Dünyamız Görebildiğimiz Kadar
Görebildiklerimiz, gördüklerimiz, göreceklerimiz dünyamız bunlardan ibaret. Kaderimiz dünyamız kadar. Dünyamız zamanımız kadardır. Dünyada, zamanda kadara mahkum. Kaderimiz, dünyamıza ve zamanımıza mahkum. Hayat kadar ve kader. İlk kez denizi gören insan sonunu göremediğinden, dünyanın geriye kalan kısmını deniz sanar. Dünyamız görebildiğimiz kadar olsada, dünya gördüklerimiz ve göremediklerimiz kadardır. Görmenin mecazına girersek, dünya gözümüzün genişliğini artırmak istersek temiz bir vicdan ve onun muhasebesi ile olur. Böylelikle yanlizca televizyonlarda gördüğün zulümleri, haksizlikları senin dünyada olmuyor olsa dahi sen o denli zulüm ve haksizliklara ugramasan dahi onlara kör olmaz ve tüm kalbinle hissedebilirsin. Bilinmeli ki; "Kir ve pas tutmuş bir vicdanın dünya gözü ya kördür, ya az görür". Bundandır ki vicdanımıza öncelikle merhamet tohumları ekmemiz lazım. Bunu ise sahip olduğun, görebildiğin dünyanın esiri ve kulu olmaktan çıkıp, onu esirin yaparak görebildiğin dünyadaki insanların insanlara yaptıkları haksızlıkların, vicdansizliklarin idrakine varıp baş kaldırmak. Kendimizi bu kalıba sokabilmek ise Kur'an -ın vicdanlara ve gönüllere işleyen ayetleri okuyup, anlamak ve itaatden geçer.
Allah'ın dostlarını seven bir gün gelir onlardan olur. Allah'ın düşmanlarını seven de bir gün gelir onlardan olur. Eğer büyük bir günah işleyen birisi olsa da eğer samimiyetle bir Allah dostunu sevmişse bir gün gelir o da dostların derecesine yükselir.Sevgi insanı sevdiğinin derecesine yükseltir, yani sevdiği şey zelil ise zelil olur, Aziz ise Aziz olur. İşte insan değerini böyle alır. Kul bütün günahlarından uzaklaştığı, bütün kirlerden arındığı zaman Allah'ı teala'nın yardımı ihsanı, her tarafı kaplar, kalp açılır, apaaydınlık olur. Kararan kalbin üç belirtisi vardır. Birincisi günah işlemekten korkmamak, ikincisi kendisine verilen öğütlerin tesir etmemesi, üçüncüsü ise ibadetlerde gevşeklik. Ölüm haktır, ibrettir. Nasihat istersek ölüm yeter!
Reklam
Biz erkekler bilmeyiz çoğu zaman sevmeyi, ait olmayı, bir şeyleri mümkün kılmayı, kalbimiz çoğu zaman geniş bir salondur her kadının orda cirit atmasına müsade ederiz. Biz erkekler doymayız ne sevgiye, ne sehvete ne sefkate... Bir kadın başımızı okşasa korkarız, biri alnımızdan öpse tutup feda ederiz bütün gençliğimizi. Biz erkekler öğrenmeyiz
Birbirimizden aldığımız zevk öyle kolay bırakılabilir şey de değil. Deniyoruz bakalım; çok istersek olur gibi sanki?
"Çok saçmaladım değil mi?" "Hayır," dedi Tugay direkt. "Hayatımda duyduğum en mantıklı cümlelerdi." "Beni hep köşeye sıkıştırıyorsun ama dur orada," diyerek bakışlarımı ona çevirdim. "Sıra sana geldi." "Teslim oluyorum," dedi ellerini kaldırarak. "Mahkumunum, istediğini
Gayri muslimler ve cennet
Sene 1960’ların sonu. Silopi o yılın Nisan ayında ilçe olmuştur. Silopi İlçe Kaymakamı, İlçe Jandarma Komutanı(Yüzbaşı), Hakimi, Savcısı ve Doktoru sohbet ederlerken mevzu elektriğe, oradan da Edison'a gelir. Kaymakam: “- Bana göre Edison'un yeri cennettir. Bak onun icat ettiği elektrik yolları evleri aydınlatıyor.” Hemen Yüzbaşı söz
Reklam
85 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.