«Ben sabahları, çikolata zamanı, elime gazeteyi alıyorsam, bu aklımı dağıtmak, vakit geçirmek için. Granadalı o bilgenin özlü sözü malum: "Tüm mesele, vakit geçirmek."; Bilbaolu diğer bir bilge, ki o benim, şunu ilave etti: "Ama ciddi olarak bağlayıcı şeylere bulaşmadan." Gazete okuyarak vakit geçirmek, en az bağlayıcı yöntemdir. Eğer bir roman ya da bir öykü alıyorsam, derin kaygılarımı ve dertlerimi dürtmek düşüncesiyle değil, bunları unutmak içindir. İşte bu nedenle okuduğumu anlamıyorum ve hatta anlamamak için okuyorum…»