Görebildiklerimiz, gördüklerimiz, göreceklerimiz dünyamız bunlardan ibaret. Kaderimiz dünyamız kadar. Dünyamız zamanımız kadardır. Dünyada, zamanda kadara mahkum. Kaderimiz, dünyamıza ve zamanımıza mahkum. Hayat kadar ve kader. İlk kez denizi gören insan sonunu göremediğinden, dünyanın geriye kalan kısmını deniz sanar. Dünyamız görebildiğimiz kadar olsada, dünya gördüklerimiz ve göremediklerimiz kadardır. Görmenin mecazına girersek, dünya gözümüzün genişliğini artırmak istersek temiz bir vicdan ve onun muhasebesi ile olur. Böylelikle yanlizca televizyonlarda gördüğün zulümleri, haksizlikları senin dünyada olmuyor olsa dahi sen o denli zulüm ve haksizliklara ugramasan dahi onlara kör olmaz ve tüm kalbinle hissedebilirsin. Bilinmeli ki; "Kir ve pas tutmuş bir vicdanın dünya gözü ya kördür, ya az görür". Bundandır ki vicdanımıza öncelikle merhamet tohumları ekmemiz lazım. Bunu ise sahip olduğun, görebildiğin dünyanın esiri ve kulu olmaktan çıkıp, onu esirin yaparak görebildiğin dünyadaki insanların insanlara yaptıkları haksızlıkların, vicdansizliklarin idrakine varıp baş kaldırmak. Kendimizi bu kalıba sokabilmek ise Kur'an -ın vicdanlara ve gönüllere işleyen ayetleri okuyup, anlamak ve itaatden geçer.