Popper
"Kapalı toplumun çöküşünün asıl nedeni, ticaretin gelişmesinde ve denizaşırı ilişkilerde aranmalıdır."
Sayfa 25Kitabı okudu
Engellerle kaplı bir yolda, akıl kendine her zaman, bir geçit bulmaktadır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Popper
Tümevarımcılık en cüretkar yorumunda ("mutlak" hakikate ulaşma) olduğu gibi, daha ölçülü yorumunda da ("olası" hakikate ulaşma) doğa bilimlerine kötü bir rastlantıyla bulaşmış bir mitostur ve hiç duraksamadan ortadan kaldırılması gerekir.
Popper'a göre "bir kuramın bilimselliği onun geçersiz kılınabilme olanağında, çürütülmesinde ya da sınanabilmesindedir"
Yanlışlanamayan bilgi bilimsel değildir.
Eğer bir kuram kendini hiçbir biçimde çürütülmeye açık tutmuyorsa, temel bir sınamaya karşı kendi bağışıklığını koruyorsa, onun için bilimsel ve deneyci bir kuram denilemez.
Popper için, en başarılı kuram hiçbir zaman doğru olan kuram değildir, yalnızca yanlışlığı henüz gösterilmemiş olan kuramdır.
"Amiple Einstein arasındaki fark şuradadır," diyor Popper, "her ikisi de deneme ve yanlışların giderilmesi yöntemini uygularken amip yanılmaktan hoşlanmaz, oysa Einstein yanlışlar sayesinde düşünmektedir."
Bilim, yanlışların sürekli olarak elenmesinden başka bir şey değildir.
Popper kuşkuyu ve güvenilmezliği yeniden ön plana çıkarmıştır ve kuramlarımızın kutsanmak için değil yıkılmak için inşa edildiklerini, bilim insanlarının da kesinlik arayışını bilim anlayışından dışlamaları gerektiğini ilan etmiştir.
... her türlü görüş alışverişine ve karşıtlıklara kapalı totaliter toplumlarda bilim büyüyüp gelişemez.
Popper'a göre, "bilgi sosyolojisi", bilgi etkinliğini bilen özneden çıkarmaya çalışmakla hedefinden sapmıştır.
Çeşitli yaklaşımlar içinde Platon, Hegel ve Marx totaliterciliği geliştirecek düşünce tohumlarını ekmişlerdir.
Bütün tarihsiciliklerin çıkış noktasında bir kehanet boyutu vardır. Tarihsicilik, insanlığın varacağı bir son aşama olduğunu, bu aşamaya varırken de insanlığın geçmek zorunda olduğu evreleri haber veren düşünme biçimidir.
Sayfa 65Kitabı okudu