Türkan Şoray'ın Selvi Boylum Al Yazmalım'ı yazdığı İzdiham'ı bu sayı daha çok beğendim. Beni İzdiham'da şaşırtan şey her sayıda daha iyi olması. Bıkmadan, usanmadan hep deniyorlar ve samimiyetleri beni İzdiham'a hayran bırakıyor. Bülent Parlak yine büyük bir şiir kaleme almış, Gökhan Özcan, Atakan Yavuz, Yasin Kara, Seda Nur Bilici, Mustafa Çiftçi, Abdullah Harmancı yine inanılmaz güzel öyküler, metinler kaleme almış. 47. sayfaki sürprizi ise görmenizi isterim. Hakaret etmeden nasıl tenkit olur onu başarmışlar. Arka kapak ise bir başka güzellik. Ama çalınmış güzellik.
İzdihamın 40. sayısı yine oldukça içeriği geniş ve dolu olmuş. Sindire sindire her gün bir parçasını tadını çıkara çıkara okudum :)
Gökhan Özcan, Yasin Kara, Ömer Çakıroğlu, Atakan Yavuz, Emine Şimşek, Özer Turan, Seyfullah Akkuzu'nun yazılarını ilgi çekiciydi.
Kitapla ve böyle güzel dergilerle kalın, keyifli okumalar...
"İnsan hiç kavuşamıyor aslında" dedi adam derin düşüncelerinden sıyrılarak.
"Neden böyle düşünüyorsun?" diye sordu daha genç olan.
"Çünkü imkansız bu! Kavuşmanın hiçbir yolu yok!" dedi cevaben adam.
Tam olarak neden bahsettiğini anlamamıştı genç olan, "Nasıl yani?" diye üstlendi.
Ona döndü ve kederli bakışlarla"Kavuşmak için kendinden çıkman ve kendini bir başkasının varlığına katabilmen gerekiyor.
Kim kendinden bu derece vazgeçmeyi başarabilir ki?" dedi adam.
Genç olan yine anlayamamıştı. Şaşkın gözlerle adama baktı bir şey diyemeden.
Onun bu haline bakıp gülümsedi adam.
Sonra yeniden ciddileşti ve " Suları birbirine karışmayan iki deniz kavuşmuş mudur?" diye sordu.
Gökhan ÖZCAN