Bana saf güzelliğin, berraklığın ve coşkunun içinde onu görmek bahşedildi. O mutluluğun içinde hafiflik yoktu. Onun cezbeden dostluğu beni hiç kuşku duymadan peşinden sürükledi. O da kutsal kollarını beni kucaklamak için uzattı.
400 yılına doğru, Mónica 'nın oğlu ve Hippo Regius
başpiskoposu Aurelius Augustinus-sonraları Aziz Agus-
tinus diye bilinecektir- İtiraflar' ını kaleme aldı. Uyanıkken etik-felsefi anlayışına ve Hıristiyan doktrinine bağlı kalan bu adam rüyalarında hücum eden yozluklar ve
aşırılıklar karşısında şaşkınlığını gizlememişti.
"Bunlar
benim içimde meydana gelse de, ben yaratmıyorum onları," dedi, "kendimle aramda amma fark var!" Ve başpiskopos rüyalarının içeriğinden sorumlu olmadığı için Tanrı'ya teşekkür etti.
Hakikat şu ki, sadece bir aziz kendini sorumsuz bilerek huzur içinde kalabilir.