Bana bu kelimeleri sen verdin.
Sonra beni bu kelimelerle itham ettin
Beni topraktan yarattın, hamuruma nefsimi kattın. Sonra tuttun beni nefsimle sınadın. Hevesli kıldın da beni, heveskârlığımı suçladın.
DİYEBİLİRDİ. AMA DEMEDİ
Sen yarattın bizi, Sen çizdin bu kaderi.
Kaderim böyleymiş, elimden ne gelirdi?
İsyan ettimse de Sen ettirdin.
Halim buysa da sebeb-i halim Sendin. Söyle!
Başka ne yapabilirdim?
DİYEBİLİRDİ. AMA DEMEDİ.
Ben kendimi o yasak ağacın altında buldum. Adını Sen sınav koydun. Düşünmekten başak yolum, yasak meyvenden başka azığım yoktu bu oyunda. Bunu sende biliyordun. Oyunu sen kurdun.
Ben sadece oyuncuydum..
Yürüdüysem de Sen değil miydin yürüten? Öyleyse beni suçlaman neden?
DİYEBİLİRDİ. AMA DEMEDİ.
"Sana isyan ettim Rabbim, Sen ise bana mühlet verdin. İnadıma rağmen günahlarımı örttün. Çünkü sen Ğafur (çokça affeden) ve Vedud'sun (çokça seven). Tüm insanlarına ve kullarına merhametli olansın."