Del Fiore vs Niccolo Fontana Kapışması
1535 yılında Del Fiore bu defa Niccolo Fontana Tartaglia adında Venedikli bir bilgine meydan okuyor. Tartaglia 35 ya- şında ve henüz önemli bilimsel bir eser yayınlamamış. Del Fiore neslinin en iyi matematikçilerinden olacak birine hitap ettiğini bilmiyor. İki bilgin birbirlerine yenilenin yenene otuz ziyafet borçlanacağı bir meydan okuma için otuz soruluk bir iste veriyorlar. Haftalar boyunca Tartaglia Del Fiore'nin gönderdiği üçüncü derece problemlere kafa yoruyor ve sürenin onuna sadece birkaç gün kala formülleri buluyor! Otuz problemi birkaç saat içinde çözüyor ve karşılaşmayı ezici bir üstünlükle kazanıyor.
Hikâye burada bitebilirdi ama devamı var: Tartaglia yöntemini halka açmayı reddediyor. Bu durum dört sene boyunca orada kalıyor.
Sayfa 144Kitabı okuyor
Bi' böyle olan ben miyim acaba?
İşten kaytarmak, başka bir güne bırakmak için daima bir bahanesi olurdu;
İşin teslim tarihine daha haftalar var.
Birkaç saate yaparım ben o işi.
Baskı altındayken daha iyi çalışıyorum.
Sayfa 55Kitabı okuyor
Kuran, bilge bir biçimde, yeryüzündeyken izin verildigi halde zevk almadığımiz tüm hazlarin hesabının bizden isteneceğini söyler.
Ancak, yanlış zamanda çok fazla ya da hatta bir parça iyi bir şey bile kocaman bir bilinç kaybına neden olabilir.
O zaman ani bir bilgelik parlamasi yerine, dalgın bir profesör gibi "Şimdi neredeyim?" diye mırıldanarak geziniriz.
Kendimizi bu ayartmalardan kurtarmamiz haftalar, kimi zaman aylar alır.
Sayfa 144 - AyrıntıKitabı okuyor
Mobbing Bank Diyor ki;
Dijital Peygamberler
Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı.
Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar.
Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar.
Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat
İyi haftalar
"Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Unutma,sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir."
- Bob Marley
Genelde kafaya taktığımız konularda
durumun sonu açık kalmıştır; ifade edilmeyen bir duygu vardır ancak bu duygu ifade edilemez durumdadır, cevabı belli olmayan bir sorun vardır ya da içinde tamamlayamadığın bir boşluk, ne yaparsan yap bilemezsin sonucu. Böyle olunca zihin durmadan çalışır yarım kalan konuyu tamamlamak için. Ve sen dedurmadan düşünerek zihninin bu şekilde çalışmasını teşvik edersin. Sanki günler ve haftalar boyunca düşünürsen yeni bir sonuç bulacakmışsın gibi, düşündükçe düşünmeye devam edersin, ta ki düşüncelerin karanlık çukuruna düşene dek.
Sayfa 48Kitabı okudu
"Ben sizden başka hiç kimseyle ilgilenmedim. Şu son haftalar boyunca size karşı duyduğum büyük aşkı belirtmek için çırpındım durdum. Buna nasıl inanımazsınız? Beni duymuş ve anlamış olduğunuzu ben pek iyi biliyorum."
Sayfa 130Kitabı okudu
İvan emeklemeyi öğrenir öğrenmez güce âşık olur.
İvan Dolinar 1948 Nisanı’nın ilk günü doğdu. Ailesi İvan’ın tüm hayatının 1 Nisan şakalarıyla geçmesini istemediği için doğum gününü Hırvatistan’ın Nizograd şehrinin nüfus dairesinde, nisanın ikisi olarak kayıtlara geçirdi. Huysuz ve aksi babası bebeğe aklına geliveren ilk ismi koydu; memleketin,
"Neyin arayışındasınız?.. Hepimiz yaşamımızdan endişe duymayı biliyoruz. Yaşamımızı analiz etmeyi. Hatta yaşamlarımız hakkında spekülasyon yapmayı. Endişe, analiz ve spekülasyon elimizde en iyi keşif araçları değil ve çoğumuz hayatımızın bir döneminde bu araçları kullanarak yolumuzu kaybetmiş ve şaşkın duruma düşmüşüzdür. Bizi kısır bir döngü içinde ve haftalar, aylar veya yıllar boyunca o kanepede oturup bir sonraki adımda ne yapacağımızı düşünür hâlde tutmaya meyillidirler. Sanki yaşam büyük bir KENDİN YAP projesiymiş de kullanım kılavuzu sadece küçük bir azınlığa verilmiş gibidir. Bu yaşamımızı tasarlamak değil, saplantı hâline getirmektir."
"Mustafa Kemal Meclis'te ilk önemli haftalar süresince, hemen hiçbir toplantıyı kaçırmıyor, daha tartışmaya geçilmeden önerilerin açıklamasını yapıyor, kabul ya da
reddedilmesi halinde 'kendi görüşü'nü belirtiyordu. Bir defasında bir önerinin kabul edildiğini görünce,
- Rica ederim, demişti. Galiba bu noktayı size 'pek iyi açıklayamadım' .
Baştan, önerinin geri çevrilmesini istediğini belli ederek anlattı. İkinci oylamada öneri reddedildi."
Bilek sayacı
Diğer bir -meli-malı'ları ortadan kaldırma tekniği ise; bilek sayacınızdır. -meli -malıların sizin için bir çıkar ya da üstünlük oluşturmadığına ikna olduktan sonra onları sayabilirsiniz. Her -meli -malı cümlesi kurduğunuzda sayacınıza basın. Bunu yaparken günlük toplama dayalı bir ödül sistemi kurduğunuzdan da emin olun. Bu yolla ne kadar çok -meli -malı yakalarsanız o kadar çok ödülü hak edeceksiniz. Haftalar sonra, günlük -meli-malı cümle sayınız düşmeye başlayacak ve kendinizi daha az suçlu hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz.
Sayfa 222 - Psikonet Yayınları
No anam no ;) böyle iyi ;)
Keşke sevenlerin, birbirleriyle atlılar aracılığıyla iletişim kurdukları bir çağda yaşamış olsaydık. mektuplarım günler, haftalar, aylar sonra eline geçseydi. Bir o kadar da ben bekleseydim. Hemen telefona sarılamasaydık. Uçaklar olmasaydı kavuşmak için faytonlarla günlerce yolculuk yapmak zorunda kalsaydık.
Sayfa 311 - Güldünya Yayınları
"Knox, bu..." Elleri havada uçuştu. "Bu Lester Novak. Bildiğimiz Lester Novak."
"Ve yemeğimden nefret etmedi."
"Tabii ki senin yemeğinden nefret etmez. Sen tanıdığım en iyi aşçısın."
İltifat o kadar gelişigüzel söylenmişti ki, sanki apaçık ortadaydı. Gökyüzü maviydi. Kar beyazdı. Ben dünyanın en iyi şefiydim.
Haftalar önce Lester gibi birinin görüşünün başarımı ölçtüğüm cetvel olması ne tuhaftı. Şimdi, Memphis yemeklerimi beğendiği sürece, bir eleştirmenin yorumuna ya da Yelp'te beş yıldıza ihtiyacım yoktu.
bunlar çok tatlı sinirlerim bozulduKitabı okudu
İşlerin iyi kötü bir düzene girmesi haftalar sürdü. Hayvanların ne yapılacağı, savaş araç gereçlerinin nereye yollanacağı, yıkıntılardan kurtarılan eşyaların kimlere dağıtılacağı yavaş yavaş hesap edildi. Anadolu halkı, dağılan evini toplamaya çalışıyordu.
Sayfa 207 - Doğan KitapKitabı okudu
Bazı haftalar kendimi iyi hissediyor ve odamı” terk etmek imkânını bulabiliyordum;
fakat sonunda caddeler içimi sıkıyordu.
Sayfa 274Kitabı okudu
