Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hermann Hesse’nin Siddhartha kitabından ; Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep. Irmak aynı zamanda her yerdedir, kaynadığı yerde, döküldüğü yerde, çağlayanda, kayıkta, akıntı yerinde, denizde, dağda,
Edebsizlik anarşi
İşte bu yüzden aşk/sevgi, gerçek insanlara ve gerçek dünyaya duyulan sevgi/aşk, etiğe alternatiftir. Fiiliyatta olan her şeyin iyi olduğunu söyleyemem. Ancak olan her şeyi var olduğu için ve varlığı içinde sevebilirim, o bana muazzam acılar verse ve hatta beni intihara bile sürüklese, yine de sevebilirim. Kardeşimin katline zemin teşkil etmiş olsa bile, dünyayı sevebilirim. Altı milyon Yahudiyi gaz odalarına göndermiş bile olsa, dünyayı sevebilirim. Onu sevmiş olmaktan dehşete düşmüş olsam bile (ki düşerim, düştüm de), dünyayı sevebilirim. Dünyanın aman vermez tikelliği, verdiği büyük acılar sevmeye bir çağrıdır ve onun çağırdığı sevgi/aşk derin ve ebedidir. Biz ancak tikel olanı sevebiliriz, ve biz tikel olanı tikelliği içinde yaşarsak ancak gerçekten sevebiliriz. Her gün sıçtığını bilirim ama seni severim. Sana bağırıp çağırırken bile seni severim. Seni ancak "hatalarının" ayrımına vardığım ve buna rağmen sırtımı dönmeyip seni olumladığım oranda severim. Benim de, Bataille'ın anlattığına benzer, dünyayı, içinde kendimi kaybetme noktasına gelecek kadar sevdiğim anlar vardır ve bunlar her zaman doğrudan kötülüğe baktığım, benim değerlerimi zerre kadar göz önüne almayan gerçekliği yaşadığım anlar olmuştur. Nietzsche şöyle der: "Sevgiden/Aşktan yapılmış ne varsa her zaman iyinin ve kötünün ötesindedir."4 Yani, dünyayı, bana en zor gelen parçalarını, beni en olmadık gerçekliğiyle köşeye sıkıştıran parçalarını yaşadığım oranda severim, ve en çok da o anlarda severim.
Reklam
Aşkın zemini
İşte bu yüzden aşk/sevgi, gerçek insanlara ve gerçek dünyaya duyulan sevgi/aşk, etiğe alternatiftir. Fiiliyatta olan her şeyin iyi olduğunu söyleyemem. Ancak olan her şeyi var olduğu için ve varlığı içinde sevebilirim, o bana muazzam acılar verse ve hatta beni intihara bile sürüklese, yine de sevebilirim. Kardeşimin katline zemin teşkil etmiş olsa bile, dünyayı sevebilirim. Altı milyon Yahudiyi gaz odalarına göndermiş bile olsa, dünyayı sevebilirim. Onu sevmiş olmaktan dehşete düşmüş olsam bile (ki düşerim, düştüm de), dünyayı sevebilirim. Dünyanın aman vermez tikelliği, verdiği büyük acılar sevmeye bir çağrıdır ve onun çağırdığı sevgi/aşk derin ve ebedidir. Biz ancak tikel olanı sevebiliriz, ve biz tikel olanı tikelliği içinde yaşarsak ancak gerçekten sevebiliriz. Her gün sıçtığını bilirim ama seni severim. Sana bağırıp çağırırken bile seni severim. Seni ancak "hatalarının" ayrımına vardığım ve buna rağmen sırtımı dönmeyip seni olumladığım oranda severim. Benim de, Bataille'ın anlattığına benzer, dünyayı, içinde kendimi kaybetme noktasına gelecek kadar sevdiğim anlar vardır ve bunlar her zaman doğrudan kötülüğe baktığım, benim değerlerimi zerre kadar göz önüne almayan gerçekliği yaşadığım anlar olmuştur. Nietzsche şöyle der: "Sevgiden/Aşktan yapılmış ne varsa her zaman iyinin ve kötünün ötesindedir."4 Yani, dünyayı, bana en zor gelen parçalarını, beni en olmadık gerçekliğiyle köşeye sıkıştıran parçalarını yaşadığım oranda severim, ve en çok da o anlarda severim
KİTAP TAVSİYEM "SIR BENDE" "ÖZLEM BİNEL" ALINTILAR Onu sevmeyi ben seçtim.O ne olursa,nerede olursa,kiminle olursa olsun...Ben onu severek kendime hayalden bir hayat kurdum... Beni sırlamışlar.Ben bu Dünyaya seni bulmaya gelmişim.Ötesi yok... Âşıklar birbirini ezelden kokusundan tanırmış... Elif neydi vav neydi...Ha ve
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dikkat Spoiler İçerir :) Beyaz Geceler Fyodor Dostoyevski
Dostoyevski’nin 1848 yılında yazdığı bir aşk hikâyesi. Dört gece ve bir gündüzün anlatıldığı, beyaz/aşk dolu geceleri yağmurlu, üzgün bir sabahın takip ettiği, romantik ve coşkun duygulardan hayatın gerçekliğine dönüşü anlatan bu eser, Dostoyevski’nin diğer eserlerinden farklı olarak daha coşkun bir üslubu barındırmaktadır. Gözlemleri ile tanınan
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Dorlion Yayınevi · 202073,8bin okunma
Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları