"Izdırap çekiyorum, sen de beni seviyor musun?" Nihal Atsız'ın Ruh Adam adlı kitabını az önce bitirdim...
Atsız'ın bir Uygur Masalı ile birlikte açılış yapan Ruh Adam kitabı içerisinde birden fazla konuyu, temayı barındıran psikolojisi bakımından okuyucuyu oldukça zorlayan oldukça başarılı bir eser. Ruh Adam, Cumhuriyetin ilk
Bir erkek, " ızdırap çekiyorum; sen de beni seviyor musun?" Diye ağlıyor bir kadın da buna " Sus, sus , ben de ızdırap çekiyorum!" Diye cevap veriyordu
Bir erkek, " ızdırap çekiyorum; sen de beni seviyor musun?" Diye ağlıyor bir kadın da buna " Sus, sus , ben de ızdırap çekiyorum!" Diye cevap veriyordu.
-Bir erkek, “Izdırap çekiyorum,sen de beni seviyor musun? ” diye ağlıyor,bir kadın da buna, “ Sus sus bende ızdırap çekiyorum! ” diye cevap veriyordu.
4 Ağustos 1972
Hüseyin Nihal Atsız’ı, insanların onun hakkında eleştirilerini duyduğum için eserlerinden uzak dururdum. Ama bu eseri okuduktan sonra bu ön yargının tamamen boş olduğu kanısına vardım. Atsız gerçekten bu eseri çok güzel yazmış.Okurken hiç ama hiç sıkılmadım. Hatta biraz abartmış olmak istemem ama bir günde
Bir erkek "ızdırap çekiyorum; sen de beni seviyor musun?" diye ağlıyor, bir kadın da buna "sus, sus, ben de ızdırap çekiyorum!" diye cevap veriyordu.
Son~
4 Ağustos 1972
"Seni ancak ölüm kurtarır. Açığma-Kün, tanrının sana bir cezasıdır."dediler. Burkay büyük ızdıraplar içinde öldü. Ölürken yine "Beni seviyor musun?" diye sordu. Kadın onu saçlarıyla sardı, kollarıyla sıktı,öptü. Fakat bir şey demedi. Burkay'ın öldüğünü görünce gözleri yaşardı. İnci gibi yaşlar aktı. "Izdırap çekiyorum!" diye inledi. Fakat "Ben de seni seviyorum." demedi.
Burkay ölmekle ızdıraptan kurtulmuş olmadı. Her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, Açığma-Kün'ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor, "Izdırap çekiyorum. Sen de beni seviyor musun?" diye inliyor. O günden bugüne kadar bin yıl geçtiği halde Burkay her bahar orada ağlıyor. Yanında duran Açığma-Kün "Sus, sus, ben de ızdırap çekiyorum." diye yanıp yakılıyor. Fakat "Ben de seni seviyorum." demiyor ve yıllar böylece akıp geçiyor...