Benim gibi altı yaşındaki bir çocuğa okul binasının ölçüleri çok büyük gelmişti. Sanki binanın her yanı gizli şeylerle doluydu. Girmem yasak olan fizik salonu baştan çıkarıcı aletlerle doluydu. Hele kapıları daima kapalı duran kütüphane. Herhalde öncülerin çocukları okumaya meraklı değildi.
Sayfa 16 - Epub
Aklı başında bir insan için şair olmak ne kadar zorsa, şair için de aklı başında olmak o kadar zordur.
Sayfa 49
Reklam
Son günlerde unutup gidiyorum fincandaki Kahveyi, oturduğum evin kapı numarasını, Yaşadığım şehrin ne kadar az tanıdık ve gri Olduğunu fark ediyorum yıllar geçtikçe Şimdi yüzler silinip gidiyor birer birer Fotoğraftakiler kimlerdi çıkaramıyorum Vedâ ediyor sanki herkes sitemkâr edâ ile Dalgınsın diyor kadehteki rakının mavisi Bellekteki pası silemiyor artık bu hayat; Anılar edinmiştim bunca yıl kış kıyamet Sımsıcak tutsun diye kalbimin tenhasını Ama babamın ölüm tarihini ikide bir Telefon edip öğreniyorum kardeşimden de, bir itiraf düşüyor şimdi payıma "-Sonra işte yaşlandım"
Sayfa 15 - Everest Yayınları / Toplu Şiirler / 1. Basım
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? herkes bağırırken şiirler okumak mı, susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi? apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt? sondan saymaya başladım adları-böyle hoşuma gidiyor beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan. İtiraf ediyorum… Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok. Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin. Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu? Çekilin, yürümediğiniz yollarımı kirletmeyin.!
14. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah'tan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim." .. Resûl-i Ekrem Efendimiz'in günah işlemekten korunduğunu, dolayısıyla onun hiçbir günahı bulunmadığını biliyoruz. Buna rağmen
Sayfa 143 - Erkam Yayınları, 1. Cilt
“Her şey geçicidir, akşam, güneş, ömür. Kötü sevinir. Sadece sen kaldın, ayrılmayan. Çöken hayatımın kız kardeşi.”
Sayfa 50
Reklam
Hele Hele
itiraf ediyorum tanrım sırtından vurulana zaafım büyük
Sayfa 129Kitabı okudu
Apollinaire demişti ki: “Gerçek olmayanın sınırlarını zorladığımız için bağışla bizi!”
Sayfa 53
“Aşkta her şey yalnızca yanılsamadır. Bunu itiraf ediyorum. Ama gerçek olan, aşkın bizi gerçek güzel için coşturduğu duygulardır. Aşk bu gerçek güzeli bize sevdirir. Bu güzel, sevilen nesnenin içinde değildir; yanılgılarımızın ürünüdür. Peki ama, ne önemi var? İnsan bu yüzden tüm bu bayağı duygularını bu düşsel örneğe daha mı az feda ediyor? İnsan bu yüzden, yüreğinin sevdiği şeyde var saydığı erdemlerle yüreğini daha az mı dolduruyor? Bu yüzden insan benliğinin bayağılığından daha mı az kurtuluyor? Sevgilisi uğruna canını vermeye hazır olan gerçek âşık adam nerededir? Ölmek isteyen böyle bir adamda o cinsel istek yüklü, kaba tutku hani nerededir? Ortaçağın o gezgin şövalyeleriyle alay ederiz. Ama onlar aşkı biliyorlardı, oysa biz şimdi zevk ve eğlenceye düşkünlükten başka bir şey bilmiyoruz. O romanesk ilkeler gülünç olmaya başlayınca, bu değişime akıldan çok kötü ahlak yol açtı.”
Sayfa 570Kitabı okudu
Ne yüce bir gece, ne yalnız bir dünya!
Sayfa 100
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.