Buram buram aşk kokan bir kitapl. Ama bu bahsettiğim aşk salt romantik bir aşk değil. Hani ilk görüşte olur ya, hiç öyle bir şey beklemeyin. Bu daha çok ilk görüşte nefretin dönüştürdü bir aşk hikayesi...
Yan karakterlerin bile ana karakterler kadar bir omurgası olan kitap. Kadınların miras hakkı, söz hakkı, sınıf farklılıkları ve evliliği anlatan çok güzel bir eser.
Jane Austen aşık olduğum yazarlardan biri zaten. Öyle basit ve pürüzsüz bir şekilde anlatıyor ki, hayatın olağan bir sahnesinde gibi hissediyorsunuz. Yapaylıktan öyle uzak. Belki de kitaba başlayınca elinizden bırakamamamızın sebebi de bu basit anlatımdır.
19. Yüzyıla ışınlanıyoruz eserle birlikte. Beş kız kardeş olan Bennet'lerin eş bulma yolundaki yaşadıklarının etrafında bambaşka bir çok konuya da balıklama dalıyoruz. Mirasın erkeklere bırakılması, kişinin erkek çocuğu yoksa, mirasın kardeş çocuğuna kalması bana çok enteresan geldi. Geride kalan kız çocukları münasip bir evlilik yapamazsa vay haline yani.
Eş seçerken sınıf farklılıklarının ön planda tutulması(tabii kii), eğer sınıfsal eşitsizlik varsa toplumun hor görmesi. Sırf mirasın artması için iki kuzenin evlenmesi vs konuları bana yeşilçamımızı anımsatmadı desem yalan olur.
Ama ne olursa olsun Mr. Darcy e ba yıl dımm. Kitaba da bayıldım. Her şey benden tam puan aldı diyebilirim rahatlıkla.