Bazen erteleriz hayatımızda çoğu şeyi. Kendimizde o potansiyeli göremeyiz, korkarız, “ben kimim ki” deriz. Yapamam, başaramam diye düşünürüz. Çevresindeki insanlar onun hakkında böyle düşünürken Christy Brown, kendine güvenmiş. Zor konuşup derdini güçlükle anlatmasına rağmen tüm dünyaca okunan bu esere imza atmış.
“Sol Ayağım” kitabını sıklıkla
Bu, serinin ikinci kitabı ve ilki kadar sevemediğimi belirtmeliyim. İlkinin daha tatmin edici bir sonla bitmesini ve hikayenin sona ermesini tercih ederdim. Tadında bırakılmış olurdu. Ama seri üçlemeymiş. Goodreadste son kitabın diğerlerinden daha yüksek puan alması ve hakkındaki güzel yorumlar devamını merak ettiriyor.
-----
Lara Jean'in hikayesi kaldığı yerden devam ediyor. İşin içine büyük ölçüde Peter'ın eski sevgilisi, LJ'in de eski en iyi arkadaşı Gen dahil oluyor. Nasıl gıcık bir karakter yahu! Anlatılmaz okunur. Bir de Lara Jean'in mektuplarından biri ona gitmesine rağmen ilk kitapta pek üzerinde durulmayan John cephesi var. Sanırım ben #teamJohn olabilirim. Sevilesi bir karakter.
Yalnız bu kitapta Lara Jean gözüme çok ayran gönüllü bir karakter gibi görünmeye başladı. Bu anlamda duygu geçişleri çok keskindi yani kimi sevdiğini okurken az çok anlayabilirsiniz değil mi? Ama LJ'e bir bakıyorsunuz A'yı seviyor gibi, bir bakıyorsunuz soluğu B'nin yanında alıyor.. Pat diye ayrılıyorlar hoop barışıyorlar, biraz da bu yüzden 2. kitaptan soğudum. Bir ara "Yeteer! Biraz büyüyün artık!" diye isyanlardaydım. İlk kitapta geniş yer tutmasına rağmen ikinci kitapta bozuk para gibi harcanan Josh'a da 1 dk saygı duruşu lütfen.
Ama yazarın o sürükleyici ve eğlenceli anlatım tarzı yine iş başında. Kitabı bir oturuşta bitirdim.
Her şeye rağmen sevdim bu seriyi. 3.kitap da denildiği gibi güzelse aklımda güzel kalacak bir seri olacak
arthur schopenhauer, merhamet adlı kitabında rousseau hakkında "yakın tarihin en büyük ahlakçısı, insan yüreğini derinden tanıyan bir insan" diye bahsetmiş ve onun emile ve eşitsizliğin kaynağı adlı kitaplarından uzun uzun alıntılar yapmıştır. ki bilenler bilir schopenhauer'dan bu sözleri işitebilmek için birçok engelden geçmek gerekir. b
Sahildeki Karga
Kitapta geçen anahtar kelimeleri isimleri aşağıya sıraladım. Bunlar son yüzde 40’lık bölümünde kendi kurgusunun aşırı kurgusallığının altında çatırdayıp yan yatan bu fantazi hakkında fikir verecektir:
Nesne, durum, olgu, olay: yaş 15; otobüs yolculuğu; İkinci Dünya Savaşı zamanı; B-29 bombardıman uçağı; UFO; on altı çocuk; bilinç kaybı; hafıza
Bu Dünyada "Herkes, Herkese Aittir!"
***
Çalın TAMTAMLARI!!!
youtube.com/watch?v=nWOixCO...
"Hisset Yüce Varlık'ın gelişini!
Neşelen ve neşe içinde öl!
Davulların müziğinde eri!
Bende seni, sende beni gör." #38699979
***
Merhaba 1k okurları, akla hayale bile gelmemesi gereken yılların birinde
2018 de okuduğum en güzel kitaplardan biriydi.
Kitapta insana bir zariflik bir incelik hissi veren bir şey vardı. Konusu ve karakterleri sıradışı kişilerdi. Ama aynı zamanda 'yanlızlık mı bu bahiste milyonlarca insanın adı geçiyor ' diyen (sulhi'ye ve ) b.bıcakcı'ya bir selam yollamamiz gerekir burada.
Yani baş kişileri yalnız olan kişiler anlatılıyor. Çok zarif bir yerden anlatılıyor. Umutsuzluk içinden umut çıkıyor gibi. Çok güzel bir dili var..
