Fransız varoluşçu Jean-Paul Sartre durumlarımız tarihsel ve sosyal güçler tarafından tamamen belirlense bile hâlâ "özgür olmaya mahkûm" olduğumuzu belirtmiştir.
Sayfa 51 - FelsefeKitabı okuyor
Tanrı aşkına, hep birlikte aynı şeyleri düşünmeye ne kadar da önem veriyorlar.
Sayfa 23 - Can Yayınları
Reklam
Başıma gelenleri kendime anlatmaya alışkın değilim.
Yapayalnızım ama bir kente inen ordu gibi yürüyorum.
…benim için ne pazartesi ne de pazar var: Benim payıma düşen düzensiz bir biçimde geçip giden günler ve bunun gibi bir anda ortaya çıkıveren parıltılar.
Şimdi kimseyi düşünmüyorum, sözcükleri bulmak için bile çabalamıyorum. Kimi zaman hızlı kimi zaman yavaş bir şeyler akıyor içimde: Dokunmuyorum, bırakıyorum gitsin. Sözcüklere bağlanamadığım için düşüncelerim çoğu zaman karmakarışık. Belirsiz ve hoş şekiller halinde belirip sonra kayboluyorlar, hemen unutuyorum onları.
Sayfa 21 - Can Yayınları
Reklam
Değişen benim sanıyorum. En kolay çözüm yolu bu, en tatsızı da bu. Bu ani dönüşümlere maruz kaldığımı kabul etmek zorundayım. Sık sık düşünen biri olmadığımdan, farkına varmaksızın, içimde bir yığın ufacık başkalaşım birikir ve sonra günün birinde gerçek bir devrim ortaya çıkar…
Sayfa 18 - Can Yayınları
Rahat bir gece, tek bir gece geçirebilsem başıma gelenlerin hepsini unutacağım.
Sayfa 15 - Can Yayınları
"....Yakalamak istediğinizde karşılaştınız ancak varoluşlar oluyor; anlamsız varoluşlara çarpıp duruyorsunuz.
"Birisini sevmeye kalkışmak önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, cömertlik, KÖRLÜk ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum."
Reklam
"Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum."
"Hiçbir şey gerçek gelmiyor; bir anda kaldırılıp atılabilecek bir karton dekorun ortasındayım sanki."
"Farkına varmaksızın, içimde bir yığın ufacık başkalaşım birikir ve sonra günün birinde gerçek bir devrim ortaya çıkar."
Cezayir tarihi, AvrupalIların toprak mülkünün, Cezayirlilerin toprakları hesabına giderek daha yoğunlaşmasının tarihidir.
...Nerede politik bir egemenlik var­sa, orada ürünlerin egemenliği, ekonomik egemenlik de vardır."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.