Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anadolu'nun kutsanmış ve bereketli topraklarında 3800 yıllık bilinmez..
ÖNSÖZ Bu eser; en üst düzey gizlilik etiketine sahip istihbarat dosyaları ve KURT SOYU'nun emanetleri kaynak alınarak hazırlanmıştır. Gizli bilgi ve belgelerin kamuyla paylaşılması suç teşkil edeceğinden, zorunlu olarak birçok gerçek sizlere, kurgulanarak anlatılmıştır. Yıllarca süren bir çalışmayka; konuya ilişkin rapor, görüş, tanık ifadesi, plan ve fotoğraflar titizlikle incelenmiş, binlerce sayfa doküman kontrol edilmiş, ilgililerle mülakatlar yapılmıştır. Kitaplarımızda söz edilen sırların milletimizle paylaşılmasında hayatları pahasına bilerek ya da bilmeyerek katkısı olan sayısız cesur insana ve bu kadim toprakların GERÇEK EVLATLARINA adanmıştır.
Bir ulusun izlediği veya izleyeceği politikalar her zaman dışişleri bakanlarının, diplomatların açıklamalarından anlaşılmaz. Aksine dış politik hedeflerin anlaşılması için ilkokul, ortaokul ve lise tarih ve coğrafya kitaplarının incelenmesi, gayriresmi bilimsel literatürün taranması, en az resmi açıklamalar kadar öğretici olacaktır.
Reklam
“Tarih, bir bilim dalıdır. Tarih, dün ve dünya işlerinde geçmişten ders ve örnek almak isteyenler için yararlı bir bilim dalıdır.” İbni Haldun, ünlü eseri Mukaddime'de böyle demektedir.
Ne diyorduk "Boşuna kaçma heval yorgun öleceksin" :)
MİT istihbarat sağladı. Barış Pınarı Harekat bölgesinde düzenlenen operasyonda terör örgütü DEAŞ'ın 2 sözde sorumlusu yakalandı.
"Fetö, devlet aklının bu derin tasavvufi yapılanmasına karşı bir rövanş olarak da öne çıktı. Mesela Mahmud Esad Coşan'ın şüpheli görünen ve görmek isteyenler için de apaçık bir suikast olan ölümünde Fetö'nün elinin olduğu aşikâr. Bunu bir tek ben söylemiyorum. Genelkurmay eski istihbarat başkanı İsmail Hakkı Pekin de söylüyor. İskenderpaşa Cemaati, yani Zahit Kotku ve devamı olan Mahmud Esad Coşan, Fetö'nün önünü kesebilecek isimlerdi. Ama buna fırsat verilmeden Mahmud Esad Coşan'ın defteri kapatılıyor ve hem diğer tarikatlara gözdağı veriliyor hem de derinlerdeki savaşta önemli bir rest çekiliyor."
Sonu çok iyi
Osmanlı İmparatorluğu'nu değerlendirirken onun sıradan bir devlet olmadığını, bir cihan devleti olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Bazı yazarlar, bu noktaya dikkat etmemekte, böylece büyük yanlışlıklar yapmaktadırlar. Bir haritanın karşısına geçip, Osmanlı'nın sahip olduğu topraklara sadece bakmak bile bu imparatorluğun haşmetini bize gösterecektir. Osmanlı İmparatorluğu kuvvetli örgüt yapısı sayesinde birbirinden çok farklı özelliklere sahip toprakları uzun süre idare edebilmiştir. Özellikle sınır boylarında iyi bir istihbarat ağı oluşturulmuştu. 1561'de İstolni Belgrad Sancakbeyi Hamza Bey, Habsburglar'ın kendisini büyük bir ordu göndermekle tehdit etmeleri üzerine elçiye şu cevabı vermişti: "Hiçbir yerde askeriniz yok. Olsa benim bilmem lazım, çünkü benim casusum 6 yıldır Beç'de (Viyana) oturur, orada karısı, çocuğu var; bu adam isterse kilisede ayin eder, isterse memur, isterse Nemçeli, isterse Macar olur; isterse mükemmel çapacıdır, isterse asker olur, isterse topallar, isterse senin gibi sağlam bacakla gezer ve her türlü dili bilir"
Reklam
Kişisel Verilerimiz ve Çevrimiçi Reklamcılar
Evet, internette başkaları tarafından ele geçirilmeyi bekleyen çok sayıda veri havuzu var ancak bu durumun tek sorumlusunun hükümet olduğunu söyleyemeyiz. İstihbarat ajanslarının internetten veri toplamaya bu kadar düşkün olmalarının sebebi belki de internetin çok fazla veri üretmesidir. Daha önce de gördük ki internetten veri toplama arzusunun temelinde bizzat internetin iş modeli var. Kamuya açık internetin çok büyük bir kısmı reklamcılıktan para kazanıyor. Aralarında Google ve Facebook gibi uyguladıkları iş planıyla dünyanın en büyük reklamcıları arasında yer alan şirketlerde çalışan insanlar için herkes tarafından kabul gören bir gerçek vardır: Çevrimiçi reklamcılık, hedefleme üzerine kuruludu! ve hedefleme yapabilmek için internette gezinenler hakkında olabildiğince fazla şey bilmek gerekir. Bahsettiğimiz iş modelinin çekirdeğinde bu gerçekler vardır.
Sayfa 234
Devletlerin İnterneti Kendi Menfaatleri İçin Suistimal Etmelerine Dair
Günümüzde Batılı hükümetlerin sahip oldukları çevrimiçi kabiliyetleri suiistimal etme arzuları bize şunu gösteriyor: İnternetin gücü ve önemi arttıkça ABD'nin savunma kurumları (ve müttefikleri) ile yaratılmasında önemli bir rol üstlendiği küresel ağ arasındaki ilişki de giderek daha karmaşık bir hal alıyor. İnternet bir bakıma fevkalade
Sayfa 212-215
“İstihbaratı dikkate almayan bir devlet yönetiminin, gözleri bağlı şekilde maraton koşmaya çalışan bir sporcudan hiçbir farkı yoktur.”
Yahya Sinvar
Filistin'in ve ümmetin kahramanı Mücahit Sinvar'ın, Gazze sokaklarında dolaştığı sırasında çekilen görüntülerin ortaya çıkması tüm tüm işgalci siyonist terör çetesini şok etti. 💥İsrail Hayom: Sinvar'ın Gazze sokaklarındaki ve tünellerde ölen mahkumların görüntüsü İsrail için bir başarısızlık görüntüsüdür. 💥İsrail Hayom: İsrail istihbarat kaynakları Sinvar'ın Gazze'deki tünellerden karaya çıktığı haberlerini doğruladı. 💥İsrail Hayom: İsrailli mahkumların ailelerinin merkezi , Sinvar'ın savaş bölgelerini ziyareti ve tünelden çıkışına ilişkin haberlere yanıt olarak: “Sinvar'ın Gazze sokaklarındaki ve tünellerde ölen mahkumların görüntüsü İsrail ve savaş hükümeti için bir başarısızlık tablosu. Eğer esirlerin geri gönderilmesinden onlar sorumlu değilse zafer de olmayacak.”
Reklam
Anadolu coğrafyası ise üzerinde yaşayan ulusun güçlü olduğu dönemlerde dışa taşmayı kolaylaştıran üç kıtanın, Asya, Avrupa ve Afrika'nın birleştiği yerdedir. Eğer Anadolu üzerinde yaşayan ulus dışarıya taşacak kadar güçlü değil ancak içeriye kimseyi sokmayacak kadar güçlü ise Anadolu'yu kilitler. Anadolu üzerinde zayıf bir milletin yaşama şansı yoktur. Bu anlamda bir “milletler mezarlığı” olan Anadolu“Bermuda Şeytan Üçgeni”ne çok benzer. Tek farkı uçak ve gemileri değil, milletleri yutmasıdır. Özetle coğrafyalar halkların kaderinin belirlendiği yerlerdir.
Bilinen bir istihbarat tekniğidir: Suçunu gizlemek istiyorsan, suçunu deşifre edebilecekleri o suçla itham et!
Bazen bilinçdışını ülkelerin çok iyi çalışan istihbarat örgütlerine benzetirim. Bizi hiçbir şey atlamadan sürekli izler ve her şeyi tek tek kayda geçer. Bu kayıtları kurşun kalemle değil sabit kalemle yapar. Ondan sonra artık onları oradan kimse silemez. Üstelik oraya kaydettiği şeyleri bize de göstermez. Bir yandan göstermezken, bir yandan da bundan sonra yaşayacağımız her şeye o yazılanların kokusu siner. Yani istihbarat örgütü bizi adeta fişler. Bize hiç hissettirmeden yaşadığımı sürece peşimizi bırakmaz ve tüm kararlarımıza müdahale eder.
560 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Özel Görevler İnceleme
Sen neymişsin Stalin sen neymişsin SSCB dedirtecek bir kitap ile karşı karşıyayız. Kitabın ana kahramanı ayrıca bir SSCB kahramanı olan Pavel Sudoplatov adında Sovyet üst rütbeli bir istihbarat subayının anıları hatırları yaşadıkları ve SSCB için yaptıklarını anlatan bir eser. Bu kitapta Sovyet gizli servislerin işleyişine içeriden bir bakış
Özel Görevler
Özel GörevlerPavel Sudoplatov · Ayrıntı Yayınları · 201516 okunma
Beria'ya Gönderilen Mektup 10 Temmuz 1945
Burada ABD'deki Sovyet istihbarat subaylarının Manhattan Projesi'ne ne kadar yakın olduklarını görmek mümkündür. En ince teknik sırlar 16 temmuz 1945'te Alamogordo da gerçekleştirilen ilk atom bombası denemesinden önce Moskova'ya iletilmişti.
Sayfa 508 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.