadar birbirimiziniz. Cahit Sıtkı Tarancı
YÜKSEK BİR ÇALIŞMA TEMPOSUNUN MANİFESTOSU / MARTİN GİBİ ÇALIŞMAK
Uyku: Sağlıklı bir insan için bazen günde 4,5 saatlik bir uyku yeterli olabilir. Eğer ki çok fazla çalışıyorsanız kimi zaman bu şekilde yapabilirsiniz. Lakin uzun dönemli olarak düşünüyorsanız günde en azından 6 saat uyumanız gerekiyor. (Az uyumak, uykuya duyulan ihtiyacı arttırıyor ve bu da uyku verimliliğini zorunlu olarak yükseltiyor. Bu
Reklam
içten gelen.
Güzel havanın iyileştiremediği , göğün ferahlatmadığı şeyler de var. Bazı şeylere elin yetmez , ruhun sığmaz teselliye.. işte o zaman gidecek yerim neresi diye yollara düşerim , bana iyi gelecek olana adım atarım. Ve ihtiyacım olan neyse işte ona giderim. Ama takati olmuyor ya bazen insanın , işte o karanlıkta kalırım bir süre. Ta ki o el beni bulana kadar..
Safi
Sana,sen, siz her neysen İşte,adını bile nereye koyacağımı bilmiyorum. O kadar çoksun ki nereye ,ne kadar paylaştıracağımı bilmiyorum. Bana iyilik ve kötülüğü bir arada yapan tek şey, Gelecek ve geçmişimi oluşturan ve beni kendimle baş başa bırakıp yükümü ağırlaştıran. Her neysen tümüm olan. Bırak peşimi gösterme hiçbir şeyi gerçekleri, yalanları duymaya tahmmülüm yok görmek istemiyorum ki. Yazımın devamı olma neysen Varlığının bile bu kadar yıprattığı yokluğunun tahmin edilemeyişini sana nasıl anlatabilirim. Git veya gitme her halükarda da önemsiz kalan ben değil miyim? Benliğini kaybetmiş biri olarak, Eksik cümleler var her yerimde devamını bilmediğim her neysen sonunu merak ediyorum, Senin adına neler yapabileceğimi ve neler yapamayacağımı. Bildiğim tek şey sen her şey ve hiçbir şeysin. Evim sensin olmayan ve gidebildiğim tek yer , Yaşamın bile gereksiz olduğu tek yersin. Sana değil iltifatım çaresizliğim nasıl anlatılır. (Şiirimi değerli okuyucularıma ithaf ediyorum).
Resim