328 syf.
·
Puan vermedi
“ADOLF’UN KAVGASI Ata Nirun Büyük savaşlar refah dönemleri sonrasında olur 19.yy’da kadın hakları yayılmaya başlayınca savaş çıkararak erkek egemenliği hatırlatıldı. Seçilmiş olan halkı hipnotize dene lider halkı savaşa sürükleyebilir. Hitler fiziksel ve ruhsal olarak zayıftı. Hitlerin etrafındaki halk yavaş yavaş bireyselliğini yitirdi. İdeoloji
Adolf'un Kavgası
Adolf'un KavgasıAta Nirun · Wizart Yayınları · 2014112 okunma
Fakat Japonlar,yabancıları kendi hamamlarından uzak tutmak için,onlara göre daha eğlenceli ve paralaranı almayı kolaylaştıran modern geyşaların erkekleri yıkadığı ve içinde her türlü rezaletin yapıldığı hamamları kurmakta gecikmemişlerdir.İşin şaşılacak yanı bu tür hamamlara 'Türk hamamı' adını koyarak işin içinden kolayca sıyrılma olanağı bulmuşlardır.Hatta bunların en tanınmış olanların birine de 'Türkiye sefareti hamamı' adını bile koymuşlardır.Oradaki büyükelçilerimiz yıllarca bu hamamın adının değiştirilmesi için uğraşmışlar fakat başarı sağlayamamışlardır.
Sayfa 16
Reklam
Önceleri tatlı karlar elde edeceklerini ümit eden bu çevreler,Japon endüstrisi içinde fazla etkili olmayı beklerken,sihirli bir el tarafından on yıl gibi kısa bir süre içinde Japonya'dan ayrılmak zorunluluğunda bırakıldıklarını ibretle görmüşlerdir.Ne yapılmışsa yapılmış,yabancı sermayenin ve yöneticilerin Japonya'yı terketmesi ve yerlerine Japon sermaye ve iş adamlarının gelmesi sağlanmıştır.Bu şekilde,Japon milli burjuvazisi yabancıdan gerekli olan sermaye ve teknolojiyi almış ve zamanı gelince sezdirmeden onu kapı dışarı etmesini bilmiştir.Yani içeri giren yabancı sermaye,Japonya'yı sömürme fırsatı bulamamış,aksine sömürülmüştür.Her zaman olduğu gibi yabancılar,işgal altında dahi olsa Japonya'yı yanlış kıymetlendirme hatasına düşmüşlerdir.Şimdilik görülen odur ki,Japon burjuvazisi halen milli olma niteliğini korumamaktadır.^^(Bu tarihlerde Osmanlılarda devleti kurtarmak için milliyetçilik yerine ümmetçiliğe bel bağlandığı görülmektedir.Hatta cumhuriyet döneminin İkinci Dünya Savaşı sonrasında milliyetçilik! Yabancılarla işbirliğinde olanların kendilerine yakıştırdıkları sıfat olmuştur.Bu yolla dışa bağımlı bir sanayileşme yoluna gidilmiş ve milli burjuvazi(üretim araçlarını ellerinde bulunduranla çıkarları bunlarla birleşenlerin oluşturdukları toplumsal sınıf) yerine komprador(Uzakdoğu ülkelerinde yabancı ortaklıklar yararına çalışan yerli aracı, acenta) yaratılmıştır.Bu tip burjuvazinin önderliğinde gelinen yer,içinde buluduğumuz,dışa bağımlı çarpık bir sanayileşmedir.kısır döngü içinde bu sanayileşme zamanla daha fazla dışa bağımlılığı gerektirmektedir.)^^
Sayfa 41
Batıdaki iyinin karşıtı beyaz,güzelin karşıtı çirkin ve soğuğun karşıtı sıcaktır kesin ayrımları ile halbuki,Japon düşüncesinde ve yaşamında iyinin karşıtı yoktur,iyinin derecesi vardır, kötü yoktur iyinin tonları vardır,böylelikle diyalektik mantık,doğu yaşamında ve düşüncesinde batıda olduğu gibi verilerinde kesin değildir.
Sayfa 20
Japon Mucizesi
Asya'nın en doğu ucundaki Japonya'yla en batı ucundaki Türkiye aşağı-yukarı aynı tarihlerde Batı'dan çağdaşlığı kendilerine örnek alkışlarken, Japonya nasıl dünyanın en ileri ülkelerinden biri olabilmişti de, Türkiye niçin hala gelişmekte olan ülkeler arasında bocalayıp duruyordu! Türkiye 1839 da dünya uygarlığına Batı'nın bacasından dalmışken, Japonya Batı'ya kapısından girmiştir..Japonya çağdaşlığın ve uygarlığın görünmeyen altyapısı olan ekonomi ve tekniği Batı'dan alırken, Türkiye uygarlığın ve çağdaşlığın en göze çarpan üst-yapı kurumları olan yasaları ve kültürü Batı'dan almaya kalkmıştır...yapılması gerekenin tersini yapmıştır
Sayfa 269Kitabı okudu
...Japon halkının bütün yemeklerinde kullandıkları soya sosu da büyük miktarlarda Amerika ve diğer komşu ülkelerden gelmektedir.Soya sosu Japon insanının ağız tadıdır ve bu sos olmazsa yemek yiyemez.Bu sos bir türlü alışkanlık yapmakta ve bu sosu devamlı yemeklerine katan yabancılar da zamanla buna alışıyor ve aramaya başlıyorlar.Soya sosu yeme alışkanlığı ve bundan vazgeçememe Japonya'yı ayrıca gıda türü bakımından da dışarıya bağımlı duruma getirmektedir.Bu alışkanlık ve soya sosuna karşı aşırı duyarlılık Amerikalılar tarafından gayet iyi bilinmektedir.Hatta 1974 yılında Amerika ile aralarında ihracat kotaları üzerinde anlaşmazlık çıktığı ve Japonlar bunda epeyce ısrarlı göründükleri zaman Amerika,Japonyaya'yı soya göndermemekle tehdit etmiş ve anlaşmazlık Japonların ödün vermesi ile herkesin hayret dolu bakışları arasında kısa sürede tatlıya bağlanmıştır. :)
Sayfa 33
Reklam
Bizim derdimizi insanlar sağlıklı yaşam, insanlar fit Beden olarak algılıyorlar, bazı insanlar fit beden için bu yaşamı tercih ediyor Bedenim beni hiç ilgilendirmiyor , eğer ilgilendirseydi Eyüp as bedeni lime lime dökulmezdi. Amacım deccalden sakınmak Boğazından geçen herseyi bilmen lazım Deccal ne mi bunlar bildirildi ama biz
Batıdaki iyinin karşıtı kötü, siyahın karşıtı beyaz, güzelin karşıtı çirkin ve soğuğun karşıtı sıcaktır kesin ayırımları ile, halbuki Japon düşüncesinde ve yaşamında iyinin karşıtı yoktur iyinin derecesi vardır, kötü yoktur iyinin tonları vardır, böylelikle diyalektik mantık, doğu yaşamında ve düşüncesinde batıda olduğu gibi verilerinde kesin değildir.
Sayfa 20
Resim