Meğer Fahim Bey her gün bir Türkçe İstanbul, bir de Fransızca Paris gazetesini okuyarak bunları muhtelif renkli kalemlerle işaretlermiş ve itina ile saklarmış. Böylece odasında bütün geçmiş senelerin, aralarında telgraf yazılan dar kağıtları gibi birtakım işaret kağıtlarının sarktığı gazete koleksiyonları yerden itibaren adam boyunca üst üste istif edilmiş olarak dururmuş.