Bize iyi gelen ve gelmeyen şeyler hakkındaki yargımız son derece aldatıcıdır; tıpkı sonraları kendi iyiliğine olacak şeylerden insanların çoğunlukla şikâyet etmesi ve acılarının kaynağı olan şeyi de coşkuyla karşılamaları gibi.
Sayfa 35
517 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Kitabın son 2 sayfasını çok zor okudum, cümlelerin anlamını algılamaya direndi beynim. Çevirmenin eklediği küçük notlar çok anlamlı özellikle de son not kitapla ilgili çıkarımı doğrulamış oldu. Kendini gerçekleştirmek istiyor Martin Eden ama bunu bireyci bir motivasyonla yapıyor ve tutunamıyor. Hayatla ve insanlarla anlamlı bağlar kuramayarak tutunamamaktan bahsediyorum. Onun gibi tutunamayan ama kendini gerçekleştirmiş birçok insan var mesela Nikola Tesla. İnsanlara tutunmak için ilişkiler konusunda çok da idealist olmamak gerekiyor sanırım. Kendini realist olarak tanımlamış evet belki gerçekler hakkında realist ama insan ilişkileri konusunda idealist. Ona gerçekten değer veren ve seven insanlar vardı onlara tutunabilirdi. Ona motivasyon kaynağı olan sahte dünyanın hayal kırıklığına çok fazla odaklandı. Spiritüel yaklaşımla kendine inanması ve bu inançla hareket etmesi çok etkileyiciydi. Bugüne kadar okuduğum en iyi romanlardan biri. Şu an realist olduğunu hissettim çünkü kitabın sonu beni çok rahatsız etti. Martin Eden aynı şekilde insan ilişkilerinin doğasındaki sahtelikleri de realist bir şekilde kabul edebilseydi bu konuda idealist olmasaydı mutlu olabilirdi. Belki de çok genç olduğu için olgunlaşmadan bu yükü kaldırmaya çalıştı. Kitap hakkında bir kitap yazılır belki de yazılmıştır. Son söz olarak çok beğendim, uzun uzun düşüneceğim ve hep hatırlayacağım bir kitap.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390bin okunma
Reklam
Tüm Türkiye toplumunun artık dava takip ediyor olması, feminizmin toplumsallaşması anlamına gelir. Daha ötesi sadece bir niceliksel artış ya da toplumun dönemsel tepkisi değil, çözümü bildiği, bilinçli biçimde adıyla istediği, örgütlenerek kalıcılaşan bir nitelik değişimi var. İşte kadın cinayetlerini de durduracak olan budur. Bir başka iyi haber: Türkiye'de birbirini yalnız bırakmayan kadınlar da yalnız değiliz, arkamızda dünyanın bütün kadınları var.
Sayfa 174Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Umut Altuğ
Umut Altuğ
tarafından yazılan ve @dusunyayincilik tarafından yayımlanan İstanbul'dan Hollanda'ya kadar uzanan, Adıyaman, Nemrut, Göbekli Tepe'de geçen bir yanda kadim sırlar diğer yanda cinayetlerin olduğu harika bir kitap okudum :"Nemrut ve Kayıp Mezar" Yazarın kalemi ve bilgi birikimi çok
Nemrut ve Kayıp Mezar
Nemrut ve Kayıp MezarUmut Altuğ · Düşün Yayıncılık · 202312 okunma
"Bütün iyi kitapların sonunada Bütün gündüzlerin, Bütün gecelerin sonunda Meltemi senden esen Soluğu senden olan, Yeni bir başlangıç vardır..." 🌙Kapanış.★Herkese iyi geceler★🌙
Edip Cansever
Edip Cansever
İkinci Kurumlar: Toprakların Paylaşılması ve Para
Lykurgos, Sparta'dan hâyasızlığı, kıskançlığı, cimriliği, gösterişi ve bunlardan daha köklü ve daha yıkıcı olan toplum hastalıklarını, yani zenginliği ve yoksulluğu söküp atmak için, bütün memleketin orta malı olması, toprakların yeniden bölüşülmesi gereğine yurttaşlarını inandırdı. Herkes geçim bakımından eşit olacak, kimsenin erdemden başka üstünlüğü olmayacaktı. Çünkü aslında insanlar arasında ayrılık ve eşitsizlik yoktu. Ayrılık ve eşitsizlik olsa olsa kötü davranışlarla iyi davranışlar arasında olabilirdi.
Sayfa 15 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Çiçek de benim, çiçekli günler de... Güzel düşündükçe güzeli çağırırım. İyi olan ne varsa gönlümü açarım. Neye inanırsam onu yaşarım. Yol da benim, yolcu da… 🌸🤍☀️
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasının gündem olması son zamanlarda Türk yazarlardan ne kadar koptuğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara okuma listemde yer vermeye karar verdim. Geçenlerde de
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018103 okunma
Peki Ya Sürekli “GÖRÜNÜR” Olsaydınız? –
Gyges’in Yüzüğü, Sosyal Medya ve Ahlak Felsefesi Sosyal medya ve artık her adımda bulunan kameralar ile birlikte sanki Gyges’in Yüzüğünün bir versiyonunu takıyoruz gibi. Ama bu sefer bu yüzük bizi herkese görünür kılıyor. Saklanma ihtimalimiz yok. Gelip geçenin göz attığı bir vitrindeymişiz gibi. Yani. Artık bilmeyen yoktur. Dijital çağda sürekli
%56 (144/256)
·
Puan vermedi
Sosyal medyada çok gördüğüm bu kitabın daha yarısına bile gelmemişken sadece kağıt israfı olduğunu söyleyebilirim. Adeta depresyonda olan bir ergenin defterinde ki yazılarını içeriyor. İyi ki para vermemişim.
Güneş ve Onun Çiçekleri
Güneş ve Onun ÇiçekleriRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20182,678 okunma
Reklam
Evet, hayalindeki kadın olamayabilirim Evet, kötü alışkanlıkları olan iyi biriyim Evet, gerçeklerden kaçabilirim Ama ben, beni bile boşvermiştim aynı sen gibi
Neden boşanmaya çalışan kadınlar ve genç insanlar şiddetin hedefinde?
İşte tam burada birbirine bağlanıyor meseleler: Boşanma hakkını kullanmak kadınların karar alma özgürlüğünün sembolü, genç insanlar bu özgürlüğü kazanmanın; gele-ceğin sembolü olarak görülüyor. Özellikle de üniversiteli kadınlar, eğitim alan kadınlar. Bu dinamiği şiddetle bastırırsa kendi imtiyazını koruyacağını sanan bir erkeklik var. Kadınların
Sayfa 112Kitabı okudu
İnsanlar iyi ya da kötü olarak doğmaz. Belki her iki yönde de eğilimlerle doğabilir ama önemli olan hayatını nasıl yaşadığın ve tanıdığın insanlardır.
Hoşça bak zatına kim zübde–ı âlemin sen Merdüm–i dide–ı Elvan olan âlemsin sen. (Şeyh Galip) Ey insan kendine iyi bak. Zatını hoştut. Aklına, kalbine , ruhuna sahip çık. Bedenini maddi hastalıklardan koruduğun gibi aklını ve kalbinde manevi hastalıklardan, kirden, isten,mikroptan uzak tut.Çünkü sen kainatta var olan tüm varlıklarını özü ve gözbebeğisin. Sen o kadar kıymetlisin sen Allah'ın kendi Ruhunda üflediği Şerefli ve mübarek bir varlıksın.Ama bil ki bunlar senin nefsin için değil, aleme efendi olmak için değil, bu imkan ve kabiliyetleri çarçur edip azman için değil, bunların hepsi yeryüzünde adalet tesis etmen, varlıklara şefkat ve merhametle yaklaşman, onları koruyup kollaman için verildi sana.
Saygının tek yönlü olduğunu, istikametin de benden yukarı yaştakilere doğru ilerlediğini yol yakınken belletmişlerdi. Daha doğrusu, saygı bu olmasa da etrafımdaki yetişkin kişilerin saygıdan anladığı böyle bir şeydi. Saygı, nitelikten yoksundu; tamamen nicelik üzerine inşa edilmiş bir kavramdı. Daha büyük, daha yaşlı, daha uzun, daha zengin olan her şey ve herkes daha çok saygıyı hak ediyordu. Dolayısıyla bir çocuk büyüklerinden saygı beklememeli, onlara koşulsuz saygı göstermeliydi. Öfkesini bağırarak, üzüntüsünü ağlayarak, kırgınlığını yakınarak ifade etmesi şımarıklıktı. Çocuk, duygularını içine attığı kadar iyiydi. Çocuk, kendi olmadığı kadar makbuldu. Çocuk, birey olmadığı kadar sevilmeye layıktı. Zaten birbirlerine de saygı duydukları yoktu ki! Herkes herkesin hayatıyla ilgili yorum yapma hakkını kendinde görüyordu. Birisi genel kabule ters düşen bir seçim yapacak olsa topa tutulur, mahalle dedikoduyla çalkalanırdı. Birey olmaya, kendi seçimlerini yapmaya iyi gözle bakılmıyordu. Böyle bir ortamda çocuğa da saygı gösterilmemesi gayet anlaşılabilirdi.
Sayfa 28 - 29Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.