160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
İNCELEME OLUR YA DA OLMAZ, HİSSETTİKLERİM.
Asıl hayat teferruattan ibarettir. Bizim mantığımız ile hayatın mantığı asla bir tutmaz.. Kendime söyleyemediklerimi söyledi bana, kendime de getirdi, pusula oluverdi. Yaşanılan o acının, o kendini bilmezliğin, o ayrılık sonrası sersemliğin tanımı bu.. "iyileşmiştim ya ben, nerden çıktı şimdi bu kitap." Bir şeyin geçmiş olması diyaloglardandır, nasıl oldun? -iyileşiyorum..Oysa geçen şey geçmesi gereken bir şey olmuyor çoğu zaman. Durup bakıyorsun, geçen zaman, dağlardan, ovalardan, yollardan geçen beden: bedenden geçemeyen anlar, anılar...yaşamın her anında bir kesit aslında. Bu günü var eden, duygular bir ses, dinlenen bir şarkı, okunan bir söz, burna dolan bir koku... Yarını dümdüz düşünemediği gibi, bu günü de var edemiyor insan, var oluşu an üzerine kurulu olmasına karşın. "Kalkın arayın sevdiklerinizi, yarına iyilik bırakmak, yarını iyileştirmek için..." Koca bir yükün gittiği zamanları hatırlatıp üzmüş olsa da.. acıyı bu kadar güzel bu kadar bizden yazan o efsane kahramanımıza diyorum ki "sen hiç ölmedin." ~ William Shakespeare'den / kaybettiği yerde bekleyenlere.. Kader mi aşkı kovalar, yoksa aşk mı kaderi, kimseler çözemedi bu bilmeceyi.. hoşça kal! değerin çok yüksek, tutamam seni, sen ancak görenleri seversin, ben körüm. Sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle.. Ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle... Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek? oysa benim ruhumda savaş var, durmadan ölüyor.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316.4k okunma
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kısasa Kısas ya da "Çok Kullanılmış Erkek Evlat"
Colette! Evet, Colette. Dul, Karadul! Dansını beğenmediği erkeğini afiyetle yerken, ceza ya da ecza olsun için, aynı zamanda, kendisini de yeyip -tüketen, kara, kapkara bir dul! Tam sekiz gözlü, ruhu tavan arasında ama çatlaklardan sızan ışık hüzmelerinden , sürekli ruhuna yeni yollar bulup kendini yeniden kuran ama tam iyileşiyorum derken de
Cicim
CicimColette · Can Yayınları · 2013194 okunma
Reklam
112 syf.
·
Not rated
Sertap Erener son şarkısında söylediği gibi ben de böyle iyileşiyorum… “Gerçek olanı gözler göremez” sözünü kitapta göz sürerken gerçek diye bir şeyin olmadığına, hep bir gerçek üreticisi olduğuna inandığımı fark ediyorum. Her şey gerçek olmayacak kadar güzel başlamışken, olayların can kaybına kadar varmasından elbette herkes gibi ben de  büyük
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236.3k okunma
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Kitabı bitireli sadece bir kaç dakika olmuşken, kitabı okuduğum sürecin aksine bunun hakkında yazmalıyım diye düşündüm. Nermin Yıldırımla tanışmamıza iyi ki vesile oldu "Unutma Dersleri". Kitabın sadece adı bile kalbimi titretmeye yeterken, kalbin kırılışını veyahutta bunun tabiliğini kendi lisanımda bi yazardan okumak beni çokça
Unutma Dersleri
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Hep Kitap Yayınları · 20203,761 okunma
116 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
MASA DA MASAYMIŞ HA!
"Doktor kansızlık der ben sensizlik." Ne bileyim bunun için bile okunur Edip Cansever. Bir cümle daha hatırlıyorum ondan: Bana kimse mutluyum demesin... Basit ama gerçek bir duygu. Bir kez olsun bunu içten içe düşünen bilir, anlar. İfadeleri çok özeldir. Kendi enkazında kendine ses veren bir yıkıntı gibiyim... İşte. Duygularını ifade
Gelmiş Bulundum
Gelmiş BulundumEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20089.6k okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Her kitapla Sanderson hayranlığım artıyor. İlginçtir, Sanderson kitaplarını okuduğum dönemler hep hayatın acımasız yükleriyle uğraştığım benim için ağır dönemler oluyor. Yine öyleydi, sıkıntılı bir süreçten geçiyorum ve yine Sanderson imdadıma yetişti. Parlayanların en sıkıntılı zamanlarda, en kritik anda yeminlerini etmeleri gibi sanki. Bende onlarla birlikte atlatıyorum her şeyi. Onlar iyileşirken bende iyileşiyorum, sorunlarımı aşıyorum. İnancım tazeleniyor, hayata tutunuyorum. Kaladinin kendi içinde yaşadığı sıkıntılarla kendini özdeşleştirmeden duramıyorum, onun kendini toparladığını görmek beni mutlu ediyor. Onunla birlikte bende toparlanıyorum. Hayatımıza girip çıkanlar oluyor, izlerini bırakıyorlar bir şekilde. Bazen bu izler beni lekelenmiş gibi hissettiyor. Yaşam enerjimi emici lekeler... ama öyle değil. Kaladin aşıyor, Shallan aşıyor ... bende aşıyorum. En umutsuz anda bile var olan umudum ben. Kaladin gibi bir parlayan :)) Geleceği gördüğümüzü düşünüp plan yapmak, ah be Taravangian. Hayat her an belirsiz. Bunun içinde spesifik bir olaya gerek yok, belirsizlik hayatın her yerinde ve bu bir bahane değil. Asla olamaz. Navani ismini anmadan geçemeyeceğim. Sevgili Navani, bana da senin gibi biri lazım inan :)) Yazmak istediğim çok şey var ama spoiler olacak her cümlem. Sanderson seven arkadaşlar sizi fena bir macera bekliyor! Bu arada kitap tek kelimeyle MUHTEŞEMDİ.
Savaş Ritmi 2.Cilt
Savaş Ritmi 2.CiltBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2022111 okunma
Reklam
206 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Aşk
Merhaba kitap dostları “İzmir Masalı” 205 syf Dostlar postumda Bir süre aynı simgeleri kullanacağım kitaptan alıntı simgeler değil çünkü bazı olayları unutmamak lazım en azından belli bir zaman hafızalara kazımak lazımÇünkü ben kitaplardan yola çıkarak,iyileşiyorum ve kendimce iyleştirmek istiyorum …3 kelebek simgemde hep bu yüzdendir…Otizime
İzmir Masalı
İzmir MasalıGamze Gökçe · Dorlion Yayınları · 202374 okunma
288 syf.
4/10 puan verdi
Arkadaşının hayati organımda tümör varmış acı verici bir ameliyattan önce, her gece kendine şu anda iyileşiyorum, bütün bedenim yeniden sağlıklı hale geliyor demiş ve bir ay içinde TAMAMEN iyileşmiş. Sürekli böyle hikayeler var. Bundan 100 yıl önce tıbbın gelişmediği dönemlerde dr. elini hastaların üzerinde gezdirerek iyileştiriyordu, böyle bir çok hastasını iyileştirdi gibi .. bilim adına verdiği örnekler ve hipoteZinin kanıtları bu şekilde. Anafikri nasıl düşünürseniz öyle olur , neyi isterseniz ona ulaşırsınız. İyileştiğini hayal edince iyileşirmişsin, zengin olduğunu düşününce zengin olurmuşsun yani her ne düşünürsen ... bütün 286 sayfalık kitap sürekli 10 sayfanın tekrarıyla oluşmuş gibi. İyi yönleri olarak da kitabı okumaya çalışırken , kendiniz için iyi dileklerde bulunuyorsunuz denemek amaçlı... Ama bu yaşıma kadar, benim de gözümde canlandırdığım iyi ve kötü şeylerin tam olarak başıma geldiği oldu. Örneğin küçük bir köpeğim vardı adı Monika. Onun bir sokak köpeğinin saldırısıyla ölmesinden çok korkuyordum, düşünmek istemiyordum ama istemeden gözümün önüne geldiğinde , Monika ya bir daha sarılıp öpüyordum ve tam olarak da o şekilde öldü. O yüzden bilemiyorum belki de doğruluk payı da vardır.
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy · Koridor Yayıncılık · 200912.3k okunma
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 hours
Kitabı aşırı beğendiğimi söyleyemem. Dört ayrı başlıktan oluşmakta. Birinci kısım (sancımak) tamamen travmalar üzerine ve bence babasına seslendiği bir bölüm. Şairimiz babasından yeterli sevgi görmediğini açıkça gördüğümüz bir bölüm. İkinci kısım (sevmek) ise sevmek ve sevilmekle alakalı adından da anlaşıldığı üzere. Bir sevgiliye sesleniş var ve okurken kendimi buldum çoğu yerde. Üçüncü kısımda (kırılmak) ise bir ayrılıkla karşılaşıyoruz. Belli ki derinden sarsan bir ayrılık çünkü şairimiz kendisiyle savaş verdiğini anlayabiliyoruz çelişkilerinden. Bir yerde iyi ki bitti edasında dolaşırken bir yerde geri dön çığlıklarını duyabiliyoruz. Dördüncü kısıma (sağalmak) bir şarkı yapılsaydı eğer Sertab Erener - İyileşiyorum olurdu muhtemelen. Şair burada okuyuculara daha çok sesleniyor. Kısacası okunur mu? Okunur, faydalanılır. Kadın okuyuculara daha çok hitap ettiğini düşünüyorum. Erkek okuyucularımız için de büyük kayıp olmadığını belirtiyim.
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20177k okunma
276 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 222 days
"O gün ilk defa seni gördüm. Düşün sen dünyaya geleli beri kaç yıl geçmiş aradan. Düşün ne kadar çok özlemiştim seni." Ümit Yaşar Oğuzcan içimde öyle bir yere dokunuyor ki... Ait hissediyorum onu okurken. Bir yerden ziyade bir duyguya ait, bir insanın kalbine ait olduğumu sandığım ânlarda dahi kendime ait gibi. İyileşiyorum onun satırlarının arasında. Kâğıt kokusu onun mürekkebinin varlığında oksijene dönüşüyor sanki. Öyle bir etkisi var bende. Şairliği büyük, süslü cümleler kurabilme becerisi sanırlar; oysa şairlik en basit, en sıradan görünen kelimelere hektarlarca anlam yükleyebilme becerisidir. Şairlik sadeliğin ardına gizlenmiş eşsizlikte saklıdır. "Aşka Dair Nesirler"i okurken de bunu hissediyorsunuz. İlk başta şiirler karşılıyor sizi: "Bu oksijen gazı olmasa da olurdu Ama Beethoven gelmeseydi dünyaya Seni bu kadar sevemezdim." Sonrasında benim kalbimi bıraktığım yere: "Sahibini Arayan Mektuplar"a doğru yol alıyorsunuz. Öyle mektuplar ki bunlar, sahiplerini aramaktan ziyade sahipleri tarafından aranmayı hak ediyorlar. Satırlar kağıtlardan havalanıp kalbinize işliyor. Yine Nisan oluyor yine Mayıs oluyorsunuz. Yine "o"nu ilk gördüğünüz âna gidiyor, yine aynı hissediyorsunuz. "Bana 'Çok yazıyorsun.' diyorlar. Bir insana 'Sen çok yaşıyorsun, artık öl." denir mi? Bu sebepten bir ânda okunup bitirilecek kitaplardan değil. Hazmede hazmede gitmek lazım yoksa kalp dayanmıyor. Dünyaya bir es verip bir duraklık nefes almaya ve kalbinin yerini anımsamaya ihtiyaç duyanlara tavsiyemdir. #ÜmitYaşarOğuzcan #AşkaDairNesirler
Aşka Dair Nesirler
Aşka Dair NesirlerÜmit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20217.1k okunma
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.