Satırlar ve anılarla bütünleştiğim kayboluş...
Aradan on, yirmi, hatta kırk yıl geçse bile yaşamımın bu en iğrenç, en gülünç, en korkunç dakikalarını nefretle, iğrenerek anımsayacaktım. Kendimi bile isteye bundan daha acımasızca, daha fazla aşağılamam mümkün değildi; bunları gayet iyi anlıyor ama masayla soba arasında volta atmayı bırakmıyordum. Bazen de kanepedeki düşmanlarıma dönerek, “Ah, benim neler hissedip düşünmek kudretimde olduğumu, kültür seviyemi bir bilseniz!” diyordum içimden. Fakat düşmanlarım, odada yokmuşum gibi bir tavır takınmışlardı.
İnsan en acımasız bir hayvandır. Trajedilerde, boğa güreşlerinde, çarmıha germelerde, şu güne kadar kendisini en iyi hisseden oydu. Kendisi için cehennemi icat ettiğinde, bu en iyi cennettiydi...
Reklam
404 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Küçücük bir çocuğun yüreğine, kelimelerine, aklına ve özgürlüğüne dokunabilmenin ne denli esrarlı bir güç olduğunu anlatan... Azmi, sabrı, cesareti, yeteneği yüceltmenin, başarmanın güzelliğini her an vurgulayan... hayatla aramızı ne zaman açsak doğru bir kişinin ziyaretiyle o açığı muhakkak kapatacağımıza inandıran muhteşem eser... okuyun ve hissedin, iyi gelecek.
İyi Geceler Bay Tom
İyi Geceler Bay TomMichelle Magorian · Beyaz Balina Yayınları · 2018950 okunma
İnsan acısını hisseden bir kalbin yapacağı iki şey vardır : Ya yarayı derinleştirip kazırsınız , ya da üstünü örter "Aman , hadi bir şey yok." dersiniz.
Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ve ellerinde şefkati arayın. Mükemmel olsun demiyorum, ama sevgiden önce onda mutlaka biraz da saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Gözlerinde güven, sözlerinde samimiyet ve yüreğinde sevgiyi fazlasıyla hissedeceğiniz adamlardan bahsediyorum. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın diyorum. Her türlü zorluk karşısında yılmayan, yıkılmayan, inandıklarından ve sevdiklerinden ayrılmayan adamlar hala yaşıyor bu topraklarda. Ne istediğini bilecek kadar, hiç de istemediği acılar ve anılar yaşayan kadınlara sesleniyorum. Bir gülü koklarken bile, gül incinmesin diye incelik gösteren yürekli adamları da artık görün diyorum. Çünkü bir adama yakışan ve adamlığa yakışan en güzel huydur merhamet. Çünkü o adamlar; yarım bırakmayı, yaralı bırakmayı, ağlatmayı ve aldatmayı sevmezler. Kaybetmemek için sevdiklerini, yanlış olana yüzlerini dönmezler. Korkmazlar sevdikleri uğruna değişmekten. Yani sizi kaybetmekten korktuğu kadar korkarlar sizi incitmekten. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın diyorum. O'na uzaktan her baktığınızda, yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünüzden yıllar geçse bile, "iyi ki seni seçmişim, iyi ki seni sevmişim be adam" deyin.
Geleneksel olarak erkek için cinsellik, meydan okumak, fethetmek ve bir kadınlar çeşitlemesi anlamına gelir. Evlilikte bu bulunmaz. Kadın için ise cinsellik, ait olma, yakınlık ve güvenlik anlamına gelir. Erkekler, "doğru" veya "yanlış," "iyi" veya "kötü" olsun, kendi ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak yerine değişmez olarak kadınca ihtiyaçlara uyarlanmaya çalıştığı için, Thoreau'nun ifadesiyle "... sessiz umutsuzluk hayatlarını" yaşayacaktır. Ancak sonunda evlilik bittiği zaman erkek evlilik ilişkisi boyunca yaşadığı yoğun cinsel engellemeyi tam olarak hissedip kabul edebilmektedir.
Reklam
1.000 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.