Japonik
Japonya'ya gelmeyi gerçekten çok istemiştim, şimdi geri dönemiyorum 😅 Uçuşlar ertelenip duruyor hayırlısı olsun bakalım beklemedeyiz.
Japonik
自業自得 (じごうじとく)-Cigou citoku Ne ekersen onu biçersin!
Reklam
Japonik
Osaka'ya geldiğimde her gün birileriyle muhabbet eder japoncamı geliştiririm diyordum. Ancak herkes o kadar yoğun ki aşağıdaki kelimelerle gün başlayıp bitiyor. おはようございます-Ohayou gozaimasu-Günaydın ありがとうござ’ます‐ Arigatou gozaimasu-Teşekkür ederim すみません- Sumimasen-Özür dilerim お疲れさまです-Otsukaresamadesu-İyi Çalışmalar
Japonik
Japonya'ya adım atalı 4 ayı geçmiş.. Çin'den gelen virüs belası korkutsa da bir şekilde yapılması gerekeni yapıp devam ediyoruz yola. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun.
Japonik
Japonya benim hayalimdi.. Başlangıçta sadece sevimli çekik gözlü ve kültürel açıdan çok farklı olan insanların yaşadığı renkli bir ülkeydi benim için. Sonrasında akademik olarak birşeyleri başarabileceğim, deneylerin kağıt üstünde kalmasına izin vermeden, gerçek hayatta uygulamaya geçirebilmeme imkân verecek bir ülkeye dönüştü. Şuan yolun başındayım, ne kadarı gerçekleşir planlarımın bilmiyorum. Sadece şunu belirtmek isterim, hayallere ulaşmak sandığınızdan da fazla zaman alıyor. Kendinizi parçalamadan ama yoldan da sapmadan hayallarinizin peşini kovalayın. 🤗
Japonik
Japon kültürüne birazcık aşina olanlar ya da dizilerini izleyenler bilirler, ilkokul ve liselerin girişinde ayakkabılık olur ve dışarıda gezdikleri ayakkabıyı çıkarıp okul için özel olan ayakkabılarını giyerler. Üniversitelerin girişinde ayakkabılık yok normal şekilde gezebiliyorsunuz binada. Yani ben öyle sanıyormuşum :) Binaya ayakkabı ile girdik tamam ancak laboratuvarın girişinde ayakkabılık var ve herkes ayakkabısını değiştirip giriyor içeriye. Dışarıdan gelen misafirlere de ya sen misafirsin geç nolcak demiyorlar misafir terliği koymuşlar kapıya onunla giriyorsun. Profesör'ün odası ise halı kaplı, odasının kapısında çıkarıyorsun terlik-ayakkabı neyse öyle giriyorsun odasına. Temizlik anlayışları üst seviyede vesselam :D
Reklam
Japonik
Japonya'ya adım atalı 1 hafta oluyor. Saat farkından dolayı uyumada biraz problem yaşadım. Şuan saat 12.36 ve Türkiye ile 6 saatlik bir zaman farkı var. İslami ölçülere uygun yaşamaya çalışan biri olarak sıkıntı çektiğim tek konu yemekler oldu. Bir markete gittiğinizde içindekileri okumak zorundasınız. Birçok ürünlerinde domuz, alkol ve katkıları mevcut. Un alırken bile "acaba içine birşey katmışlar mıdır?" sıkıntısı yaşadım. Dikkat etmem gereken kanjileri ezberlemek ve evrak işlerini halletmekle geçti bu hafta. Laboratuvarımızda Japonların yanı sıra birçok farklı ülkeden kişiler var. Birkaç kere kayboldum :) Çok yardımcı oldular sağolsunlar :D Not: Niye Japonyadayım merak edenler için; #51420828
Japonik
カメより素敵だ Kame yori sutekida 🐢 Kaplumbağadan daha güzelsin #jinx #japonsineması Japon iltifatı böyle oluyorsa demek ki 😂
Japonik
Türkiye ile ilk ilişkileri de Abdülhamit Han döneminde başlıyor zaten. Japonya’daki toplumsal düzende gizli bir kast sistemi var. Hatta kadınları doğrudan ilgilendiren bir de ayrımcılık söz konusu. Dedim ya büyük aileler burada piyasanın hâkimi. Hatta şöyle bir gelenek var. Patron gitmeden işçi evine gidemiyor. Fazla mesai mi dediniz? Hayır, öyle bir uygulama da yok. Bir de kadınların iş hayatında topuklu ayakkabı giymek gibi bir zorunluluğu var. Bugünlerde Japonya’da bir protest kültür oluşuyor. O da “topuklu ayakkabı giymeme” eylemi. Böyle bir toplumda, “eşitlik ve adalet arayan” sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az da olsa insanlar Allah’ın (cc) katında her bir insanın eşit olduğu fikrine inanmak için İslam’ı seçiyor. ✒️Hasan Öztürk-Yeni Şafak✒️
Japonik
“KARİYER YAPAMADINSA İNTİHAR ET!” Yine Japonya’da intihar etmek çok yaygınmış. İki nedene bağlıyorlar intihar gerekçesini. Bir, kariyer sahibi olmak için çırpınıyorlar ve her yıl terfi zamanı olan nisan, mayıs aylarında terfi alamayanlar, “Bu hayatta olmadı bir dahaki sefere” diyerek ölümü tercih ediyormuş. Reenkarnasyona inanıyorlar. İkinci nedense, yine yalnızlık. Yaşlılar bazen küçük suçlar işleyip hapishaneye giriyorlarmış. Nedeni çok ilginç. İçeride sosyalleşmek. İnsanlarla görüşmek, konuşmak, hemhal olmak. Bu ülkede işsizlik resmi rakamlara göre yüzde 2. Gerçekte ise sıfır. Zira yüzde 1.5 asosyal bir grup var. Çoğu genç. Bunlar ne insan içine çıkıyor ne iş güç yapıyor. Kayıp nesil diyorlar. Geriye kalanlarsa kayıt dışı. Bu ülkede iş yapmak isteyen herkese iş var. Bu yönü örnek gösterilebilir. Japon toplumu temiz, çalışkan, nezaketli biliniyor. Oysa kurallar onları bu hale getirmiş. Kuralları kendi lehlerine çalıştırırken karşısındakine hiçbir acımaları yok. Onlarca örneğini duydum bir haftada. Örnek mi? Mesela trafikte haksız bir kaza yaptınız. O kazanın bedelini sizden misliyle almak için bütün yolları deniyorlar. O yüzden insanlar ne birbirlerine temas ediyor, ne bir kural ihlali yapıyor. Ne yardımlaşmayı biliyor. ✒️Hasan Öztürk-Yeni Şafak✒️
Reklam
Japonik
Japonlar her bir eylemin her bir “şey”in tanrısı olduğuna inanıyor. Hatta her bir ruhun tanrı olduğuna inanıyorlar. Mihmandarımız MÜSİAD Japonya Başkanı Mahmut Güzel’in verdiği bilgiye göre 7 milyon tanrıları var 130 milyon Japon’un. İlginç! Her iyi insanı ölümünden sonra tanrı ilan etmek gibi bir gelenekleri de var, örneğin. Uzaktan bakınca nezaketli, temiz, iyi eğitimli, milimalist yaşamı tercih etmiş bir millet olarak biliniyor Japonlar. Öyleler de... Ama içlerine girince “Bir savaşçı milletin yenilince nasıl da öykünen, taklitçi ve yasaklar ile korkular üzerine kurulu bir eğitimden geçtikten sonraki hallerine” tanıklık ediyorsunuz. Ne demek istediğimi bir kaç örnekle izah edeyim. Örneğin, çocukluktan itibaren “Ölmemek için çalışmalısın” şeklinde eğitim alan Japonlar hep çalışıyorlar. Yine hep çalıştıkları için yıllık izinlerini bile kullanmayanların sayısı oldukça fazla. Bir kaç yıldır işçileri zorla izne göndermeye çalışıyormuş işverenler. Peki, neden izne ayrılmıyorlarmış biliyor musunuz? Yalnızlık çekmemek için. Burada “yalnız ölüm” diye bir kavram var. Hatta yalnız ölümün bir de sektörü var. Yapayalnız ölüyorlar ve sonra bir hizmet şirketi onları bir bedel karşılığında kaldırıyor. Kaldırıyor dedimse Japonlar yakılarak defnediliyor. ✒️Hasan Öztürk-Yeni Şafak✒️
Japonik
明日は明日の風が吹く あしたはあしたのかぜがふく Ashita wa ashita no kaze ga fuku Yarın,yarının rüzgarı eser. 🎐 İnsanın başına bir çok kötü olay gelebilir.Fakat insan ümidini yitirmemelidir. Hayat insanın karşısına her gün yeni fırsatlar çıkarır.Gelecek için cesaretli olunmalıdır.
Japonik
Japoncaya merakı olan arkadaşlar varsa sıfırdan öğrenmek için bu YouTube kanalını takip edebilir 🇯🇵 youtu.be/LbfdCvITyUM
Japonik
Japonca ismini merak eden arkadaşlar gerçek yazımını öğrenmek isterseniz: japoncaogreniyorum.wordpress.com/2010/02/02/kata... Japonlar yabancı dildeki kelimeleri "Katakana" alfabesi ile yazarlar. Japonca isminizi iki türlü yazabilirsiniz. - ilki türkçedeki yazımın denk geldiği sesleri bularak. Örneğin; "Derya" ismi latin karakterlerle "Deruya" olarak katakana ile "デルヤ" -ikinci şekli isminizin anlamının japonca karşılığını bularak. Bu şekilde yazmak için de " hiragana" veya "kanji" alfabelerini kullanmanız gerekir. " Derya" ismi japonca da "Umi" anlamına gelir ve hiragana ile yazarken " うみ" kanji ile yazarken " 海 " Not: Japoncaya özel bir ilgim var. Meraklısına yardımcı olabilmişimdir inşallah :))
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.