...
Lunaparklardaki "atlıkarınca" yıllarca bana saçma geldi. "At" var da "karınca" yok.
İtalyanca carrozza, at arabası demekmiş.. Osmanlı'da "atlı karaca" derlermiş...
.
Yar,farsça yardımcı, dost demektir
Manita,İtalyanca el altındaki kadın
Flört ise İngilizce işve,oynaş anlamına gelir.
Unutmayın kelimeler toplumun aynasıdır ve hangi aynadan kendinize bakacağına siz seçersiniz.
dil Türkçe mi Rumca mı İtalyanca mı kestiremezsiniz, yer yer İngilice denizcilik terimlerinin de sızdığı bir dil karması olsa gerek, binlerce yıl boyunca çeşitli ırk ve ulusları oynak, ışıltılı bir uygarlık içinde birleştirilmiş Akdeniz’in dili!
Canuela; annesi ve babasıyla 2 yıl önce Arjantinden gelirlerken felaket üzerine felaket yaşamıştı.Arjatin'i çok sevmesine rağmen İngiltere elçisi olan babası bir iftiraya kurban gitmiş,kendini aklayamadığı için görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı.Gemi yolculuğunda,gemiden düşen bir çocuğun hayatını kurtarmaya çalışırken ölmüştü.İngiltere'ye babasını kaybetmiş olarak geldiğinde 16 yaşındaydı.Annesi kiralık bir daire tutmuş,elişi yaparak geçinmeye başlamışlardı.Ta ki annesi üzüntüden hastalanıp yatağa düşene kadar.Artık 18 yaşında olan Canuela iyi derecede ispanyolca,portekizce ve italyanca biliyordu ve bir sekreter olarak görev yapabilirdi.Annesi çok endişeliydi.Çünkü kızı gerçekten muhteşem bir güzelliğe sahipti.Kızı onu rahatlatmak için çirkin bir gözlük ve köyü renk bol kıyafetler giyerek kendini çirkinleştirdi.İş başvurusu için gittiği büroda kaderin de yardımıyla Arjantinli ünlü bir iş adamının yanında sekreter olarak işe başladı.Canuela acaba hasta annesini tedavi ettirecek miydi? Babasına atılan iftirayı düzeltecek fırsatı bulacak mıydı?En önemlisi de aşkı bulacak mıydı?Muhteşem,soluk soluğa bir kitaptı.