Kadın meslektaşı Gerhardt ona pek iyi görünmediğini söyledi ve küçük solmuş elini kravatında gezdirdi. Jelana ondan elini çektiğinden beri bütün kadınlar ona dokunmak zorunda mı olduklarını sanıyorlardı?
Sayfa 109Kitabı okudu
Jelana gidiyor, diye düşündü.
Kol saatine baktı. Kadın yirmi dakikadan beri onu terk ediyordu. Perde karnında korkunç bir ağrıya ve göğsünde büyük bir sıkıntıya sebep oldu.
Sayfa 254Kitabı okudu
Hans kendini ve Jelana'ya bir çift olarak dışarıdan bakmaya çalıştı. Kadın keskin bir bıçak, kendisi âşık bir silgi...
Sayfa 211Kitabı okudu
Hans üçüncü sosisi de ısmarladığında vardiyası çoktan başlamış ama Jelana gelmemişti. Onu unutmuş olabilir miydi?
Gözlerini ketçap şişesine dikti, Sophie'yi düşündü, gözlerini yine ketçap şişesine fikri, Sophie ardında kaybolana kadar. Jelana onu, o da Sophie'yi unutmuştu...
Sayfa 79Kitabı okudu
Metroya yürürken yolda alıştırma yapabilirdi: Jelana'ya - doğru yaklaşmak. Koştuğunu fark etti. Gelecek dokunuşun bağımlısıydı, bir sonrakinin, daha sonrakinin. Jelana ise onu geri itti, dört ayağının üzerine.
Sayfa 60Kitabı okudu
Jelana'nın yanına oturduğunda içinde bir sefalet ve aynı anda da bir sabır hissi hakimdi. Bir adam. Artık daha yaşlı. Tutkulu ve tutkuyla davranan...
Sayfa 214Kitabı okudu
... Jelana birden, "Ancak yalnız olduğunmda sana katlanabiliyorum," dedi ve bir evin kapısının ardında gözden kayboldu...
Sayfa 208Kitabı okudu
Eve geldiğinde Jelana dayanıklı sütü dolabına koydu. Soğuyunca tadı aynı taze süt gibi oluyordu. Kendine bir viski doldurdu. Hans, neşen Hans ve neden yine o değil? Ya hep böyle devam ederlerse? O zaman mutsuz yaşanırdı.
Sayfa 166Kitabı okudu
Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabı üstüne vurdu, omuzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna.
Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelana için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene...
Sayfa 36Kitabı okudu
"Soluğunu tutarsan tutku dokunur," dedi.
"Ya günün birinde soluk vermek zorunda kalırsam?" diye sordu Jelana.
" Zaman geçtikçe insan artık sevmez," demişti Hans.
İkisi de hüzünlenmişti, hoş bir hüzündü bu. Ortak üzüntüleri günü kurtaracaktı, ertesi günü de.
Sayfa 211Kitabı okudu
Hayal ettiği şeyin Jelana'nın umurunda olmadığını biliyordu. Kadın kendini fanteziler tarafından aldatılmış hissetmediğini söylemişti. Önemli olan bunu yaparken kendini iyi hissetmemesiydi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Jelana ütü çizgisi boyunca yukarı doğru baktı, bakışları yavaşça pantolunun cebinden sol elden yukarı genç tezgahların yüzüne doğru kaydı. Gülümsedi. Ancak bu sadece adamın yüzündeki gülümseme karşısında gösterdiği bir refleksti. İnsanın aklından geçen değil, taklit ettiği bir gülümseme...
Sayfa 202Kitabı okudu
Hans-Ullrich, Jelana'nın önünde duruyor ve şehvetinden ona nasıl davranacağını bilemiyordu. Az daha kredi kartını gösterecekti, dikenli tellerin öteki tarafına geçebilmek için sınırda gerekli geçiş belgesini...
Sayfa 61Kitabı okudu
"... yalnız olmayı seviyorum." Jelana'nın sesi normalinden daha yüksek,kız gibi, hevesli, biraz da kırgındı.
"Eskiden değil, ama bugün, onu tanıdığımdan beri, yalnız olmayı seviyorum. Sadece yalnız olduğumda ona katlanabiliyorum. Sapıkça bir durum. Gerçekten sapıkça," diyordu Jelana.
Sayfa 245Kitabı okudu
Yazlık buluzunun askısı omzundan kaydı ve kolunun üzerinde ince biz çizgi bıraktı. Dökülmüş sütün sızması gibi. Erkekler hemen ona baktılar. Jelana askısını düzeltti. Bu küçük hareket erkeklere Jelana'nın aşkta nasıl olabileceğini göstermişti.
Sayfa 204Kitabı okudu