Gerçek mutluluğa ulaşma kavramı, Batı’da her zaman hasta edici, anlaşılmaz, ele geçmez olarak görülmüştür. Hatta “mutlu” kelimesi bile, İzlanda dilindeki şans ya da talih anlamına gelen happ’dan türetilmiştir.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
MS 800-1100 arasında bu hikâyeleri üretenler Norslardır. Edda, “nene” demektir. Manzum ve anonim olarak dilden dile dolaşan bu hikâyeleri, şiir örnekleriyle nesirleştiren İzlandalı Snorri Sturluson’dur (1179-1241), bu Prose (Düzyazı) Edda olarak bilinir. Poetic (Şiirsel) Edda ise, Konungsbók (Kralın Kitabı [Codex Regius]) adı altında 13. yüzyılda
Viking Mitleri
Viking MitleriSnorri Sturluson · Say Yayınları · 2019174 okunma
Reklam
"Bu ona ders olur," dedi kendi kendine. Ama yanılıyordu. Çünkü Bernard çalımla kapıyı vurup dışarı çıkarken, tek başına ayakta durup, tüm Düzen'e kafa tutmakta olduğunu düşünerek övünüyor, bireysel varlık ve öneminin bilincine varmaktan dolayı sarhoş, uçuyordu. Zulüm düşüncesi dahi kendisini yıldırmamış, moralini bozacağına güçlendirmişti. Izdırapla yüzleşip üstesinden gelebilecek denli güçlü hissediyordu kendisini, İzlanda bile yıldıramazdı. Herhangi bir şeye katlanmak zorunda bırakılacağına bir an olsun inanmadığı için kendine güveni daha da artmıştı. İnsanlar böyle şeyler için transfer edilmezdi. İzlanda sadece bir tehditti. Son derece diriltici, hayat veren bir tehditti. Koridorda yürürken keyiften ıslık çalıyordu.
İthaki Yayınları
"... Şehri hücumla zapt edilmiştir. İki bin düşman subayı ve eri öldürülmüş, 6 tank, 8 motorlu top ve mühim miktarda malzeme ele geçirilmiştir." Yalnız bir taraftan iki bin insanın ölmesi havadisi manşet yapılmak değerini bile çoktan kaybetmişti. Her yerde nefes almaktan kolay, filitle pire, tahtakurusu, sivrisinek imha etmekten kat kat tabiileşmiş ölüm. Rehinelere, işgal kuvvetlerine, mukavemet hareketi mensuplarına, bombalanan şehirlerdeki ihtiyarlara, çocuklara, kadınlara, konsantrasyon kamplarındakilere, Norveç'ten Girit'e, İzlanda'dan Moskova'ya kadar, Urallar'dan Perlharbur'a, Alaska'dan Meksika'ya, Tunus'tan Kaptavn'a, Dakar'dan Cibuti'ye, Suriye'den Hindiçini'ye, Avustralya'dan Tibet'e kadar toprağın üzerinde, denizde, yerin dibinde ve gökyüzünde ölüm esiyor, dünya, kanla dolu bir muazzam testiyi başına dikmiş patlayasıya kan içiyordu.
Sayfa 392 - 13Kitabı okudu
Her şey değişmiş, başkalaşmıştı onun varlığıyla.
”Ve bu düğüne bir zamanlar davet ettiği herkes katılmıştı. Çok uzaklara, dünyanın öteki ucuna, büyülü bahçelerde uyumaya giden Slyvestre hariç hepsi oradaydı..”
Sayfa 197 - canKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.