Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
YouTube kitap kanalımda Nietzsche Ağladığında kitabı için hazırladığım videoyu izleyebilirsiniz: ytbe.one/nLLeUV0Up5k
100 tane kişisel gelişim kitabına bedel bir kitap okumak ister misiniz? O halde şu an doğru incelemeyi okuyorsunuz demektir.
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak sizi çok geliştirecek ve bakış açınızı
Keşke koşa koşa sana gelebilsem de ellerinden öpüp sana doya doya sarılabilsem be babam... Bugün mezarı başında konuştum, dertleştim, güldüm, ağladım.. Yine sana koşup geldim ama o pamuk ellerini öpemedim bu defa.. 70 yaşındasın artık melek babam 🤍 bak kızım rüyamda gördüm 107 yaşına kadar yaşayacağım ben derdin de gülüşür, şakalaşırdık hep. Yaşasınn benim güzel babam diye çok atladım boynuna 🤍 küçücük çocukken işten eve gelmeni dört gözle beklerdik, hiç yorgunum demez oynardın bizimle. En çok da ayağına alır zıplatırdın da kardeşimle önce ben kavgası yapardık 🥰 hele bir de keyfin yerindeyse hadi kızım dolabın kapağındaki rakıyı getir de yemekte bir duble içeyim keyifle derdin. Ben sana hep hayran oldum be babam... Çok şanslıyım 🙏vicdanınla, iyiliklerinle hep örnek oldun bize çok şükür 🙏 İyi ki senin kızınım, iyi ki benim babam oldun 🤍 Emanetin (saatin) kolumda 😇 her saate baktığımda seni görüyorum sanki.. Her dokunduğumda sana dokunuyorum sanki.. Çok özledim çok. Ben senden hep razıyım. İyi ki doğdun can babam 🤍
Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim bugün. Ama sokaktaki canların yaşadığı şeylerin yanında bizim zor günlerimiz ne ki!
Hiçbirimiz arabanın arkasına bağlanıp ciğerimiz patlayana kadar koşturulmadık mesela.
Hiçbirimiz ''aa birisi bize yemek koymuş'' umuduyla sevinip zehirlenmedik.
Hiçbirimiz kımıldamayalım diye kemerle
YouTube kitap kanalımda Doğu'nun Limanları kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim : ytbe.one/Rclj5apawe4
Balon : İçi boş olan bir şeyin de yükselebileceğini kanıtlayan cisim.
Doğu'nun Limanları = Balon
Amin Maalouf'u ilk kez okuyorum ve tekrar okumam gerektiği konusunda şüpheye düştüm. Sanırım hayatımda okuduğum en
"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
“Herşeyin manasız olduğunu söylediğimiz anda manalı bir söz söylemiş oluruz.”
Albert Camus
Merhabalar;
Kitap bitti, ben uzay boşluğuna bırakılan terlik gibi yerçekimsiz ortamda savruluyorum. Öncelikle size Murat Menteş'i tanıtmalıyım. Kendisiyle yollarımız 2005 yılında Afilifilintalar adlı internet sitesinde kesişti. Bir kaç blog yazısı hoşuma
Merhaba dostlar. Ne zaman güzel bir kitap okusam, bunu mutlaka herkes okumalı diyorum. Keşfettiğimiz güzellikleri sadece kendimize saklarsak ne anlamı kalır değil mi? Benim keşfettiğim bu güzelliği kitap dostlarım da keşfetmeli, bu güzellikten mahrum kalmamalı diye düşünürüm hep. Bu yüzden de biraz fazlaca alıntı paylaşırım. Daha doğrusu çok not
İdeolocya Örgüsünü okumak benim için çok serencamlı geçti. 79 günde anca bitirişimin altında yatan sebeplerine değinmek istiyorum.
Bu eser hakkında Üstad Necip Fazıl diyor ki:
"Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım.
Hush Hush serisi Final kitabı ile final yaptı (Bunu söylemesem olmazdı.) Kitabın sonunda çok ağlamış olmama rağmen çok güzel bir kitaptı.
İncelememi yine iki bölüm halinde yazacağım. Spoilersız ve spoilerlı. Final son kitap olduğu için Spoilersız yeri biraz kısa olacak.
Spoilersız Bölüm:
Final kitabında kitaba önemli bir karakter ekleniyor.
Nikos Kazancakis, okuduğum ilk Yunan yazar oldu ve bu buluşmadan gayet memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Kitabı okurken birçok yerde Türkiye ve Türklerle ile ilgili tespitlerin de yer aldığını görünce yazarın bizleri de gayet iyi tanıdığını fark ettim. Hatta her zaman Yunanlılar ile Türklerin birçok konuda benzer olduğunu düşünen biri olarak bu
Körlük kitabını aratmayan, devamı olan güzel bir kitaptı yine. Yazar başından itibaren akıcı anlatımı ve çevirmenin başarılı uslübu sizi kitaba bağlıyor. Yerine göre üzüldüm, düşündüm ve güldüm. Görmek insanın başına dert açar mı sorusunun cevabı niteliğinde iyi bir kitap olmuş. Okuduğunuza asla pişman olmayacaksınız.
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,8bin okunma
• Erkekler neden dinlemez? Acaba beyinlerimizin işitmeden sorumlu bölgeleri birbirinden farklı mı?
• Kadınlar çok mu konuşur? Kadınlardaki "dır dır" kavramı gerçek midir ve altında yatan sinirbilimsel açıklama nedir?
• "Beni hiç anlamıyorsun" sözünü duymayan erkek var mıdır? Peki, kadınlar bu isyanlarında ne kadar
Uzun zamandır okurken sinir krizi geçirdiğim, başımı duvarlara vurmak istediğim, içinde sevecek bir şey bulamadıkça goodreads puanını düşünüp bir mantık bulmaya çalıştığım bir kitap olmamıştı. Sevmediğim çok kitap okudum ama beni bu kadar sinirlendireni görmemiştim.
Baştan söyleyeyim, kitabı sevenlere lafım yok. Yalnız bana fan girl modlarında