Libya çöllerinde 1911-12 yıllarında İtalyanlara karşı savaştı.Üstün İtalyan güçlerine karşı Osmanlı'nın yüzünü güldüren subaylardan biri olmuştu. Akabinde Balkanlarda görüyoruz onu. Kaybedilmesi mukadder görünen bu savaşta da kahramanca çarpışıyor. Ardından askerlik kariyerinin zirvesine tırmanacağı Gelibolu Cephesi'ne yollanıyor. Birinci Dünya Savaşı yılları... Mustafa Kemal, tarafsız kalmamızı istediği bu savaşın Çanakkale Cephesi'nde Gelibolu çarpışmalarına komuta ediyor. Karşısında, kitabımızın diğer bir ağır topu İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill var. İngilizin aşırı özgüvenle hesapsız kitapsız giriştiği bu macera, savaşan tüm tarafların toplamda neredeyse 250 bin askerini kaybettiği bir ölüm tarlasıyla sonuçlanıyor. Atatürk, Osmanlıların Alman bir komutanın emri altında çarpıştığı bu cephenin subaylarından biri olarak üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Boğazı geçemeyen müttefiklerin karaya yaptığı çıkartmayı püskürtüyor. Askeri açıdan benzerine filmlerde rastlanılacak bir direniş, faturası ağır ama oldukça parlak bir zafer.l Bu zafer onu diğer Osmanlı subayları arasından birkaç adım öne çıkartıyor. Gün geçtikçe askeri ve siyasi ortamlarda adı sık sık gündeme gelmeye başlıyor. Mustafa Kemal... Ah, evet Çanakkale'deki şu subay değil mi?