Yüzünü boynunun girintisine gömüp kokusunu içime çektim. Bu, çocukluğumun kokusuydu. Arka bahçede, sivri sinek kovucu eşliğinde müzik dinleyip sohbet ettiğimiz yaz gecelerinin kokusu. Ya da sayısız kız -ve sayısız erkek- onu attığı paslar için tebrik ederken, kollarımın arasından bir an bile çıkmadığım maç sonrası partilerinin. Uzun iyi geceler öpücüklerinin ve aşkın keşfiyle birlikte gelen tutkunun.