Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. [Mustafa Kemal Atatürk]
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
Reklam
''Seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. Paris'te. Ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları
Bu kitapta Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları inceleniyor ve karşılaştırılıyor. Meşrutiyet dönemi Osmanlı anayasalarına hiç değinilmemesinin iki nedeni var: Birincisi yer sınırlaması ve konuyu daraltma gereği. İkincisi ve belki de daha önemlisi, Cumhuriyet anayasalarının kendi içinde bir bütünlük taşıması ve anlaşılmak için meşrutiyet
Sayfa 15 - Metis Yayınları
Tüketicinin iştahı sürekli açılmalı, zevkleri yönlendirilmeli, yönetilmeli ve tatmin edilebilir bir hale getirilmelidir.İnsan, tek isteği daha çok ve 'daha iyi' şeyler tüketmek olan ebedi bir süt kuzusuna, 'tüketiciye' dönüştürülür. Ekonomik sistemimiz insanı maddi yönden zemginleştirirken insanî yönden yoksullaştırmıştır.Batı dünyasının Tanrı'ya inanç, idealizm, manevî kaygı propagandalarına ve sloganlarına rağmen var olan sistemimiz, materyalist bir insan ve materyalist bir kültür yaratmıştır.Birey çalışma saatleri sırasında üretim ekibinin parçası olarak yönlendirilir.Serbest zamanları sırasında ise, nelerden hoşlanması gerekiyo söylendiyse onlardan hoslanmasına rağmen kendi zevklerine göre yaşadığı yanılsamasını taşıyan, mükemmel tüketici olmak üzere yönetilir ve yönlendirilir.
Sayfa 46 - Say Yayınları
Reklam
124 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Bir kitap okurken yapılabilecek en büyük yanlış, kitabın karakterlerini, farklı eserlerin karakterleri ile çakıştırmak ve zihinde kitabı o karakter ile resmetmektir. Doppler’de bu hatayı yaptım. Doppler’in müthiş bir edebiyat pırıltısı olduğunu düşünüyorum. Dili, hikayesi ve akışı ile. Ama zihnimde oluşan görüntünün, bu pırıltıya gölge düşürmüş
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,4bin okunma
“Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar. “ Balzac İnsanların hayattan bitmek tükenmek bilmeyen beklentileri vardır. Ve karşılanan her beklenti yerini başka bir isteğe bırakır. Sonu gelmeyen isteklerimiz bizi tatminkâr olmayan ve yetinmeyi bilmeyen bireyler haline getirir. Bu da zorluklarla dolu
“Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar. “ Balzac İnsanların hayattan bitmek tükenmek bilmeyen beklentileri vardır. Ve karşılanan her beklenti yerini başka bir isteğe bırakır. Sonu gelmeyen isteklerimiz bizi tatminkâr olmayan ve yetinmeyi bilmeyen bireyler haline getirir. Bu da zorluklarla dolu
141 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Okulsuz toplumun getireceği felaketleri okuyacağımı umarken okulsuz toplumu savunan bir kitapla karşılaştım. Okurken yazarın haksızlığa uğradığını hissettim. Biraz araştırdığımda Ivan Illıch'in bir toplum eleştirmeni olduğunu öğrendim. Tabi ki bu onun eğitim alanında eleştiriler yapmasına engel teşkil etmiyor. Fakat Ivan Illıch sadece okula değil toplumsal diğer tüm kurumlara karşı durmuş ve eleştirmiş. Bu yüzden kitabı okurken içimi büyük bir karamsarlık kapladı. Haklı yönlerini görmeye çalıştım. Çocukların hayatın içinde olduğu şeyleri en iyi öğrendiğini savunarak "yaparak, yaşayarak öğrenme" tekniğinin haklılığını savunmuş. Yine çeviri olarak tam karşılığı mıdır bilmiyorum ama yetenek öğretimi dediği şey bana göre hayat boyu öğrenmeye karşı geldiği için haklılık içeren başka bir kısım diyebilirim. Bunun yanında okulun tüketici yetiştirdiğine ve okulun bir endüstri olduğuna dair görüşleri var. Okul dediğimiz yapının insanın kendi kendini yaratmasının önündeki en büyük engel olduğunu söylüyor-varoluşçuluk akımı kokusu geldi burnuma-. Söyledikleri ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır. Zaten tartışılmış ve görüşlerinin fazla kötümser olması sebebiyle yaşadığı ülkede etkisi gitgide azalmış. Tüm bunlara rağmen eğitim adına karalanan tek bir çizginin bile kıymetli olduğunu düşündüğüm için ve farklı bir bakış açısı kazanmak için okunmalı diyorum.
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,919 okunma
Reklam
BİLİNÇLİ TÜKETİCİ! Hepimiz bilinçli tüketici olmaya çalışıyoruz ya. Kazıklanmayacağız, paramızla alınabilecek en iyisini alacağız. Bu amaçla hayatımızın en gerzek durumlarına düşüyoruz bazen. Marketlerde sebze meyve seçenlere dikkat edin. Herkes kavun karpuzu şöyle bir atıp tutup tok toklar. Niye? Siz biliyor musunuz niye öyle yapıldığını? Tok tok diye bir ses çıkınca iyi de, tak tak diye çıkarsa bozuk kar-puz mu? Bence çoğu insan tam olarak bilmiyor ama âdettendir diye elliyoruz. Aynı şekilde, mesela beyaz eşyalar. İyi olup olmadığını inceleyerek nasıl anlayacaksın ki? Motorunu göremiyorsun, görsen de bir şey anlaman mümkün değil. Geriye tek seçenek kalıyor, kapağını açıp kapatmak. Buzdolabı, bulaşık makinesi, mikrodalga fırın, hepsi bu kapak açıp kapatmanın kurbanıdır. Alışveriş sırasında, eşyaların kapağı üç beş defa açılır, kapatılır. Sanki o paraya değip değmediği bu şekilde anlaşılır. Onun için ben beyaz eşyacı olsam şunu yapardım. Özel programları, sağlamlığı falan boş ver. Ama kapak süper olsun! Açılırken, uzay gemilerinin içindeki kapılar gibi "trınktşşş" diye bir ses çıkarsın, ışıklar yanıp sönsün, tüketici etkilensin. Gerisi mühim değil.
470 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
GİRİŞ İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Dünya Düzdür
Dünya DüzdürThomas L. Friedman · Boyner Yayınları · 200654 okunma
706 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.