Adamın doğruluk anlayışı bile farklı assksk
"Yani doğruyu söyleyelim dediğinde," dedi Dean alçak sesle, "gerçek doğruyu kastettin." "Kesinlikle," dedi Sam. "Onun yardımımıza ihtiyacı var ve bizim de ona.
Hissedememeye, tepki verememeye başlamışsa yaşamın anlamı neydi? Çoktan ölmüş müydü? İçinde yaşayan hiçbir şey kalmamış mıydı?
Reklam
Ayrıca arada bir azarlayamayacaksanız bir kardeşe sahip olmanın ne anlamı var?
"Biliyorum. Ben sadece... Kardan hoşlanmıyorum, tamam mı? Demek istediğim, kar iyi hoş ama sıcak bir yerde, şöminenin başında olmayı tercih ederim." "Şömine seven biri olduğunu hiç düşünmemiştim," dedi Sam. "Ben de düşünmemiştim," dedi Dean. "Ama burada soğuk yüzünden ayak parmaklarımı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayken gözüme çok hoş bir fikir gibi göründü." "
"Ah, tamam," diye homurdandı Dean üstündeki battaniyeleri arkaya atarken. "Ama belki ben giyinirken diğer tarafa baksa iyi olur. Başka erkeklerin işini zorlaştırmak istemem.
Ajsjsjs
"Bir mezarlık kaldı," dedi Sam arabaya döndükleri sırada. "Evet, ne iyi fikirmiş ama," diye yakındı Dean. “Ölüleri göreceğiz diye karın içinde kıçımız donuyor." "Ölü birini arıyoruz!"
Reklam
Uzaklaştıkları sırada Sam, Baird'in homurdandığını duya biliyordu. "Hale bak, torunum olacak yaştaki bir zibididen emir alıyorum..."
Bebeğim acımıyordu ;3
"Anlıyorum," dedi Beckett. "Yani bütün o deneyiminiz tam olarak ne işe yarıyor?" "En azından ortalıkta dolanıp her şey normalmiş gibi davranarak çözebileceğiniz bir şey olmadığını biliyoruz"
Dean WinchesterKitabı okudu
Sen çok güzel bir abisin Dean <3
"Zor olduğunu biliyorum Sammy ama yaparsan dükkana bir sonraki gidişimizde sana çikolata alacağım. Snickers'ları seviyorsun değil mi? Sana bir Snickers alacağım." Sam şüpheli gözlerle ağabeyini süzdü. “Bana nasıl Snickers alacaksın? Senin hiç paran yok." "Sen işin o kısmını bana bırak," dedi Dean. "Söz, sana bir tane alacağım."
"Stanford'a gitmemiş olmam aptal olduğum anlamına gelmez üniversiteli çocuk" dedi Dean
Reklam
İnsanlar güneş doğduğunda rüyalardan ve gördükleri hayallerden bahsederdi. Ama aslında neden bahsettiklerini bilmezlerdi. Hiçbiri kabuslarının gerçek olabileceğinden şüphelenmezdi..
"...Ölümünün üzerinden 40 yıl geçmişti. Döngü tekrarlanıyordu. Cinayetler başlamıştı."
"Don Pablo, dostlarına karşı cömert, düşmanlarına karşı ölümcüldür. Sloganı da plata o plomo' dur."
Sürekli olarak doğru olanı yapmaktan ve zor kararlar vermekten bahsedip duruyorlar, göğsümde bir ağırlık varmış gibi hissetmeme şaşırmamalı
Sayfa 118 - Artemis GençKitabı okudu
Kötü adamların her defasında şanslı olmaları gerekir. İyi adamlarınsa tek bir sefer şanslı olmaları yeterlidir.
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.