Bir insan düşünün ki günde en az kırk defa namazlarında Allah’tan sırat-ı müstakim istiyor. “Ya Rabbi ne olur bana dosdoğru yolu göster, ne olur beni sırat-ı müstakime hidâyet et” diyor. Allah da; “Ey kulum, işte sırat-ı müstakim! İşte istediğin dosdoğru yol!” buyurarak kitabını kendisine arz ettiği halde, yine de Kur’an’la beraber olmuyor-sa, Kur’an’la yol bulmaya çalışmıyorsa, Kur’an’ı anlamaya çalışmıyor-sa, ona müracaata yanaşmıyorsa, esasen bu adam ne istediğinin farkında olmayan bir sarhoştan başkası değildir. Namazlarında ne dediğinin, ne okuduğunun, ne istediğinin farkında olmayan sarhoştur bu insanlar.
Ali Küçük Tefsiri (Fatiha)