Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
70 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Bu başlık beni benden aldı. İşte Müslümanlık böyle olmalı ya. Unutulmuş dahası değerini ve önemini göremeyecek kadar kör olmuş gözler. Kitabın en sevdiğim kısmı şurası: “MÜSLÜMAN, DERİNLEŞ. Eşyayı olduğu kadar insana ve toplumlara doğru da derinleş. Öyle derin ol ki, sendeki çekim gücü, eşya ve insanı bir vehim dünyasının buğuları gibi senin
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20179,6bin okunma
Daha iyi motivasyon bilmiyorum.
Bu topraklarda cesurca, gözünü kırpmadan canını vermiş insanlar sayesinde biz bugün buradayız ve özgür bir ülkede yaşıyoruz. Kendimizi ifade edebiliyoruz. Ne kadar teşekkür etsek yeterli olamaz. Benim bu hayattaki en büyük motivasyonum hep şu oldu; hepimiz zaman zaman dara düşüyoruz, canımız sıkılıyor, yapamayacak gibi hissediyoruz ve ben her defasında diyorum ki: "Gidin Çanakkale'yi görün. Sonra oradaki şehitleri düşünerek, onlara hayal ederek deyin ki: Ya ben çok zorlanıyorum. Bu ülke benim çok üstüme geliyor." Emin ol fikrin değişecek. Çünkü bu insanlar sen bu ülkede özgürce yaşa diye canını verdi. Ben de biraz zorluk yaşa işte. Aşarsın!
Reklam
GELİN ALKIŞLAYALIM ŞU GAZELİN NÂZIMINI Leb-i dildâra ne yakut u ne mercan diyelim İttifak eyleyelim la'l-i Bedahşan diyelim Kamaşır bâsıralar çehre-i rahşânından İştibah etmeyelim mihr-i dırahşan diyelim
415 syf.
·
Puan vermedi
1800 sonları Viyana’sında o dönemde gerçekten yaşamış olan; Freud, Nietzsche, Breuer, Salome gibi psikoloji ve felsefe öncülerinin kesişen hayatlarından bahseden yarı kurgu yarı gerçek bir roman kendisi. Dışarıdan başarılı, zengin, mutlu gibi görünse de memnuniyetsizliklere, saplantılara ve melankolilere hapis bir ruha sahip doktorumuz Josef Breuer’i merkeze alıyor kitap. O zaman henüz kitapları keşfedilememiş, ismi henüz bir şeyler çağrıştırmayan; şimdilerde ise hepimizin bildiği filozof Nietzsche , doktorumuzun kliniğine hasta olarak adım attığı andan itibaren Dr. Breuer’deki ve Nietzsche’deki karşılıklı değişimlere, etkileşimlere felsefi ve psikolojik açıdan şahit oluyoruz. Dr. Breuer bir yandan bu “Konuşma terapilerinden” yakın arkadaşı Sigmund Freud’a bahsediyor. İşte böyle böyle Psikanaliz, felsefenin de ışığında bu büyük adamların ellerinde filizlenmeye başlıyor. Varoluşsal bunalımlar her insan tarafından ara ara yaşanır. Peki ya bu bunalımlara kulak vermeden geçmeli mi, yoksa her şeyi mahvetme pahasına sarılmalı mı? “Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki?” diyor Nietzsche. O halde sizi, kendinizi bir nebze de olsa kül edeceğiniz ve umarız ki yenileneceğiniz bir kitaba davet ediyorum. “Yanında birileri olsa da insan daima yalnız ölür.” “Yaşarken yaşa! İnsan hayatını tükettiği zaman ölürse ölüm dehşetini kaybeder. Eğer insan doğru zamanda yaşamazsa, o zaman asla doğru zamanda ölemez.” “Ah şu melankoli… insanın içinde gerçekten boğulabileceği bir deniz var mıdır?”
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
6.cilt
Cihadın bütün ibadet ve hayırların üstünde kabul edilmesinin sebebi, dinin ve dünyanın düzeninin ona bağlı oluşu, İslâm'ı yeryüzüne yayma ve insanları Allah'ın dinine davet etme faaliyetinin cihad kabul edilmesindendir. Bu inanç, hangi yaşa gelmiş olurlarsa olsunlar, sahâbîleri hayatları boyunca cihaddan geri kalmama şuuruna kavuşturdu.
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Reklam
"Endişeler bir tane değil ki Ma. İnsan baştan aşağı endişe yumağı, öyle çok konu var ki..." "Hayır, yanılıyorsun. Hepi topu sadece iki endise var." "İki mi?" diye hayretle soruyorum. "Tabii ki. Bak, insanın her endişesi şu iki seçenekten biri: Ya istediğim olmazsa? Ya istemediğim olursa? Her endişene bak, bu
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
Danışanlarıma üç günde bir "motivasyon olmadan hareket etme" egzersizlerinin zorluk seviyesini artırmaları için kendilerine şu soruyu sormalarını istiyorum: "Şu anda en az yapmak istediğim şey ne?" Ardından da gidip tam olarak onu yapmalarını söylüyorum. Bu şekilde herhangi bir motivasyon olmadan bir eylem planını takip edebileceklerini keşfediyorlar. Deneyimle, örneğin bir eğitim kursuna devam etmelerine ve arzu ve motivasyon duygularının zaman içinde kesinlikle değişeceği bir işte veya ilişkide kalmalarına olanak sağlayacak gücü oluşturuyorlar.
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
Reklam
Neden olmasın
Hiç görmediği birini özler mi insan? Neden olmasın. Hani şu sözleri ile dokunan insanlar var ya. Hani şu aşka inanan. Ama başka şehirlerde farklı rollerde olan insanlar. Özlenmez mi ?
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.