Hepimiz televizyonlarda, internet sitelerinde günlük konuşmalarda, okul sıralarında vs. savaşlari konuşur ve oradaki insanlara üzülürüz. Ama hiçbirimiz o savaşı yaşamadığımız için, savaşın ne demek olduğunu kavrayamayız.
Bir savaşın içinde olduğumuzu düşündürüyor Tolstoy bize. Sivastopol de diğer binlerce savaştan sadece bir tanesi tarihte.Fransız ordusunun 1854-55 yıllarında Kırım'dan çıkarma yapmasıdır bu savaş. Savaşlara olan merakımdan bu kitabı alıp okumak istedim. Savaş, herkesten bir şeyler götürür. Kazanan da kaybeder, kaybeden de. Yoğun gülle ve mermi seslerinin, bombaların altında savaşan askerlerin öyküsü bu. Savaşı halk kazanır. Generaller, komutanların tek düşündükleri ünvan ve madalyalardır. Bu görüsümü Tolstoy'un da desteklemesi beni mutlu etti. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Sonunda her askerin aklında tek bir düşünce vardır: Savaş sonunda mutlu bir şekilde eve dönmek...
Kitapta biraz fazla karakter var fakat oldukça akıcı şekilde çevrilmiş. Zaten Tolstoy da olunca insan kuşku duymuyor kitabı alırken.