Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Jane Somers

Jane Somers
@janesomersreading
İngilizce Öğretmeni
İngiliz Dili&Edebiyatı ▪︎ Felsefe
59 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
"Orman denen şu doğal şehirler olmasa, insan yaşamı ne olurdu bir düşünsenize? Dağların tepelerinden kusursuzca biçilmiş cimenlikler gibi görünen bu gür otlar arasında yürümeyelim de ne yapalım?"
Sayfa 61 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
148 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Wells'in okuduğum ilk kitabı elimdeki. Kendisi Ingiliz Edebiyatı Bilim Kurgu yazarlarından birisi, zaman yolculuğu üzerine çok fazla çalışması bulunan bir yazar. Dolayısıyla Zaman Makinası'da bu çerçevede oluşmuş bir eser. Kitabın hemen girişinde "İlgilenmemiz gereken şey insanın geçmişte ne olduğu değil, gelecekte ne olacağıdır." diyor. Burada bize hissettirildiği gibi Zaman Yolcusu daima geleceğe yolculuk yapıyor ve insanlığın sonunun ne olabileceğine bakmak istiyor. Bu yüzdendir ki kendini 802.701 yılında buluyor. İkiye ayrılmış bir insanlık ile karşılaşıyor ve anlatıcı şu şekilde betimliyor; "Yerüstü insanı zayıf sevimliliğine doğru sürüklenmiş, Yeraltı insanı da sadece mekanik sanayiye." Değişimden kaçamayan insan türünün sonu gerçekten ne olur bilemeyiz fakat Wells için pek aydınlık görünmüyor. Kitabın sonu ile ilgili açık bir bilgi vermek istemem fakat söyleyeceğim tek şey bizlere teselli olarak kalan iki çiçek. İyi okumalar
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Kırmızı Kedi Yayınları · 201728,7bin okunma
148 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells
7.7/10 · 28,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Oyun içinde oyunlar, klasik Rönesans tiplemeleri, varoluşsal sıkıntılar, alınacak intikamlar, dökülecek kanlar. Onlarca eseri olan Shakespeare en çok Hamlet ile var gözümde. Shakespeare'in yazdığı diğer tragedyaların önüne geçmesinin sebebi ise döneminin insanını başarılı bir şekilde yansıtıyor olması. Hatta sadece bunu yansıtmakla kalmıyor, babasının intikamını almak için deli rolüne girdiğinde sahiden varoluşunu sorgulamaya, hayata dair anlamlar bulmaya çalışıyor. Aşık olduğu kadını bile bu uğurda kaybedecek kadar kaptırıyor kendini bu sancılara. Öyle bir sancı ki bu, hepimizin kulaklarında çınlayan bir söz bırakıyor bizlere sevgili Hamlet; Olmak ya da Olmamak! İşte bütün mesele bu. Shakespeare okumaya başlamadıysanız henüz, Hamlet ile başlayın derim. Elbetteki diğer eserleri ile de çok seveceksiniz onu ama Hamlet ile bu sevgiyi bir adım arşa taşıyacaksınız.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202044,7bin okunma
Reklam
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitabın konusu ve içeriği hakkında buraya güzel bir şeyler karalamak isterdim fakat dün akşamdan beri ne yazsam diye düşünüp duruyorum ve bulamıyorum. Ne yazsam yetmeyecek gibi geliyor. İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümü biraz daha sakin geçiyor, Mersault'un toplum tarafından inanılmaz önemli görülen konuları, nasıl daima aynı sakinlikle karşıladığını görüyoruz ve şaşırıyoruz. Acaba biz mi çok abartıyoruz bazı şeyleri diye düşünüyoruz hatta. Ona göre bunca heyecanın, telaşın, üzülmenin ne önemi var? Birinci bölümün sonunda zaten asıl kıyamet(!) kopuyor. Asıl sarsıcı nokta da burada başlıyor. Aslında sonunu tahmin edebiliyordum fakat aynı sonun bu şekilde gelebileceğini tahmin etmemistim hiç. Belki de bu yüzden bu kadar sarsıcı oldu. Bir insan adam öldürmekle yargilanirken adam öldürmek suçu ile yargılanmalıdır. Fakat onu, toplumun önemli kabul ettiği değerleri küçümsemesi suçuyla yargılıyorlar, annesinin ölümünü nasıl bu kadar hafife alabilir diye yargılıyorlar, hah diyorsunuz duruşma sırasında. Raymond burada, Marie burada, Salamon, avukatı, herkes burada. Şimdi suçu hafifleyecek onların ifadeleri sayesinde diyorsunuz. Ama ne fayda. Lehine verilen her ifade ustalıkla aleyhine dönüyor Mersault'un. Kaçınılmaz son geliyor. Sahiden de hepimiz birer Mersault'uz belki ve hayatlarımızı bize fikrimizi sormadan belirliyorlar ya da belirlemeye çalışıyorlar. Bizim tek yaptığımız ise mahkeme salonundaki hiçbir vasfa sahip olmayan insanlar gibi izlemek. Halbuki haykırmalıyız. Sanık olmak da önemli bir iştir, diyor. Bizim de söyleyeceklerimiz olmalı. İyi okumalar.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,2bin okunma
479 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Oğuzcuğum Atay. Tehlikeli Oyunlar. Hikmet. Albay. Sevgi. Bilge. Bütün bunları gördük, duyduk, biliyoruz ama gerçekten anladık mı? Elime her aldığımda içimi tuhaf bir hüznün kaplamasına sebep olan bir kitap Benim için Tehlikeli Oyunlar. Aslında kitap boyunca çok fazla eylemsel olarak bir oyunla karşılaşmıyoruz. Buradaki Tehlikeli Oyunlar tamemen Hikmet Benol'un iç dünyasına ait. Okuyan her insanın kendinden mutlaka bir şeyler bulabileceği bir başyapıt. Kısaca konusuna değinecek olursak diye bir cümle kurmak isterdim fakat olaylar Hikmetin kafasında o kadar çabuk değişiyor ki kitaptaki kişilerin hatta Hikmet'in yaşadığı gecekondu vari evin gerçekliğinden bile şüphe etmeye başlıyoruz. Aslında Oğuz Atay'ı daha çok Tutunamayanlar ile biliriz, Tehlikeli Oyunlar biraz daha onun gölgesinde kalmış bir eser fakat Tutunamayanlar'ı da okumuş birisi olarak Tehlikeli Oyunlar benim için daima bir adım önde olacak.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Huzurlarınızda efsaneler efsanesi, Medea. Hem Seneca hem de Euripides gibi büyük tragedya şairleri tarafından yorumlanmış bir yapıt. Bizler Euripides tarafından yorumlanmış haline bakacağız biraz ki zaten temelde aynılar(mış). . Karşımıza çıkan 3 trajik karakter var ilk olarak. Birincisi kocası tarafından ihanete uğramış çaresiz ve intikam hırsıyla tutuşan bir anne,Medea. İkincisi yaptıklarının sonucuyla acı bir şekilde yüzleşen bir baba, İason. Ve son olarak intikama yok yere kurban giden 2 erkek evlat. Ilk sayfalarda sadece Medea için duyulan üzüntü gittikçe tüm karakterlere yayılıyor ve tam bir trajedi ortamı oluşuyor oyun içerisinde. Bunun yanı sıra içerisinde barındırdığı mitolojik ögelerle de destekleniyor olay örgüsü. Okurken benim en çok hoşuma giden kısımdan bahsetmek istiyorum. Yüzyıllar öncesinde yazılan bir eser, hâlâ günümüzde bile karşılaştığımız düşünce sistemini, ataerkilliği eleştiriyor. Erkek yapına sesi çıkmayan toplum aynı şeyi kadın yapınca nasıl ona kusurlu ve küçük damgası vurulabiliyor?
Medea
MedeaEuripides · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,799 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İvan İlyiç'in Ölümü, İnsan Ne İle Yaşar?, Savaş ve Barış ve daha nicesi. İçten kalemiyle 19. yy çağının insanlık sorunlarını başarılı bir şekilde ele alan bir yazarla geldim sizlere. • İvan İlyiç'in son derece basit, sıradan ve kendi çapında başarılı bir hayatı vardı, ta ki hastalığın pençesine takılana kadar. Ölüm denilen şey ona o kadar uzak bir gerçeklikti ki sanki sadece diğer insanlar için vardı. O, bir gün onunda başına gelebileceğini hiç düşünmemişti. Bu yüzdendir ki bu buz gibi gerçekle yüzleşince her şeye tahammülsüzleşen, ailesine bile yüz çeviren huysuz bir insana dönüştü. Onların tüm sağlıklı bedenleri ile onun hastalıklı hali ile alay edercesine yaşamlarını sürdürmeleri en çok zoruna giden şeydi belkide. Ölüm korkusu, yaşadığı hayatın doğru olup olmadığını bile sorgulatıyordu ona. En sonunda çevresindekilere ettiği eziyetin bilinci ile tüm ağrılarından kurtularak bu acı, yanlış hayata gözlerini yumdu. O diyemedi ama biz diyelim, sevgili İvan, Prosti! • Ölüme ilişkin yazdığı bu eserde ölüm gerçeğini yüzümüze vuran Tolstoy bize hatırlatıyor; her şeyin geçici olduğu bir yerde en kalıcı olanı, ölümü.
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201944,9bin okunma
Reklam
574 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hitler Almanyasını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seren, Liesel Meminger isimli baş karakteri ile hafızalara kazınan oldukça dokunaklı bir hikaye anlatıyor okurlarına Zusak. Hitler Döneminde özgür bir şekilde kitap bulup okumanın ne kadar zor olduğunu az çok hepimiz biliriz. İste bu kızımız o zorluğa rağmen gerekirse kitap hırsızlığı yaparak okuyor, kendine hayran bırakıyor. Bu kitabı okuduğum dönemde lise hocalarımdan birisi tesadüfen "keşke herkes kitap hırsızlığı yapsa, tek kötülük bu olsa" gibi bir şey söylemişti. O kadar haklıymış ki. Canım Liesel. Yine Liesel isimli karakterin kitapta yardım ettiği, Yahudi bir adama ev açtığı gerçeği de var. Bunun da ne kadar tehlikeli olduğunu az çok biliriz. Işte o küçük kızın bu büyük cesaretiyle insanlığa örnek olan çok güzel kurgulanmış bir hikâyesi var. Bir de kitabın anlatıcısı kim olsa begenirsiniz? Bence okuyup görmeye değer. Kitabı edinip okumak zor gelirse belki filmine de bakmak isterseniz, filmi de çekilmiş. Ben kitabını açık ara çok beğenmiştim fakat filmi de oldukça etkili. Bu arada Liesel Memingrr benim en sevdiğim kitap karakterlerinden birisi. İyi okumalar/izlemeler.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112,5bin okunma
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.