Ve kadın... Işığıyla, neşesiyle, kahkahasıyla başınızı döndürebiliyorsa... Gözleri gözlerinizi okuyorsa... Sevincinizi, hüznünüzü paylaşabiliyorsa... İşte "O Kadın" sizin şarabınızdır...
Nazım Hikmet
Ve kadın...
Işığıyla, neşesiyle, kahkasıyla başınızı döndürebiliyorsa...
Gözleri, gözlerinizi okuyorsa...
Sevincinizi, hüznünüzü paylaşabiliyorsa..
İşte "O kadın" sizin şarabınızdır.
NAZIM HİKMET RAN
İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth’da da vardı. Eski çağlarda kadın olarak yaratılmadıkları için Yahudilerin Tanrı’larına şükretmesini sağlayan, modern dönemdeyse başka tanrıların yerine yeni bir tanrı koymak için misyonerleri dünyanın en ücra köşelerine gönderen şey, işte bu dar görüşlülüktü.
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
Kıskandım Gogen’i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki eser 10/10 seviyede.
Orta yaşının sonlarına gelmiş, yoksul, hiç bir güzel kadın tarafından sevilmemiş ve hayattan hiçbir beklentisi kalmamış ve intihar etmeye karar vermiş ve tam da bu son adımı atacak iken aniden karşısına insan görünümlü şeytanın çıktığı bir adam düşünün. Ve şeytan bu adama hayatta tüm mahrum
"Çocuğun mu var, derdin var!" diye hayıflandı kadın.. "Daha başından aldınız o çocuğu! Onu kabullendin ki sana diğer çocuklara da sabredebilme, bakabilme; güneş misali yuvaya doğma ilmi yüklendi içinize.." diye bir ses fısıldadı yan tarafından. " Kaç yasındasın" diye sordu yaşlıca olan "21" diye
Can Sıkıntısı ile tanrılar bile baş edemez. Ne yapsın? İnsanı icadeder-İnsan eğlendiricidir… Ama gelin görün ki bu kez de insanın canı sıkılmaya başlar hemen başka hayvanlar yaratır. Tanrının ilk hatası:İnsan için hayvanlar eğlendirici değildir. Üzerinde egemenlik kurar., kendisi “hayvan” olmaya yanaşmaz.O zaman da tanrı kadını yaratır Ve sahiden de işte artık can sıkıntısının sonu gelmiştir. Ama Başka şeylerin sonuyla birlikte!Kadın Tanrı’nın ikinci hatasıdır.
Bir kadın adı nasıl da şaşırtmıştı herkesi... O da kocasının adına yaslanmıştı işte... Ama romanlarını erkek adlarıyla yayımlayan hemcinslerinden farklı olarak kendi adını korumuştu. Halide Salih... Kocasının adını alarak korunaklı bir gölgeye mi kavuşmuştu? Kim bilir...
Birisi öldü.
Sonra birisi yaşadı.
Bu ikisi aynı anda oldu. Yeni bir bebek doğdu ve yorgun, hayatın bütün zorluklarını yaşamış yaşlı bir kadın öldü. Bir tarafta gözyaşı vardı, bir tarafta sevinç. Tam kalbimin ortasında bir bebeğin doğumunu ve bir yaşlının ölümünü hissediyordum. İkiye ayrılmış kalbimin bir tarafında yeni doğan umutlar vardı, bir tarafında da umutlar mezarın altındaydı.
İki yüzlü olan ben değildim, kalbimdi.
O bebek yaşarsa, kadın ölecekti; kadın yaşarsa, bebek bir daha doğmayacaktı. Bu ikisini hissetmek, işte bu beni kötü bir insana dönüştürürdü.
Herkese Merhaba,
Herkesin öve öve bitiremediği Karga Krallığının1. Kitabını bittimiş bulunmaktayım... Puanımdan anlaşıldıgı gibi ben öyle çok sevemedim. Ama neden karga ya aşık olduklarını anladım cunku bende oldum, yazar resmen karga karakteri için diğer tüm karakterleri ezmiş... çokta güzel yapmış hahah:D
Kitabımıza gelirsek; Bir kahin gelir
Adam döndüğünde, daha yatıyordu, bir çingene gibi ışıl ışıldı. Adam, yanı başındaki iskemleye çöktü.
"Gitmeden önce bir gece benim eve gelmelisin; olmaz mı?" dedi, kaşlarını kaldırarak; elleri, dizleri arasından sarkarken, baktı.
"Geleyim mi?" dedi kadın, yerli şiveyi yansılayarak.
Adam gülümsedi.
"Evet,