Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Sanırım kütüphanemde en çok kitabı olan yazar Zweig'dır. Jack London ve John Steinback siyasi ideolojimi etkilediyse, Zweig da bir o kadar entelektüel dünyamı etkilemiştir. Biyografi okumayı onun sayesinde sevdim. Çağının çok ötesindeydi. Avrupa medeniyetinin yozlaştığını ve inşası yüzlerce yıl süren huzurun ve refahın birkaç kişinin kişisel
#Okudumbitti
#Ekimyorum2020
#Jack London
#Adem'den Önce(150 sayfa)
Öyle bir kitap okudum ki,tek kelimeyle mükemmel.Özellikle de yazılıs yılının1906 olduğu gerçeği göz önünde bulundurulunca,kurguya hayran olmamak elde değil.
Jack London hep merak ettiğim bir yazardı,tanışmak bugüne kısmet oldu,çok ta mutlu oldum.Hatta bugüne kadar ben bu yazarı okumak icin bu kadar geç kaldıgım için kendime çok kızdım.
Kitaba gelince,ilk çaglarda yaşiyor olsaydınız,ağaclarda,mağaralarda...
Tabi ki Jack London bu kitabi yazmadan kısa bir süre önce,evrim teorileri ortaya atılmıştı.Doğal olarak yazarımız,bu konu hakkında anladığım kadarıyla epey araştırma yapmış olmalı.Ama o günün imkanları ile düşünüldüğünde bu kadar yakın,hatta bugün cogu doğru kabul edilen bilgilerden bihaberken,nasıl bukadar öngörülü oldugu inanılmaz.Kitap hakkında uzun uzun bilgi vermek istemiyorum.Zira okunmalı,siddetle tavsiye ediyorum demek zorundayım ki öyle.
İlk cağ insanlarının,daha doğrusu bugün bilimsel ismi ile homoerektus,neandertallerin ve homosapiense gecişin,insanin ilk toplu katliaminin hikayesini okuyorsunuz,karakterle beraber,sonsuz ormanlarda daldan dala ziplayip,tehlikeli ve vahsi hayvanların yanı sıra,kendilerinden daha gelismiş olan başka bir insan topluluğunun gazabından korkuyorsunuz.Müthis bir macera yaşamıs gibi hissettim kendimi.
Bir Jack London hayranı olduğum da doğrudur
Okumayan varsa tekrar söylüyorum,kacırmayın derim.Muhakkak okunmalı.
Sevgiyle ve kitapla kalın kitapcanlarım.
Mutlu huzurlu akşamlar
#jacklondon eserlerini okurken anlattığı dönemin zemininde ilerlemek hoşuma gidiyor. London bu kez öyküleriyle yansıtıyor dönemin portresini.
İstiridye Korsanlarına Baskın, adı üzerinde istiridye yağması yapan korsanları ele geçirmek için plan yapılması ile başlıyor hikaye. Heyecanlı bir mücadele oldu iki taraf için de.
" Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?"
Çinago, çok sevdiğim hikayelerden biri oldu. Bir malikanede işlenen cinayet üzerinden ilerliyor konu ve aslında suçsuz olan bir insanın idama götürülüş sürecini okuyorsunuz. Hem de sırf bir isim benzerliği yüzünden. Onun gibi insanlar dünyanın bir yerinde halen yaşamaya devam ediyor. Gerçek suçlunun yerine suçlu ilan edilen masum insanları düşünmeden edemiyorsunuz. Sosyal sınıf farklılıkları üzerinden yazar konuyu çok güzel işlemiş. Suçsuz olduğunu bile bile ölüme götürüldüğü süreçte, halen sabrını ve umursamazlığını sürdüren bir karakter çok şey düşündürüyor insana. Toplumun içinde değer verilmeyen bir grubun içinde iseniz yapılan bu yanlışlığın önemini umursamayan bir bakış açısı insanlık dışı elbette.
Krala Bir Burun, devletin parasını cebine indirdiği için idam hükmüyle hapishanede bulunan bir kişinin kurnazlığı ile suçtan nasıl kurtulduğunu anlatan bir hikayeydi.
Beyaz Diş
hayatı, çevreyi, insanları ve yaşantıları bir kurdun gözünden görmemizi, onun gibi düşünmemizi sağlıyor beyaz diş. doğumundan itibaren maceralarla dolu yaşam mücadelesinde acımasızlıktan sevgiye geçişi çok güzel hissediyorsunuz. sevginin vahşi bir hayvanı nasıl evcilleştirdiğini okuyorsunuz satır satır. hayatta sevginin kazanacağını ispatlayan jack london’ın bir efsanesidir beyaz diş. okuyun, okutun..
Bir yaşam okuyorsunuz. (Spoiler)
Bir gün cumburlop sosyete dünyasıyla,üst sınıfla, içerisinde kitap ve tablolar bulunan bir evle tanıştı Martin Eden. Ve kişiliğinin dönüşmesine sebep olacak, çete-kavga-deniz arasında geçen hayatından koparak okumak yazmak ve öğrenmek adına uykularından feragat edeceği o yaşama yöneltecek olay meydana geldi: aşık
Kitabın isminden yüzyıllar önce yaşanmış veba salgınını okuyacağınızı düşünüyorsunuz ama başlayınca 2013 yılında yayılmış üzerinden 60 yıl geçmiş dünyayı ve insanlığı yok etmiş bir salgının yarattığı ütopyayı okuyorsunuz.
Ütopya demek güç aslında çünkü gerçeğe ne kadar yakın düşününce bu tarz konular. Henüz esintileri devam eden dünyayı etkilemiş bir virüs salgını varken. Jack London'un gelecek üzerinde düşünüp müthiş yorumlarla ve isabetli önsezilerle yazdığı romanı okumak farklı bir deneyim oldu benim için. Keyifli okumalar dilerim herbirimize.
