Az sonra bu çiçeği daha yakından tanıyabilirdim. Küçük Prens’in gezegeninde her zaman bir sıra yapraklı basit çiçekler bitermiş. Bunlar az yer tutar, kimseyi rahatsız etmezlermiş. Bir sabah çimenler içinde görünüverirler, akşama kaybolurlarmış. Ama bu çiçek günün birinde, nereden geldiği belli olmayan bir tohumdan doğuvermiş. Küçük Prens, öbür
İhtiyar Giritli, eski günleri, Türkiye dönemini hatırladı; babasının sözleri ve insanlar Allah'tan korkup inandıkları için o dönemde olan mucizeler aklına geldi. — Nah işte, şu gördüğünüz ben... ben, Barba Anagnostis, mucize kabilinden doğdum, mucize kabilinden işte! Size nasıl olduğunu anlatsam, şaşkınlık içinde şöyle dersiniz:
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hey anam kurudum bir gül gibi İyi haberlerini bekledim dört gözle Her acı çektiğinde benden de bir şeyler gitti Senin bir parçan değil miydim ki! Sana yeni pijama almıştım Uzaklardan aldım anam, çok uzaklardan. O gün de hep seninleydim. Yaramazlık var mı diye soranlara Anam rahatsız diyordum, anam rahatsız… Uzaklarda, seninle birlikte, ben de acı çekiyordum. Senin bir parçan değil miydim ki! Haber geldi; ananı hastaneye kaldırdık diye, Nasıl koştum o gün uzaklardan anacağım, Pijama elimde, uçaktan önce ben uçtum sanki! Yol, yolculuk bitmedi anam, bitmedi… Senin iyi olduğunu gördüğümde, Yeniden doğdum anam, yeniden doğdum. Ne de yakışmıştı aldığım pijama sana, Çocuk gibi olmuştun, ahh anam çocuk gibi… Gül çiçek açtı zannettim. Umudum, ümidim oldu yüzündeki tebessüm… Ahh anam senin bir parçan değil miydim ki! Seninle birlikte bende kurudum, ben de soldum… Anam benim! Gül çiçek açtı zannetmiştim! (ihtiyar)
Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu...Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok.Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde
319 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bazen, hatta sıklıkla kütüphanede dolaşıp raflara göz gezdirirken karşınıza bir kitap çıkar. Ne kitabın ne de yazarın adını duymuşsunuzdur ama kitap kendisini almaya zorluyordur adeta sizi. Bu kitap da benim için öyle oldu. İsmine ve arka kapak yazısına kısaca göz gezdirdikten sonra hemen aldım. İyi ki de almışım. Kitabın ismi konusuyla alakalı
Yitik Zaman Oyuncakları
Yitik Zaman OyuncaklarıMustafa Aslan · Bilgeoğuz Yayınları · 20082 okunma
Milyarlarca insanın yaşadığı bu dünyada birbirini tanımayan iki insanın iki şekilde karşılaşması mümkündür sevgilim: Tesadüf... Tevafuk... Hayatımın en berbat, hayatımın en içinden çıkılmaz, hayatımda birine en çok ihtiyacım olduğu bir zamanda karşıma çıkman tesadüf olamaz. Sen benim bütün samimiyetimin, bütün iyi niyetimin, bütün iyi dualarımın karşılığı olarak gönderildin bana. Önce Allah istedi seni tanımamı, sonra karşılaşmamız için bütün doğa işbirliği yaptı. Ve sonra sen çıktın karşıma... Ben seni Elif seçtim... Çünkü ben tesadüflere inanmam ve seni rasgele tanımış olmam muhtemel bile değil. Sevmem için Yaradan'ın bana verdiği muazzam bir armağansın sen. Ve bana O'ndan geldin... Bense Vav'ım, biraz doğrulsam sana benzeyeceğim. Ben seninle doğdum sevgilim... Bütün kasvetimden, bütün hüznümden, bütün yaralarımdan sıyrılıp kendi içime döndüğüm ansın. Uykusuz geçen her gecenin sabahını görmek için açtığım ellerime bırakılan mükâfatsın. Senden öncesi yok, senden sonrası ebediyet... Seni bana verene şükürler olsun... Ben seni sevdim, seni çok sevdim... Sen ki yüreğime, ruhuma, özüme hoş gelensin. Sen ki kanayan yaramın kabuğu, acımın ilacı, Rabb'e gönderilmiş dualarımın karşılığısın. "Ben seni Elif seçtim... Şifalı ellerinin şefkatine emanettir yüreğim... Sana Vav olmaya geldim..."
Reklam
Çingeneler ve toplum
Ayşe önüne bakarak: -Amca, dedi. Ben yemeğimin yarısını ona veririm. İri yapılı, kart, kemikli ve acımasız bir adam görünen Çakır kıza garip garip bakarak: -Senin ne yediğin var ki, yarısını da ona vereceksin! dedi. Şimdilik ona da pay ayırırız. Ama bak, haberin olsun, usta bir ayıcıya rastlarsam Şahbaz'ı ona satarım. Hem tasalanma. Bir
Bir Yudum Kitap
Hani sıradan zannettiğimiz hadiseler büyük kıyametler koparır içimizde, bilirsiniz. Fakat anlatmak pek zordur, anlaşılmaz. İyi ki kitaplar var. Papini bir başka eserinde, "Bir akşam alaca karanlığındaki uzun bekleyişte ilk yıldızın ortaya çıkması gibiydi onun hayatıma girişi." diyor ve o anda, bir hayata girmek koskoca bir devrime
HİKAYE SEVER DOSTLAR BURADA MI.. 1827 Yılında Almanya’nın Brandenburg kentin de bir müzik öğretmeninin oğlu dünyaya gelir. Çocuğa Carl Dedloid adını koyarlar. Baba müzik öğretmeni anne ev hanımı Carl Dedloid’in anne ve babası sürekli olarak kavga ediyor evde huzur yok. Çocuğun yakınları Carl Dedloid bu olumsuz ortamdan etkilenmesin diye onu
Reklam
hepsi bu
Benim adım şu veya bu, şu veya bu tarihte dünyaya geldim, şurda veya burda, düzenli olarak ve kurallar gereği okula gönderildim, zaman zaman şu veya bu gazeteyi okurum, mesleğim şu veya budur, şu veya bu yaşımdayım ve fazla ve çetrefil düşünmekten uzak dururum, çünkü kafa yormayı ve kafa patlatmayı, kendilerini sorumlu hisseden baştaki idareci kafalara seve seve bırakırım. Bizim gibiler, kendilerini uzaktan yakından sorumlu hissetmezler, çünkü bizim gibiler bir bardak biralarını akıllı uslu içerler ve fazla düşünmezler, çünkü bu çok tuhaf zevki, sorumluluk taşıyan insanlara bırakırlar. Ben şurda veya burda gittiğim okulda, yormaya zorlandığım kafamı o gün bugündür, bir daha asla az da olsa yormadım ve kullanmadım. Şu veya bu tarihte doğdum, adım şu veya budur, hiçbir sorumluluk taşımam ve kesinlikle kendi türümün biricik örneği de değilim. Ne mutlu ki, benim gibi bir bardak birasının tadını akıllı uslu çıkaran, tıpkı benim gibi az düşünen ve kafa patlatmayı benim kadar az seven, bu işi başka insanlara, sözgelimi devlet adamlarına sevinerek bırakan epeyce insan var. Keskin düşünceler, beşeri cemiyetin benim gibi sessiz bir üyesine tamamıyla uzaktır ve ne mutlu ki, sadece bana değil, tıpkı benim gibi iyi yemeklere düşkün ve fazla düşünmeyen, şu veya bu yaş­ta olan, şurda veya burda yetiştirilmiş, beşeri cemiyetin, benim gibi temiz üyelerine ve benim gibi iyi vatandaşlara ve keskin düşüncelerden, tıpkı benim gibi uzak duranlara da uzaktır, hepsi bu!
Bir sonbaharin son gününün sonuna daha geldik :) iyi ki doğdum ben :):)
739 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.