Aslında, insanların birbirinin arkasından her zaman kötü konuştuklarını biliyordum. Ama bunlar birilerince kendilerinin en iyi insanlar olduğu kabul edilmiş, dünyayı yargılamak için görevlendirilmiş gibi, özellikle herkes için kötü şeyler söylüyorlardı. Çoğu insanı kıskanıyor, hiç kimseyi hiçbir zaman övmüyor, her insan için çirkin birtakım şeyler biliyorlardı.
Sayfa 13 - Can klasikKitabı okuyor
552 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"Hangi görüşte olursanız olun zaman kaybı." Kesinlikle böyle bir kitap, sakın merak edip de okumayın. Daha ilk sayfalarından anlıyorsunuz yazarın büyük bir nefret beslediğini. Ne zaman başı açık bir kadından bahsedilse hakaretler peşi sıra geliyor. Bunu da oluşturduğu bir karakterin düşüncesiymiş ve "ya evet böyle kimseler var
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115.9k okunma
Reklam
Bir kadının ne kadar güzel olduğunu bilmesi iyi mi, yoksa kötü mü? Ben küçükken anneannem hep, "Güzelin kaderi olmaz, Allah çirkin kaderi versin" derdi. Yaşadıkça, bu atasözünün de ne kadar doğru olduğunu gördüm. İnsanın kaderini değiştiren güzelliği değil, güzelliğin artırdığı beklentileridir. Hayattan ve insanlardan ne kadar çok şey beklersek, hayal kırıklıklarımız da o kadar çok ve derin oluyor. Güzellik bazen çok bencilleştiriyor insanları. Bazen de başkalarını daha kolay küçümseyebiliyor güzel insanlar. Ve bu büyük avantaj böylece bir dezavantaja dönebiliyor ve mutluluğu, adam yerine koymadıkları o çirkinler kadar bile tadamıyorlar.
İnsan, belki organizma ve ten olarak diğer canlılardan pek farklı gözükmeyebilir, fakat insanın iç dünyası, bir "endişeler kumkuması"dır. Meşhur Şeyh Sadi-i Şirazi, insanın bu durumunu şöyle ifade eder: "İnsan, yek katre hunest, hezar endişe." (İnsan, içinde bin endişe taşıyan bir damla kandır). Gerçekten de insanı insan yapan işte bu endişesidir. İnsan, yorulmak bilmez bir çırpınış içinde, sürekli olarak "güzeli", "iyiyi", "doğruyu", "Hakk"ı ve "hayrı" arar, bunların zıtlarını sevmez. Müşahedeler göstermektedir ki, insanlar "çirkini güzel", "kötüyü iyi", "yanlışı doğru", "bâtılı hak" ve "şerri hayır" sanabilir, lakin hiçbir insan "çirkini çirkin", "kötüyü kötü", "yanlışı yanlış", "bâtılı bâtıl" ve "şerri şer" bildiği müddetçe tercih etmez. Bütün tarihi boyunca insanın macerası budur. Bütün mesele beşeriyete, "Hakk'ı hakk", "bâtılı bâtıl" olarak gösterebilmektedir. Bu ise çok zor bir iştir. Bütün insanları bu konuda bütünlüğe ve birliğe ulaştırmak için, pek çok emek sarf edilmiş, mukaddes kitaplar ve peygamberler gönderilmiştir. Hiç şüphesiz, sanıldığından daha fazla netice alınmakla birlikte, gerçek manada başarılı olmak mümkün olamamıştır. Oysa beşeriyet, bu konuda da yüce peygamberler silsilesine kulak vermek zorundadır. Yoksa dağılıp gider.
[15] "Sana dürüst davranmak istiyorum," diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekârdır. Ey insan, sen ne yapıyorsun? Bunu söylemene gerek yok. Dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. Yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı. Tıpkı sevgilinin, sevgilisinin bir bakışında her şeyi anlayabilmesi gibi dürüstlük baktığın an gözlerinden taşmalıdır. Kötü kokan bir insanın yanından geçerken fark edilmesi gibi hemen anlaşılmalıdır sade ve dürüst bir insan. Çalışılmış sadelik bir kılıçtır. Kurdun kuzuya dostluğundan daha çirkin bir şey yoktur. En çok bundan kaçın. İyi, nazik ve samimi birisi, bu nitelikleri gözlerinde barındırır ve dikkatten kaçmaz.
Sayfa 117Kitabı okudu
Hz. Yusuf'tan Asrımıza Dersler "Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler (ibretler) vardır." (Yusuf Suresi, 7) Kuran; Allah'ın insanlara rehber olarak indirdiği, içinde en doğru açıklamaların yer aldığı, insanlara müjdeler veren, onları uyarıp korkutan ve onlara Allah'tan bir rahmet olan tek hak kitaptır.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.