Kendine yabancılaşan ve düşmanlaşan insanlar
Bizi gerekli ya da ilham verici veya canlandırıcı oldukları için, yaşamlarımızı zenginleştirdikleri ya da anlam kattıkları için değil, sadece bugünü yok ettikleri için çeken her türlü arayışa yakalanmış haldeyiz. Saçma bir çarpıklıkla, en son çıkan "zaman kazandıran” cihazları satın almak için para biriktiriyoruz ki daha iyi zaman "öldürebilelim." Anın farkındalığı korkulacak bir şey haline geldi. Geç dönem kapitalizmi bu şimdiki zaman korkusu duygusuna hitap etmede uzmandır – hatta, başarısının büyük bölümü en büyük armağanımız olan şimdiki zaman ile aramızdaki uçuruma bağlıdır ve bu uçurum giderek genişliyor, aradaki boşluğu doldurmak için sahte ürünler ve tüketici kültürünün yapay dikkat dağıtıcı unsurları tasarlanıyor.
Sayfa 44 - hep kitap
Eğitim sistemi de bizi tasarruf yapan, para biriktiren, kendi finansal özgürlüğünü kazanmış bireyler yapmak için çalışmıyor ki! Amaç her birimizi iyi bi çalışan, iyi bi tüketici yapmak yani sistem için ideal vatandaşları yetiştirmek..
Mert Başaran
Mert Başaran
Bırak
Bırak
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Senin ağzın neler söylüyor Rina abla?
Selamlar, ben Leyla. Biz alışmışız ilk kitapta kesin yargıya varıp Adrian’ı idam sehpasına göndermeye. Rina Kent ikinci kitabı yazınca hepimiz g*t olduk tabii fjfjdjj. İlk kitapta beni şoklardan şoka sokan o son bölümden sonra nefes bile almadan ikinci kitaba başladım. Bir de meğer ne öğreneyim, Winter aslında Lia’mış… :D Bu yazarın aklımızla zoru var kardeşlerim. İkinci kitap, Lia ve Adrian’ın öyküsünü anlatıyor. Nasıl tanıştıkları, nasıl evlendikleri, Lia’yı günden güne tüketen akıl karışıklığı ve depresyonunun onu nasıl boğduğunu an be an şahit olarak, her satırda Adrian’a söverek bir şeylerin farklı olması gerektiğini hissederek tüketici bir hızla sayfaları çeviriyoruz. Sado mazo ilişkilerinin hız kesmediği bu kitapta, Adrian’ın geçmişine de ufak bir bakış atıyoruz. KESİNLİKLE İLK KİTAPTAN DAHA ÇOK SEVDİM. HATTA KİTABI BİTİRDİKTEN SONRA FARKLI BİR GÖZLE İLK KİTABI YENİDEN OKUMAK İSTEDİM. Okuyunca sizin de öyle hissedeceğinize eminim. İyi geceler.
Yalanın Cazibesi
Yalanın CazibesiRina Kent · Ren Kitap · 2023586 okunma
➤Büyük servet olan her yerde büyük eşitsizlik vardır. Bir kişinin çok zengin olabilmesi için en az 500 fakir gerekir. ➤İstenmeyen misafirlermişiz gibi, dünya gittikçe soğuk, yabancı ve itici oluyor. ➤Dünyadaki en zengin 1000 kişinin toplam varlığı en fakir 2.5 milyar insanınkinin neredeyse 2 katı. ➤Mesaj daha açık olamazdı. Mutluluğa giden yol alışverişten geçer. ➤İnsanlar bir ilişkinin kapısından girmeden önce iyi niyet ve dostluktan ziyade güvenlik kameralarına ve silahlı korumalara güvenmektedir. ➤Tüketici piyasalarının sömürüye açtığı en son alan sevgi değil, narsisizmdir. ➤İdealler ile gerçeklikler, kelimeler ve fiiliyat arasındaki, farkın ne kadar büyük olduğunu anlayınca hayretler içinde kalacaksınız.
Ayrıntı Yayınları
Tüketim kültürünün nesnesi hâline gelmemiş insanlar için önemli olan ürün veya hizmetin marka değeri ya da niceliği değil; dayanaklılığı, fayda sağlaması ve ihtiyacı gidermesidir. En çok fayda sağlayacak ürünü/hizmeti en az maliyetle elde etmek bu tüketicinin en önemli amacıdır. Bu yüzden gelenek- sel tüketici tüm alternatiflere ulaşarak bulabileceği en iyi ürü- nü en ucuza almak ister. Bu tür tüketim biçiminde alışveriş istek ve arzuları gidermekten ziyade, hayatı mümkün kılan veya kolaylaştıran ihtiyaçları karşımaya yöneliktir.
Tüm servetimize rağmen yoksuluz çünkü çok şeyimiz var ama biz küçüğüz Sonuçta, ortalama bir insan kendini güvensiz, yalnız, bunalımlı hisseder ve bolluk içinde mutsuzluk çeker. Onun için hayatın anlamı yoktur; hayatın anlamının sadece bir "tüketici" olmaktan ibaret olamayacağının belli belirsiz farkındadır. Eğer sistem ona, hayatta değerli olan her şeyi giderek daha çok kaybettiğini unutmasını sağlayan, televizyondan sakinleştiricilere kadar uzanan sayısız kaçış yollarını sunmasaydı, hayatın anlamsızlığına dayanamazdı. Tersine sloganlara rağmen, iyi beslenmiş, iyi bakılmış, insanlıktan uzaklaştırılmış, bunalmış sıradan insanı yöneten bürokratların irade ettiği bir topluma doğru hızla yaklaşıyoruz. İnsana benzeyen makineler ve makineye benzeyen insanlar yaratıyoruz. Elli yıl önce, sosyalizme yapılan en büyük eleştiri - tekdüzeliğe, bürokratikleşmeye, merkezileşmeye ve ruhsuz materyalizme yol açacağı eleştirisi - günümüz kapitalizminin bir gerçeği.
Reklam
Kintsugi - Bilinçli tüketici olmak
Kintsugi daha pratik bir düzeyde bizi daha farkındalık sahibi ve bilinçli tüketiciler olmaya da teşvik eder. Hızlı tükenen modaya kendimizi kaptırmak yerine, sahip olduğumuz eşyalara iyi bakmalı, bir șeyleri içgüdüsel olarak kaldırıp atmak ve yerlerine yenisini koymak yerine onarım sürecine odaklanmalıyız. Bu hem çevre için hem banka hesaplarımız için iyidir, dağınıklığı da azaltır.
Sayfa 80 - PegasusKitabı okuyor
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
°•○● İşe yaramaz ve duyarlı.Cılgın ve tüketici dürtülere sahibim -iyi ve kötü,soylu ve aşağılık- ama ruhuma işleyen surekli bir duygum,kalıcı bir heyecanım yok.İçimdeki her şeyin başka bir şey olma eğilimi var.Ruhum yaramaz bir çocukla uğraşıyor gibi,kendisi için sabırsız
Sayfa 26 - AYRINTIKitabı okuyor
722 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.