Geçmişi zemin alan kişi sürekli anılarını düşünür, onları dile getirir; gelecek pek önemli değildir. Geleceği zemin alan ise sürekli plan yapar, ileriye dönük düşünür ve geçmişe o kadar önem vermez.
"Kedi aç galiba, miyavlıyor, dedim ve besledim."
"Hayır Kırmızı. "Kedi aç demek bir düşüncedir. Benim sor- duğum senin içinde oluşan şey..."
"Hımm, kedinin acıklı sesini duyunca içim buruldu. Evet, acıma diyebilirim. Evet, evet acıma hissi ona karşı hissettiğim buydu.
"Hadi şimdi bunu da käğıda
Senin hiçbir eksiğinin olmadığını , onlarınsa her şeyinin eksik olduğunu düşün; sen mutlu olmayı isterken , onlara ölmemenin yettiğini düşün. Arabaların ve kadifelere sarınmış çocukların geçtiği, binalarla dolu bu yolda yiyecek hiçbir şeyi olmayan kadınlar, çocuklar var; bu nasıl dehşet verici , bir düşün. Tanrım , yiyecekten yoksun olmak! Büyük bir şehirde bulunup da çölde kaybolmuş hayvanlar misali yiyecekten mahrum olan, senin gibi akıllı , senin gibi iyi kalpli çocukların olduğunu düşün! Bir daha asla, Enrico , dilenen bir annenin önünde onun avucuna para bırakmadan geçme asla !
“İyi yönlendirilmiş düşünce, öğrenilen bir beceridir. Bir niyeti elde etmek, çok yoğun odaklanma, duygusal canlandırma ve güçlü bir inanç gerektirir.”
“Tarihe bak. Mucizevi başarılar elde eden aydınlanmış zihinlerin hikayelerini düşün.”
Dış dünya ve iç yaşantılarla ilgili algılamalarımızı semboller aracılığıyla ifade ederiz. Dilde sembollere kelime adı verilir. Kelimeler. sözlü ya da yazılı olarak ifade edilir
olayların, geçmişteki koşullamaların etkisi altında bilinçsiz olarak davranan kişinin iç özgürlüğü yoktu. Kendi ilke ve değerlerinin bilincinde olarak davranışlarını seçebilen insan iç özgürlüğünü bulmuştu.