Bazen Bazen diyorum ki ne diye direniyoruz hayata? Ne zaman oldu ki çok istediklerimiz? O kadar hayal kurduk da ne oldu sanki? Hangi biri gerçekleşti de hålå vazgeçemedik ümitlerimizden? Beklentilerimiz oldu da hangisine sahip olduk Vazgeçmeye alışkın olduğumuz şu dünya da? Neden hep yeni bir ümit, ışık oldu ki karanlık saran dünyalarımıza? Yanan bir mumsa eğer gelecek, Ne diye yok oluş dileyip de üflemedik? Veryansın ettiğimiz mazimizin içinde saplanıp kalmak çok mu güzel de Her gün batımından sonra yeni bir eski takvim yaprağı ekliyoruz hayata? Halbuki en mutlu olduğun anda bile güzel değil ki gökyüzü. Hiç güzel olmayan gün doğumunu neden bekledik ki? Ömrün nakaratlardan bıkacağına mı heveslendik acaba? Değişen tek şey takvim yaprakları oldu yine, Sen eski sen, yine yıkık, Yine harap, yine bitap, harabe.... Diyorum ki çeksek karanlığı üstümüze, Hiç çıkmasak altından, sonsuza kadar, Zaman durana kadar...
Çünkü evler, benliğimize yansıttığımız aynalar. Çünkü evler yalnızlığımız; azılı arzularımız. Çünkü evler kursakta kalan heveslerimiz, hızlı nefeslerimiz, kırılan düşlerimiz… Çünkü evler hep terk etmek istediklerimiz ama daima dönüverdiklerimiz.
Reklam
Kibir ve gurur , sıkça eş anlamlı kullanılsa da aslında farklı kavramlar. Kişi kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur da çok bizim kendimizle ilgili. fikirlerimizle ilişkilendirilebilecek bir kelime . Kibir ise başkalarına bizim hakkımızda düşündürtmek istediklerimiz de.
Sayfa 24 - Artemis yayınları 1.kitap
Mük mük mük mülk
Evet, içine bakmak, sakinleşmek, içerideki kargaşayı yoluna sokmak için bir müddet yalnız kalmak gerekebilir. Ama bu hep kaçınılmaz yakınlarımız olan insanlara, daha sağlıklı bir şekilde dönmek için olmalıdır. Onlar yaratıcının geniş bir sepetten bizim için seçtikleridir. Seçeni sevdiğimizden ve hikmetsiz iş yapmayacağını bildiğimizden, razıyızdır bu seçime. Peygamberlerin, sonra sufilerin ve adını öyle demeseler de aslında ulemanın da çekildikleri inziva, hep bu minvaldedir. Hepsi de topluma yeni manevi açılımlar (fetihler) ve aydınlanmalarla dönmek içindir. İlişki içinde olmak istediğimiz ve olduğumuz insanların seçiminde ilahi takdirle bizim tercihlerimiz iç içe geçmiş durumdadır. Bir yanında olmak istediklerimiz var bir de mecburen yanında olduklarımız. Bu ikisi arasındaki mesafe çok açıldığında, biraz nefes alıp tekrar aralarına dönebilmek için zihinsel bir kulübeye sığınmak çok sağaltıcı olabilirse de "anlam" ancak başkalarıyla birlikte ulaşılabilecek bir şeydir. Acıları paylaşırken, açlıkla savaşırken veya birinin yüreğine bir sevinç parçası yerleştirirken ulaşırız anlama? Yani hakikate... Yani huzura... Bazen sevinçle ama çoğu zaman acıyla alınan bir yolun sonundadır, anlam …
Sayfa 153·Kitabı okudu
sözsüz davranışlarımız, asıl kastetmek istediklerimiz hakkında, bir şekilde mesajlar sızdırır.
Sayfa 143
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.