Yabancı elyel alıntıları Sayfa 409 Başımı hafifçe salladım ama göğsünden kaldırmadım.Ediz tekrar güldü.Arabanın kapılarının açıldığını duydum ve dışarıdaki soğuk içeri girdi.Uygar ve Gece arabadan çıkmış olmalıydı.Kapılar tekrar kapandığında Ediz'le yalnızdık. ''İyi misin?''diye sordum kalp atışlarını dinleyerek. Bir süre
160 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Olgun ve yetkinleşmiş yüreğine mektupla yakın yanıtlar
"Ben bu kitabı beğendim sevdim yazarın yapıtıyla geç tanıştım, hüzün yerine değişik hale garip fakat sevinçli bir duygu yaşadım Sanki tamda bu anda okumam gereken bir kitap belki daha önce karşılaşırsam böyle bir etki bırakmayabilirdi. Şu an lazımdi gibi Diye düşünüyorum. Oriana Fallaci Doğmamış çocuğa mektup isimli kitabında doğacak olanın yaşayabileceği olasılıkları üzerinden doğmamış çocuğa mektup yazar, Bu kitabı ona nazaren farklı bir açıdan ele aldım. Yazar bu kitapta aslında olgunlaşmış, yetkinleşmiş yüreğine mektup yazıyor, ve güzel yarınlar için yeni bir benlik yeni bir kişilik, üzerinden olayı betimliyerek yüreğine daha iyi daha güzel yarınlar için daha çok mücadele daha çok azim istiyor.Aslından iyisin olgunsun fakat bu ulaşabilecegin guzelliğin yanında bu olgunluğu yetersiz buluyor, ve yüreğine gönderdiği her mektupta sizin yüreğinizin posta kutusuna düşüyor, mektubu yüreğine iletenin aslında sizin kendiniz olduğuna inandıracak kadar güzel Betimlemiş, iyiliğin güzelliğin, aydınliğın bir emekçisi olduğunuzu dile getiriyor, bu çabanızın içinde yeri geldiğinde sakin, yeri geldiğinde atik davranmanızı istiyor. Güneşin, bulutlu, Yağmurlu karlı, aydınlık ve karanlık içinde hiç durmadan yoluna devam ettiği algısı oluşuyor. Ben beğendim Türk edebiyatı olması ikinci bir sevinç dalgası yarattı bende, takipçilerime okumayı tavsiye ediyorum, okuyacak olanlarınıza keyifli bol sohpetli bir okuma diliyorum."
Yakın
YakınEge Soley · Doğan Novus · 2020441 okunma
Reklam
İyiliğin kadar iyisin
Aristo'nun da dediği gibi biyolojik anlamda herkes yaşar ama sadece iyiler iyi bir hayat yaşar.
184 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Merhaba, bugün sizlere Kağıttan Kanatlar kitabının yorumu ile geldim Kağıttan Kanatlar gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpacak bir eser.. Öyle bir zamandayız ki artık iyilik yok, adalet yok, sevgi, saygı ve dahası.. Her şey yok almaya başlamış durumda.. Sistem denen şey insanları ele geçirmiş ve istedikleri gibi olmalarını sağlıyordur. Bir savaş içindeyiz ama bu savaştan yara almadan çıkabilecek miyiz dersiniz? Cemil'de sisteme karşı savaşan birisidir. Artık iyiliğin olmadığı bir dünyada sadece sen iyisin diye FİS teşhisi konmuştur Cemil'e.. Bu yüzden hastalıklı gözüyle bakılmış ve Almanya'da üç yıl kalıp tedavi edilmeye çalışılmıştır. Döndüğünde kızı artık dokuz yaşındadır. Yatılı okulda kalmış ve Cemil'de döndüğünde kızında bir gariplik olduğunun farkındadır. Evet malesef sistem onu ele geçirmiş, istedikleri gibi biri oluvermiştir. Cemil, kendinden ödün vermeyerek yaşamaya devam edecektir ama bakalım kızı, çevresi gerçekleri görebilecek midir? Yazar, bize aslında gerçek dünya bu ve bundan sonra daha fazlası olacak mesajını vermiş bizlere Sevgisiz, iyiliksiz yalan, boş bir dünya Ne kadar yaşanılır Sizlerde bu gerçeklerle yüzleşmek isterseniz mutlaka okuyun diyorum Kitapla ve sevgiyle kalın 🪽
Kağıttan Kanatlar
Kağıttan KanatlarCihan Ormancı · Herdem Kitap Yayınları · 202412 okunma
en sevdiğim, yine delirecekmişim; bu korkunç günleri anlayamayacaksınız gibi hissediyorum. ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum. bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. ben artık yaşayamayacağım. biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. okuyamıyorum. hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin. şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. her şey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. kimse, seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı..
"Peki öyleyse, Bayan Temple'ın dersinde iyisin demek?" "Evet, kendiliğinden oluyor bu, hiçbir çaba göstermiyorum, içimden ne gelirse onu yapıyorum, ama böyle bir iyiliğin hiçbir değeri yoktur." "Çok değeri vardır, sen, sana iyi olanlara karşı iyisin. Benim olmak istediğim şey sadece bu. Eğer insanlar her zaman zalim ve adaletsiz olanlara karşı iyi ve itaatkâr olurlarsa kötülere gün doğar; hiç korku duymazlar ve bu yüzden de hiç değişmezler, üstelik de gittikçe daha kötü bir hal alırlar. Eğer bize sebepsiz yere vururlarsa biz de bunun karşılığında vurmalıyız, hem de çok sert vurmalıyız; bunu yapmamız gerektiğine eminim; o kadar sert vurmalıyız ki bize vurmuş olan insan bir daha böyle davranmamayı öğrenmeli." "Umarım büyüdükçe fikrini değiştirirsin, çünkü henüz cahil, küçük bir kızsın." "Ama şunu hissediyorum Helen; ben onları memnun etmek için ne yaparsam yapayım beni sevmemekte ısrar edenleri sevmemeli; bana haksız yere ceza verenlere karşı direnmeliyim. Bu, bana şefkat gösterenleri sevmem ve hak ettiğime inandığım bir cezaya boyun eğmem kadar doğal bir şey."
Sayfa 94
Reklam
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.