555 gün olmuş o kara başlangıçtan beri. 500. yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda aklımdan bu geçmiyordu elbette. O zaman masum bir şeyler yazıp bu sıkıntılı görevi hemen bitiririm diyordum kendi kendime.Oysa o hırslı yaratık arkamdan gelip fısıldamaya başladı, bu 500. seferde de. "Aynı olabilir mi acaba? Ne güzel olur değil mi
Seni hatırlayan son kişi öldüğünde bu dünyada hiç var olmamış olacaksın. O yüzdendir ki hayatı olabildiğince yaşamaya bak. Kimse sana ikinci bir hayat vâd etmiyor, etmeyecek. Doğruların da yanlışların da seni en iyi formatına getirmek için varlar. İnsanlar konuşur ve susarlar. Kendi değerinin farkına var ve senin mutlu olacağın yer her nereyse orası için çabala yalnızca. Çünkü unutma seni hatırlayan belki çocuğun, onun çocuğu olacak ancak. Ondan sonraki nesil belki adını bilecek yarım yamalak, belki öyle albümde duran bir fotoğrafını görecek yalnızca birkaç defa. Çok takılma olumsuzluklara, her şey çözüme ulaşır. Hiçbir acı sonsuza dek sürmez. Kendini nerede iyi hissediyorsan oraya aitsin bunu da asla unutma. İyi geceler sana, her kimsen artık.
Sevdiğim çok kitap var ama biri kitap önermemi istediğinde Küçük Prens'ten başlarım Sebebi için bir önceki incelemeyi okuyabilirsiniz. Ama eğer karşımdaki kişi o evreni keşfettiyse Küçük Kara Balık diyebiliyorum ona. Samed Behrengi'nin yürek ısıtan öyküsünü neden bu kadar çok sevdiğimi anlamak için okumak gerekir tabi ki ama ben biraz
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bu kitap yazılırken henüz Olric yoktu. Henüz her şey bugünkü gibi açık seçik ve bir bakıma da belirsiz değildi.
Henüz ilk kitabı olmasına rağmen TRT roman ödülüne layık görülecek bu kitabın yazarı, bir mühendis bozuntusuydu. (?!)
“Adam gibi” bir meslek edinmesi gerektiği için sanatla istediği ölçüde
- Biz çayımızı karıştırırken girdap yapıp mutlu olan çocuklardık bino.
+ Ne değişti beyefendi?
- Girdap yaptıktan sonra kaşığı ters çevirip kaos yaratan insanlar bino.
A. Karaçay
Bazen bir an geliyor hiçbir şey söyleyemiyor insan, insan olduğunun, güçsüz olduğunun farkına varıyor acımasızca. Dünyadaki her şey dönüyor etrafında, o duruyor ama. Basit birisi olduğunu anlıyor eninde sonunda. Bunların daha güzel günleri olduğunun bile bilincinde artık. Her şeyin her zaman kötüye gittiğinin olduğu gibi. Fibonacci sayıları gibi
Öncelikle hepinize iyi geceler dilerim sevgili dostlarım. Saat geç olduğu için şu an uyuyup da sabah bu satırları okuyacak olan dostlarıma da şimdiden günaydın :) Hadi gelin hep birlikte yaşamın ucuna kısa bir yolculuğa çıkalım ama bunu yapmadan önce "Türk edebiyatının gamlı prensesi"yle düzenlediği etkinlik sayesinde
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~
Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!..
1
Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir...
Kitab-ı Aşk, İskender Pala