Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Öteki dünya yoktur. Biz zaten oradayız. Bu dünya öteki dünyadır. Dolayısıyla, bu dünyanın sonu olmayacak. Başka dünya da olmayacak.
Mobbing Bank Diyor ki;
Dijital Peygamberler Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı. Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar. Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar. Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat
Reklam
Terör saldırılarının temeli üzerine. Seneca dan alıntı
Gökyüzünde çıkan bir yangınla dünyanın sonu geldiği takdirde kim böylesine devasa bir felaketin kurbanı olmayı istemez ki?
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir? Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Herkesin bildiği gibi dünyanın sonu her insanın yaşamına ait kısacık bir ânı seçip, sonsuza dek yaşatması demekse, bu ironik sonu kiminle paylaşmamız gerekiyor?
Rastlantı dünyanın en eski ilahi gücüdür, birine rastlamanız bazen bir ödüldür bazen de bir ceza."
Reklam
Bir sınıfin ya da bir toplumun parçalanması genellikle üyelerinin bireysel dağıl­masıyla ve (diğerleri arasında) cinselliğin bireysel dürtü ve toplumsal ambiyans olarak gerçekten yayılmasıyla son bulur: Ancien Regime’in sonu böyle olmuştu. Geçmişinden koptuğundan ve geleceğe ilişkin bir imgeleme sahip olmadığından ötürü ciddi şekilde parçalanmış bir toplum, ayın hummalı doyumsuzlukta kârın doğrudan belirlenimle­riyle cinsiyetin belirlenimlerini birbirine karıştıran neredeyse saf bir itkiler dünyasına yeniden doğar sanki.Toplumsal ilişkilerin sarsılması, ekonomik dünyanın ambiyansını oluşturan bu eğreti gizli anlaşma ve çetin rekabet etkisini sinirler ve duyular üstünde gösteriyor ve bir bağlantı ve ortak yoğunlaşma etkeni olmaktan çıkan cinsellik bireysel bir çıkar düşkünlüğüne dönüşüyor.
Sayfa 186 - Ayrıntı Yayınları, 2018.Kitabı okudu
İlk iki Dünya Savaşı savaşın klasik görüntüsüne yanıt veriyordu. Birincisi Avrupa’nın üstünlüğüne ve sömürgecilik dönemine son verdi. İkincisi nazizme. Soğuk savaş ve caydırma şeklinde meydana gelmiş olan üçüncüsü ise komünizme son verdi. Birinden ötekine her zaman tek bir dünya düzenine doğru daha uzaklara yönelerek gidildi. Bugün sanal olarak sona ermiş olan komünizm, bugünkü tüm kargaşalıklar içinde, her yere, dünyanın ta bağrına kadar yayılmış karşıt güçlerle savaşmakta. Karşı-beden (Antikor) şeklinde başkaldıran tüm hücrelerin, tüm özel durumların fraktal savaşı. Öyle anlaşılmaz bir çatışma ki savaş düşüncesini zaman zaman Körfez Savaşı gibi göz alıcı mizansenlerle kurtarmak gerek. Ama dördüncü dünya savaşı başka yerde. Gerçekten tek dünya savaşı bu, çünkü kazanmayı umduğu şey, dünya çapında olma. Sonu da Dünya Düzeni’nin ve genellikle evrensel değerlerin felaketi olacak.
Sayfa 209 - İkinci kitap Cool Anılar IV (1995-2000)Kitabı okudu
Öteki dünya yoktur. Biz zaten oradayız. Bu dünya öteki dünyadır. Dolayısıyla, bu dünyanın sonu olmayacak. Başka dünya da olmayacak.
Sayfa 195 - İkinci kitap Cool Anılar IV (1995-2000)Kitabı okudu
Dünyanın sonunu elinde tutacak kuşağın olağanüstü şansını düşünün. Bu, başlangıcında bulunmak kadar harika bir şey. İnsan bunu nasıl var gücüyle istemez? En zayıf olanaklarıyla buna nasıl katkıda bulunamaz? Başlangıcında orada olmak fantastik bir şey olurdu. Ama biz çok geç geldik. Bize yalnızca sonu kalıyor. Öyleyse, şeyleri, değerleri, kavramları, kurumları yok olurlarken görmeye çalışalım, yok olduklarını görmeye çalışalım. Zahmete değen, kazanılması umulan tek şey bu.
Sayfa 42 - Birinci kitap Cool Anılar III Parçalar (1990-1995)Kitabı okudu
Reklam
“Dünyanın sonunu elinde tutacak kuşağın olağanüstü şansını dü­şünün. Bu, başlangıcında bulunmak kadar harika bir şey. İnsan bu­nu nasıl var gücüyle istemez? En zayıf olanaklarıyla buna nasıl kat­kıda bulunamaz? Başlangıcında orada olmak fantastik bir şey olurdu. Ama biz çok geç geldik. Bize yalnızca sonu kalıyor. Öyleyse, şeyleri, değer­leri, kavramları, kurumları yok olurlarken görmeye çalışalım, yok olduklarını görmeye çalışalım. Zahmete değen, kazanılması umu­lan tek şey bu.”
“Dünyanın sonu ütopyasını kurtarmak gerek, bu entelektüellerin işi...”
“kendini kurban etme tepisinden” söz edilebilir mi? Bu soruyu Paul Veyne’den yaptığım bir alıntıyla yanıtlayacağım: “İnsanın kendisini bu şekilde havaya uçurmayı kabul etmesi için karşısındaki düşmandan nefret etmesi ya da beyninin yıkanması yeterli değildir, bunların yanısıra tuhaf bir psikolojik tepi olarak adlandırılan ve zaman zaman karşımıza çıkan bir koşul daha var. Başka bir deyişle kendi kendini yok ederek bir kendini kurban etme tepisi vardır, ancak bu işin yüksek dozda şiirsel bir şiddet içermesi gerekir” dedikten sonra kendisi Seneca’dan şöyle bir alıntı yapıyor: “Gökyüzünde çıkan bir yangınla dünyanın sonu geldiği takdirde kim böylesine devasa bir felaketin kurbanı olmayı istemez ki?” Bu bakış açısı konusunda bir yorumda bulunmayacağız. Söyleyebileceğimiz tek şey, bu kendi kendini kurban etme tepisinin tuhaf bir şekilde sistemin merkezinde yer alan tepiye benzediğidir.
Sayfa 42 - DoğubatıKitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.