Bir yazarın otobiyografisi varsa eğer, yazarı tanımak açısından öncelikle otobiyografisi yoksa biyografisini okumakla yazarı tanırız. Hepimiz Zweig’ı daha çok yazdığı minik novellalarından tanıdık. Oysa ki Zweig’ın şöhret yapan daha çok yazdığı biyografilerdir. Nerdeyse tüm kısa öykülerini okudum. Evet kadınlar hakkında bir erkek olmasına rağmen çok iyi psikolojik tahliller yapma kabiliyetine sahip. Ben Zweig’ın iç dünyasını Dünün Dünyası eserinden öğrendim. Kendi yüzyıl insanını çok şansız görür. Neden mi? Dünyanın en büyük iki savaşını görmüş olduklarından dolayı. Otobiyografisinde kimlerle arkadaşlık ettiğine şahit oluyorsunuz. Rilke, Shaw, Romain Rolland, Gorki, Freud ve daha bir sürü isimle tanışıklığı var. Ayrıca kendisi Balzac, Mozart ve Beethoven gibi dahilerin satılığa çıkarılan el yazmaları, kişisel eşyalarını( Masa, Not defterleri, günlük) satın almıştır. Hatta bir yerde Beethoven’in ölmeden önce bir tutam kesilmiş beyaz saçlarını satın aldığını söyler. En çok etkilendiği yazarlar Goethe, Tolstoy, Dostoyevski ve Shakespeare’dir. Bunun yanı sıra savaş sırasında yaşadıklarını çarpıcı bir dille bize aktarır. İntihar etmeden önce yazdığı bu otobiyografisini mutlaka okumanızı öneririm. Zweig’ı tanımak istiyorsanız bu en önemli eserini es geçmemelisiniz.