Ağaçlar&Ölüm
Var olmak istemiyorlardı ama bundan kaçınamıyorlardı, işte böyle. Bu yüzden usul usul kendi işlerine bakıyorlardı. ... Yorgun ve yaşlı; istemeye istemeye var olmaya devam ediyorlardı, çünkü ölmek için yeterince güçlü değillerdi , çünkü ölüm onlara ancak dışarıdan gelebilirdi; ...
Sayfa 196 - can yayınlarıKitabı okuyor
Adsız bir şey
Bu ne ölüm düşüncesiydi, ne de korku; bu adsız bir şeydi.
Sayfa 20
Reklam
Ölümü hiç düşünmemiştim, çünkü böyle bir fırsat olmamıştı, ama şimdi fırsat vardı ve bunu düşünmek dururken neden başka şeyler yapmalıydı?
Sayfa 18
Şefkat beni tiksindiriyor, giderek midemi bulandırıyordu.
Sayfa 18
Korku, ıstırap yüzünü yüz olmaktan çıkarmıştı, bütün çizgilerini bozmuştu.
Sayfa 17
“güzeldin, akıllıydın, neşeliydin, kendini bile bile ve bir hiç uğruna harap ediyorsun.”
Reklam
Jean-Paul Sartre "Başkaları cehennemdir!" demişti. Biz bu kültürden gelmiyoruz. Bizim Akdeniz aydınlığı vurmuş kültürümüzde "Yalnızlık Allah'a mahsus!" denir. Ve inanılır ki "İnsan insanın zehrini alır!"
Bir sözcük, bir tek sözcük çoğu zaman onları aydınlatmaya yeter, ben o sözcüğü bulup söyleyemedim..
Anılarım, şeytanın kesesindeki paralara benziyor: Keseyi açınca içinde ancak kurumuş yaprak buluyorsunuz.
... aynaya yakalandım, kendime bakıyorum, kendimden tiksiniyorum: İşte bir sonsuzluk daha.
Reklam
Tavana bakıyorum, bir uyuyabilsem.
İki kent arasındayım.. Biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor, diyordu. Ait olamamak tam olarak da burada başlıyor.
Dünyanın içinde terk edilmiş bir durumdayım, tabii bu suyun üstünde yüzen bir tahta parçası gibi Pasif olacağım anlamına gelmez. Tam aksine kendimi terk edilmiş bir dünyaya bağlanmış olmuş olarak bulurum, ama ne olursa olsun ve ne yaparsam yapayım sorumluluklarımdan asla kaçamam, çünkü sorumluluklarımdan kaçma isteğimden bile sorumluyum...
Başkalarının yüzleri anlam taşıyor. Benimki öyle değil. Güzel mi çirkin mi, bunu bile söyleyemem. Çirkin galiba çünkü böyle demişlerdi.
Duvarda beyaz bir delik var. Ayna bu. Bir tuzak.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.