Ülkenin sorunlarını konuşmaya başlamadan önce kendinle, ailenle, işinle ilgili geliştirip güçlendirmen gereken bir sorumluluk duygusu. Ailede sorumluluk almanın önemini herkes kavrayacak ve herkes kendine düşen görevi yapacak. Bir tek şey değişse, bir tek şey: Her bir yetişkin vatandaş etki alanı içinde sorumluluğunu en iyi şekilde yapma bilincini uygulasa, her ailede bu olsa yirmi yılda Türkiye çok farklı bir ülke olur.
Senin amerikan espri anlayışından haberin yok...
Patronunun yazdığı tavsiye mektubunu edison'a uzattıktan sonra da geleceğiyle ilgili verilecek kararı beklemeye başlar. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Bu dünyada iki büyük dahi tanıyorum. Biri sizsiniz Bay thomas edison. Diğeri de size gönderdiğim bu genç mühendistir." Cebinde sadece dört sent parası olan genç Tesla için bu işi
Sayfa 33-34 | Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
soruyor 'iyi misin?', ayıpsın. fevkaladeyim.
Sevginin kutsal bir anlamı vardır ve kişi karşısındakini niye sevdiği konusunda niyetinin saflığını keşfetmek zorundadır. Sana istediklerini verdiği için mi seviyorsun? İstediklerin değişecek. Peki iyi bir yoldaş olduğu için mi seviyorsun? İşte bu devam edecek.
Sayfa 150
Mutluluk toprak rengi olmamalı, yeraltında saklanmamalıdır.
"MUTLULUĞU NASIL BÜYÜTÜRSÜN?" diye sormuştu Fabienne. On üç yaşındaydık, fakat kendimizi daha büyük hissediyorduk. Bedenlerimiz, savaş zamanı doğmuş ve yoksulluk içinde büyüyen çocuklarda hep olduğu üzere, yeterince gelişmemiş, beyinlerimize ise daha çok yılın tıkıştırılmış olduğunu şimdi biliyorum. Bedenlerimiz biçimli değildi. Bedeni biçimli çocuğa seyrek tesadüf edilir. Savaş biçimsizliği garantiler, barış zamanı da başka şeyler ters gider. Bedeninde bir şekilde orantısızlık olmayan çocuk görmüşlüğüm yok. Sonra çocuklar büyür, biçimsiz erişkinler olurlar. "Mutluluğu büyütebilir misin?" diye sordum. "Her şeyi büyütebilirsin. Tıpkı patates gibi," dedi Fabienne. Daha iyi bir cevap verir sanırdım. Mutluluğu bahar bayramlarında çiçeklerle süslenen, etrafında kızların dans ettiği direğin tepesinde yahut bir çalıkuşunun yuvasında ya da bir deredeki iki kayanın arasında büyütmek gibi. Mutluluk toprak rengi olmamalı, yeraltında saklanmamalıdır. Bir ağacın dalındaki elmalar bile mutluluk adını almaya toprağın içindeki patateslerden daha uygundur. Gerçi mutluluk elmaya benziyorsa, diye düşündüm, gayet sıradan ve ilginçlikten uzak olacaktır. "Bana inanmıyor musun?" dedi Fabienne. "Bir fikrim var. Senin mutluluğunu pancar, benimkini de patates gibi büyüteceğiz. Ürünlerden birini yetiştiremesek bile, öbürü hâlâ elimizde olur. Açlık çekmeyiz." "Peki ya ikisi de yetişmezse?" diye sordum. "O zaman kasap oluruz."
Sayfa 13 - rakamla 13...
«Hedefim, bu ülkede doğan her bir çocuğun çocukluğunu doya doya yaşamasına ve olabileceği en iyi insan olmasına yardımcı olmak.»
Sayfa 103
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.