Ortadoğu medeniyetinin gerçek zaferini, medeniyeti yeniden yaratmayı başaran ve Ortadoğu’nun iki yan kolu olan Helenizm ve Yahudilik’in getirdiği ve geliştirdiği yenilikleri özümseyen ve yenileyen Müslümanlar temsil eder.
Fikirlerin incelemesinde, çetin kesinliklerin ve açıklıkların, kafa karışıklıklarını perdeleyen bir sisi andıran hissi duygularda ısrar etmekten kaynaklandığını hatırda tutmak gerek.
Siz ki bir başkasının sevdiği kadınsınız,
Siz ki benden çok uzak, ona pek yakınsınız,
Kabul eder misiniz bu şâir, hasta kalbi,
Pür şiir hüsnünüze bir kırık ayna gibi?
Ben ki bir hülyası çok kafiye avcısıyım;
Ben ki aşkın müşahhas, yaşayan acısıyım;
Hayatın, değişimin içinde ve ortasında değişmeyeni özümseme/anlama temeline dayanabileceği doğrudan doğruya sezgisinden neşet eden şartların ötesine taşan bir özgürlük mevcuttur. İşte bu Eflatun’un üzerinde kafa patlattığı özgürlüktür.