Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
720 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Merhaba On Üç'ü Bağlamak kitabının yorumu ile geldim. Size ilk söylemek istediğim şey ikinci kitap çıkmadan seriye başlamamınız çünkü ben şu an kafayı yiyorum. Kitap öyle yerde bitti ki size anlatamam. Neyse şimdi incelememe geçiyorum ama incelemem spoi içerebilir. O yüzden spoi almak istemeyen dikkat etsin. İlk olarak Shannon var... Nehir
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024303 okunma
' Bu bellekten çoktan silinmiştim,var olmayı istediğim biricik bellekten... '
Reklam
İçimde söylemek istediğim çok şey var sanki. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum… ama anlatamıyorum… bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorum ama konuştuğumda bir bebeğin ıngaları gibi sesler çıkıyor ağzımdan.
Sayfa 140
“Onca yıl boyunca çevremde görünmeyen ancak oldukça hissedilir biçimde daralan öyle bir çember vardı ki bir yerlerde hakkında başka bir karar verildigini kabul etmem güç olmuştu, geçidin önünde hep kapalı durumda tutulan bariyer kalkıyor, son zamanlara kadar çalmayı bile cesaret edemediğimiz kapı kendiliğinden açılıyordu, artık istediğim zaman içeri girebilecektim.
"Seninle iftihar ediyorum," dedim. Ama bütün içtenliğime rağmen sesimde derin bir yenilgi duygusu vardı. "Bunları bir gün bütün Paris görmeli!" dedim. Aslında her zaman demek istediğim gibi, "Canım, seni çok seviyorum, çok özledim, senden uzak kalmak ne büyük bir acıymış, seni görmek de ne mutluluk!" gibi bir şey demek isterdim. Ama sanki resmin dünyasındaki eksiklik, bizim dünyamızdaki eksiklik olmuştu ve bunu kırlangıç resminin hafifliği, basitliği, saflığını kederle izlerken görüyordum. "Çok güzel olmuş Füsun," dedim dikkatle, içimde derin bir acı duyarken. Resimde, İngiliz resmi etkisiyle yapılmış Hint minyatürlerini, Japon ve Çin kuş resimlerini, Audubon'un dikkatlerini ve hatta İstanbul'da dükkânlarda satılan bir çikolatalı gofretin içinden çıkan kuş dizisini hatırlatan bir şeyler vardı dersem, âşık olduğum da akılda tutulsun, lütfen.
Sayfa 351 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
Reklam
Sana bir türlü Bataille okutturamadım. Sana bir türlü Vampirle Görüşme'nin bir gay klasiği olduğunu kanıtlayamadım. Sana istediğim gibi dokunamadım bir türlü. Sana dokunmak zordu zaten yatakta. Teninle tenim arasında body-guard'lar dururdu.
Çünkü gelecek, istediğim renklerle boyamak üzere hâlâ benimdi. Özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hâlâ benim...
Bugünlük bu kadar diyorum. Teneffüs saatindeyim. Bu gök ne kadar güzel görünüyor. Aksama kadar oturup izleyebilirim Telefon çalıyor. Dakikasında oradayım diyorum. Yatağımı topluyorum. İstediğim gibi olmuyor Sinirlenip ayağımla yere atıyorum. Evvelki gün dışarı çıkmıştım uzun süre kalmıştım Bu gerçek olamayacak kadar güzeldi Bu sadece bir dekor Üstüme düşecekmiş gibi duruyor bulutlar Bu kartonpiyerden gökyüzü Derin derin nefes alip verin diyor televizyonda uzman. Üç güne kadar ölmezsem Söz veriyorum haşlanmış brokoli yiyeceğim.
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Siyah Lale aşığı adama
Kitapla çok farklı bir şekilde tanıştım. Kitabı daha önce duymuştum ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Alexandre Dumas tarafından 1850 yılında kaleme alınan romantik bir eser. Çok detaya girmeden bahsedeceğim(spoiler içerir!) Ben bu kitabı kısa sürede elime alıp bitirdim. Şunu söyliyeyim kitabın başı başta sıkıcı geliyor sarmıyor gibi hatta
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114bin okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.