İyi kalpli bir suçlu, merhametli bir pranga mahkumu, kötülüğe karşı iyilik yapan bir ceza evi kaçkını, öc almaktansa affetmeyi yeğ tutan yüce ruhlu bir insan, düşmanını oldurmektense kendisini feda eden bir adam.
Ne var ki en iyi insanlar bile bencil olurlar, arada bir Jan Valjan, Kozet'in çirkin olmasına seviniyordu. Böylelikle, büyüyünce de kimse elinden alamazdı onu.
“İyi kalpli bir suçlu, merhametli bir pranga mahkumu, kötülüğe karşı iyilik yapan bir cezaevi kaçkını,öç almaktansa affetmeyi yeğ tutan yüce ruhlu bir insan, düşmanını öldürmektense kendisini feda eden bir adam.”
Bilinmeyen bir el yillar önce bu taş üzerine şu mısraları yazmıştır:
"Uyuyor!
Zalim kaderine rağmen yaşamıştı,
Meleği terkedince o da öldü,
Günün geceye dönüşmesi gibi,
Bu iş kendiliğinden oluverdi."
Bəzi dəqiqələr olur ki, bir kəndir, bir ağac, bir ağac budağı bir həyat mücəssəməsinə dönür və canlı bir məxluqun onlardan qoparaq dəymiş bir meyvə kimi düşdüyünü görmək çox dəhşətlidir.
Dün Orion savaş gemisinde, onarım işlerinde çalıştırılan bir forsa, direğe asılı kalan tayfalardan birini kurtarırken denize düştü ve boğuldu.
Bütün araştırmalar boşa çıktı. Onun su altındaki tersane kazıklarından birine saplanmış olmasından korkuluyor. Bu adam
9430 numaralı mahkûm Jan Valjan'dır.
"Her şey şüphe ile karşılanmaya değerdi. Jan Valjan gibi felakete uğramışların her şeyden şüphelenmeleri esastı. Onlar gündüzden şüphelenmeliydiler, çünkü görülmelerine sebep olurdu. Onlar gecelerden şüphelenmeli, korkmalıydılar, çünkü yakalanmalarına sebep olurdu."
Jan Valjan, kardeşim, artık siz kötülüğün değil, iyiliğin tarafındasınız. Sizin ruhunuzu satın alıyorum bu gümüşlerle. Sizi karanlıklardan günahlardan arındırdım ve Tanrı'ya emanet ettim.
...Bacısı necə oldu? Onun yeddi kiçik uşağı necə oldu? Kimə nə dəxli var? Cavan ağac kökündən kəsilərsə, onun üzərindəki bir ovuc yaşıl yarpaq necə olar?